Şimdi İman Etme Zamanı!
27 Mart 2020 15:33 / 1637 kez okundu!
Sevgili dostlar İslam’ın hoş sedası günümüze kadar gelmiş ama geleneksel olarak gelmiş, ilmen ve imanen gelmemiş.
Anne babamızdan Müslüman bir aile çocuğu olarak dünyaya gelmişiz, yüzyıllardan beri gelen ve her asırda biraz daha özelliğini kaybeden buruşuk kültüre iman demişiz, İslam demişiz.
****
Şimdi İman Etme Zamanı!
Sevgili dostlar İslam’ın hoş sedası günümüze kadar gelmiş ama geleneksel olarak gelmiş, ilmen ve imanen gelmemiş.
Anne babamızdan Müslüman bir aile çocuğu olarak dünyaya gelmişiz, yüzyıllardan beri gelen ve her asırda biraz daha özelliğini kaybeden buruşuk kültüre iman demişiz, İslam demişiz.
Tabi buna sebep olan asıl unsurlardan biri laik eğitim sistemi ve ladini yönetim biçimi olmuştur.
Din ve Ahlak Bilgisi dersi, dinleri basitçe anlatmış, bilgi düzeyinde dahi yetersiz tanıtmıştır. Öğretmenken, öğretmen yokluğundan dolayı bu derse giren biri olarak söylüyorum, öyle bir ders ki örtünen bir anne profili fotoğrafı bile örnek ailede yoktu.
Bu toplumu asırlarca bir arada tutan din kavramını hayattan uzaklaştırınca toplumun dengesi bozuldu. Hele bir geriye doğru gidin ne JİTEM ne PKK içinde Allah’a inanan kimseyi bulabilecek misiniz?
30 Mart 2012 tarihinde Meclisin eliyle Eğitim Sistemimiz biraz özgürlüğüne kavuştu ama bu yeni nesil ne zaman imdadımıza yetişecek orasını bilemem.
2015 yılında Osmanlıca dersinin tanıtımını yapmak için birkaç görevli okulumuza gelmişti. “Kimler Kur’an-ı Kerim okumasını biliyor?” diye bir soru sordu. Salondakilerin hemen hemen %60-70’i elini kaldırdı. İçimde bir ferahlık oluştu. Allah’ın kelamını okuyan bir insanın zaman içinde olgunlaşmasıyla iyi bir vatandaş olabileceği kanaatini taşıyorum.
Tabi eskiden okuyup, biraz para gördükten sonra zındıklaşan kimseler de yok değil.
Yazımın başlığı size tuhaf gelmesin, arkadaşlar toplum olarak geleneksel Müslüman olduğumuz için sağlıklı bir imana sahip değiliz. Üstelik sağlıklı bir imana sahip olanları dahi yüce Allah uyarıyor “Ya eyyuhellezine amenu aminu(Ey iman edenler iman ediniz)” ayeti kerimesiyle.
Yani ben iman ettim, artık benim işim tamam demek doğru değildir. “Gün olur kişi evden mümin olarak çıkar, kâfir olarak döner” diyor Hz.Peygamber aleyhisselat vesselam.
O zaman hayatın içindeki rolümüz ne olursa olsun, kendimizi bir “check up” yapalım acaba iman açısından ne durumdayız diye.
Yakın zamanda bir Miraç gecesini ihya ettik. Miracın bize iki hediyesi var; biri İslam’ın temel rüknü olan beş vakit namaz, diğeri ise Bakara suresinin son ayetleri, ki orada imanın esasları mevcuttur.
“Peygamber ve onlara inananlar kendisine Rabbından indirilenlere inanırlar;
Allah’a, Meleklerine, Kitaplarına ve Peygamberlerine inanırlar ve peygamberler arasına ayırım yapmazlar ve derler ki, duyduk ve itaat etik, ya Rebbi bizi mağfiret et, dönüş sanadır.” dua ile devam ediyor. Konumuz iman olduğu için bu kısmı bize lazım.
Günümüz insanı Bilim, Fen ve Teknolojiye tapar duruma düşmüş, hani bu tür bilgiler dünya hayatını konforlu duruma getirirler ya. Unutmayalım bu alandaki bilgilerle insan manevi bir rütbe kazanmaz, bu tür çalışmalar dünyaya hizmet ediyor ve dünyada kalıyor. Ancak Allah rızası için çalışan kimseler için âdeti ibadete dönüşür.
Asıl insanı değerli kılan İman’dır ve onun tezahürü olan İslam’dır.
Şimdi kendimizi bir yoklayalım, İmanî açıdan düzeyimizi Kur’anî ölçülere bir vuralım.
Allah’a iman nedir?
Meleklere iman nedir?
Kitaplara iman nedir?
Peygamberlere iman nedir?
Sokaklarımızı temizleyen muhterem bir çöpçüden tutun, devlet başkanına kadar hayatın içindeki rolümüz ne olursa olsun kendimizi yoklayalım.
İman hayatımıza ne kadar yansıyor? sorusunu kendimize soralım.
İlginç bir örnek vermek istiyorum.
Malumunuz Nikah kıyılırken iki adil şahide ihtiyaç var. Hanefî fıkhı hariç Hambelî, Malikî, Şafiî mezheplerinde namaz kılmayan birinin şahitliği kabul olmuyor.
Yani, Namaz kılmayan bir Bakanı,
Namaz kılmayan bir Milletvekilini,
Namaz kılmayan bir Profesörü,
Namaz kılmayan bir Generali,
Namaz kılmayan bir Holding sahibi,
İslam hukuku karşısında adamdan sayılmıyor, şahit olarak kabul olmuyor.
Yani Allah’ın, kullarına bakışı farklıdır. Malum bu dünyada kişi ya Üniformasıyla ya da Mesleki Kimliğiyle tanınıyor ama bu ikisi de mezara gitmiyor. Namazı kılınırken “er kişi niyetine” deniliyor.
Diyeceksiniz ki kadınlardan niye bahsetmiyorsunuz? Şaka bir yana %3-5 ailesiz düzen yaşamı tercih eden, feministlerin oyununa gelen kadınlar dışında tüm kadınların cennetlik olduğuna inanıyorum. Hadisi şerifin ifadesiyle Namazını kılan ve Eşine ihanet etmeyen her kadın cennetliktir.
Buna göre hesabımızı yapalım, daha fırsat elimizdeyken tövbe istiğfar edelim.
Unutmayalım İman bir açıdan Oruca benziyor; nasıl ki akşam ezanına 10 dakika kala bir şey yer, içerseniz o günün orucu gidiyorsa iman da öyle, sekerat-ı mevte kadar imanınızı muhafaza etmeniz lazımdır.
Ne mutlu mümin olana deyip, şimdi iman etme zamanı diyorum.
Allah imanla yaşamayı ve imanla ölmeyi cümlemize nasip etsin.
Eyüphan KAYA
25.03.2020, Diyarbekir