Uyanık ol, ey vatandaşım!
30 Ağustos 2018 13:55 / 924 kez okundu!
Vatandaş olmak öyle kolay değildir, olup biten hadiselere karşı duyarlı olmalıyız, yerine göre Külliyeyi, yerine göre Meclisi uyarmalıyız, biz asil onlar vekildirler, doğru bildiklerimizi dile getirmek bizim vazifemizdir.
Birilerinin dediği gibi “sen kim oluyorsun?” deme modası geçti. Başkasının hakkını savunabiliyorsan, yanlışa yanlış, doğruya doğru diyebiliyorsan sen varsın.
****
Uyanık ol, ey vatandaşım!
Bu ülkenin iç huzura ihtiyacı var, dolayısıyla kendi ülkene sahip çık, huzur bozucu kimselerin senaryolarını boz ki, ülkenin önündeki takozlar kalksın, yerinde patinaj yapmasın, kalkınma hızı artsın, yolumuza devam edebilelim.
Nasıl mı?
1- Yasal yaşın altında evlenmiş ama çoluk çocuk sahibi olup şu anda hapislerde sürünen binlerce vatandaşlarımız cezaevlerinde yatıyor, hükümet bir çare çıkar aradı fakat muhalefet engelledi, bunların dışarı çıkması için TBMM’yi zorla, mensubu olduğun siyasi partiyi uyar, harekete geçir.
2- AB uyum yasaları gereği olarak güya getirilen aile yasaları aile hayatımızı her geçen gün bozuyor, düzelmesi için çalış çabala,
3- FETÖ kumpası nedeniyle 36 yıl cezaya çarptırılan yüzlerce yusufiler haksız yere ceza evlerinde yatıyorlar, haklarını savun, dosyalarının tekrar açılmasını sağla,
FETÖ gerekçesi ile fişlenip kamudan uzaklaştırılan, fakat yasal açıdan herhangi bir suçu tespit edilmeyen vatandaşlarımızın hakların savun, maruz kaldıkları haksızlıktan dolayı yanlarında dur, her fırsatta bu haksızlığın giderilmesi için çaba sarf et,
4- Kürt meselesinin tamamen çözülmesi için gayret et, birilerinin yaptığı gibi bunu PKK/HDP ile özdeşleştirme, Kürtçenin serbest olması, dil olarak yaşaması için anayasanın 42.maddesinde değişiklik yapılmasında ısrarcı ol, Kürtçe ile de eğitim öğretim yapılsın ikinci dil olarak öğretilsin. 66.maddedeki vatandaşlık tanımına karşı dur, Anadolu’da yaşayan herkes Türk’tür demekle bu ülkeye huzur gelmez, buna en çok Türk vatandaşlarımızın itiraz etmesini bekliyorum.
5- Bir de cemaat meselesi var, yok efendim birileri cemaatlerle uğraşacakmış, ben niye vatandaşlarımla uğraşayım söyler misiniz? Varsa bir sıkıntısı giderilsin, ama insanın ruhen gıdasını alması gereken bir yerler muhakkak olmalıdır.
Ahilik kültürünü hatırlayın, Ah-ı Evran’ın öncülük yaptığı o engin kültürden ders al ve yoluna devam et. 400 yıl esnaf ahlakına katkı veren o hayat tarzından faydalanmasını bilek lazım.
Birileri diyor ki; Diyanet yetmiyor mu? Yetmiyor kardeşim, yetmiyor, İmam-Hatipler devlet memurlarıdır, hangi devlet memurundan tam verim elde ediyorsunuz ki, imamlardan bunu bekliyorsunuz? Ayrıca her imam buna ehil değil;
*İlmi yetmez,
*Tecrübesi yetmez,
*Takvası ve tasavvufu yetmez.
Üstelik benim vatandaşım vatandaşlık sorumluluğunu yerine getirdikten sonra, normal şahsi hayatını nasıl yaşıyor sana ne? Sen bara, pavyona takılıyorsun kimsenin sana bir şey dediği yok, peki benim vatandaşım zikir dergahına gidince, ya da haftalık sohbetine gidince niye sana dokunuyor?
Artık korku politikasından vazgeçmek lazım, cemaatlerin de varsa eksikleri kendini formatlasınlar, ama benim vatandaşım kamu düzenine zarar vermediği müddetçe, ahlak ve edep kurallarını çiğnemediği müddetçe, Müslümanım dediği halde gavur ile küfürde yarışmadığı müddetçe… nasıl yaşıyorsa yaşasın.
Vatandaş olmak öyle kolay değildir, olup biten hadiselere karşı duyarlı olmalıyız, yerine göre Külliyeyi, yerine göre Meclisi uyarmalıyız, biz asil onlar vekildirler, doğru bildiklerimizi dile getirmek bizim vazifemizdir.
Birilerinin dediği gibi “sen kim oluyorsun?” deme modası geçti. Başkasının hakkını savunabiliyorsan, yanlışa yanlış, doğruya doğru diyebiliyorsan sen varsın.
Bana, varlığı hissedilen vatandaş lazım arkadaş.
Eyüphan KAYA
30.08.2018, Diyarbekir
