TEHLİKENİN FARKINDA MIYIZ?
03 Ekim 2024 22:33 / 128 kez okundu!
Büyük resmi görmek zorundayız. İsrail Gazze’den sonra Lübnan topraklarına da pervasızca girdi. Onun ‘kendini savunma hakkını’ kullandığına inanmak mümkün değil. Kuduz köpek gibi her yere, her şeye saldırıyor. Cumhurbaşkanımız ‘gözü vatan topraklarımızda’ diyor. Bunu birkaç defadır söylemekte. Böyle bir şey ajitasyon olsun diye söylenmez. ‘Dış düşman, dış düşman’ diye hâlâ alaya almaya çalışan salakları bir kenara bırakıyorum. Bunu söyleyen ‘Çaycı Rıza’ değil, devletin en yetkilisi. Bütün istihbarat raporları önünde. Silahlı kuvvetlerden, MİT’ten, emniyet güçlerinden gelen bilgiler onda toplanıyor. ‘Çelik Kubbe’ boşuna gündem olmadı.
*****
TEHLİKENİN FARKINDA MIYIZ?
Büyük resmi görmek zorundayız. İsrail Gazze’den sonra Lübnan topraklarına da pervasızca girdi. Onun ‘kendini savunma hakkını’ kullandığına inanmak mümkün değil. Kuduz köpek gibi her yere, her şeye saldırıyor. Cumhurbaşkanımız ‘gözü vatan topraklarımızda’ diyor. Bunu birkaç defadır söylemekte. Böyle bir şey ajitasyon olsun diye söylenmez. ‘Dış düşman, dış düşman’ diye hâlâ alaya almaya çalışan salakları bir kenara bırakıyorum. Bunu söyleyen ‘Çaycı Rıza’ değil, devletin en yetkilisi. Bütün istihbarat raporları önünde. Silahlı kuvvetlerden, MİT’ten, emniyet güçlerinden gelen bilgiler onda toplanıyor. ‘Çelik Kubbe’ boşuna gündem olmadı.
Cumhurbaşkanımızı ciddiye almak zorundayız. Onun bu söylemine ne Amerika’dan ne İsrail’den ne de başka bir ülkeden bir yalanlama, açıklama gelmiyor. ‘Hayır yok öyle şey, bu bir paranoya’ demiyorlar. Sinsice planlarını uygulamaya devam ediyorlar.
Aslında ‘proje’ Amerika’ya aittir. İsrail bir koçbaşıdır. Amaç, Ortadoğu petrollerine ve Doğu Akdeniz doğalgaz yataklarına çökmek için Ortadoğu’nun kalbinde bir karakol kurmaktır. Yahudi toplumu ‘Arzı Mevhud’ yalanıyla kullanılıyor. Amerika İsrail’e toz kondurmuyor. Koskoca Amerikan başkanı çıkıp da ‘ben de Siyonist’im’ diye neden desin? O da mı salak?
İngiltere, Fransa ve Almanya bu projenin ortaklarıdır. O kadar donanma, uçak gemileri, hava savunma sistemleri bölgeye sırf Hamas ve Hizbullah için mi getirildi. Onların gücü ne ki? İşte görüyoruz İsrail’in tırnağına bile zarar veremiyorlar. Ancak kendilerini savunma derdindeler. Bu durum İsrail’i daha da azgınlaştırıyor.
İsrail saldırganlığına tek söz etmeyenler ‘İran İsrail’e yönelik saldırılarını derhal durdurmalıdır’ diye açıklama yapıyorlar. Dünyayı kör ve ahmak yerine koyuyorlar. Bana göre İran doğru yapıyor. Asıl saldırgan İsrail’dir. Bu İsrail güç kullanmadan durdurulmaz. İran da Türkiye gibi hedef tahtasında olduğunu biliyor.
Üçüncü dünya savaşı da çıkacaksa çıkacak. Bunun suçlusu kudurmuş gibi etraflarına saldıran, diğer ülkeleri nasıl yutacaklarının hesaplarını yapanlardır. Savaş zaten şimdiden başlamış bulunmaktadır. Sadece adı konulmuş değil. Bu savaşın sürmesi engellenecekse saldırganlara karşı ‘aman savaş büyümesin’ diye sinmekle olmayacak. Tam tersine toplu bir şekilde karşılarına dikilmekle olacak. Erdoğan bu yüzden ‘tüm insanlığı’ bu saldırganlığı durdurmaya çağırıyor. Çünkü ateşe benzin döküp ‘başkaları karışmasın’ diye yaygara yapan, kendi ülkelerindeki savaş karşıtlarını hırpalayan devletler, aç kurtlar gibi almak istediklerinin peşindedirler.
Erdoğan ‘iç cephenin önemini’ belirtirken sonuna kadar haklıdır. Tehlike çok büyük. Devletimiz, milletimiz, bayrağımız, bağımsızlığımız, özgürlüğümüz ciddi tehdit altındadır. Özgür Özel’in yaklaşımları olumludur. ‘Normalleşme’ diye başlayıp, New York’ta Türkevini ziyaret ederek, mecliste cumhurbaşkanlığı makamına saygı göstererek bunu sürdürmesini olumlu buluyorum. Bunları küçümsemek doğru değildir. Özgür Özel’in bu girişimlerini politik manevra olarak değerlendirmiyorum. Sanırım o da işin ciddiyetinin farkında ya da bu konuda istihbari bilgilere sahip.
Onu bu konularda en çok eleştiren kim? Kılıçdaroğlu. Bu zat FETÖ söylemlerini legalize ederek politika yapan biriydi. Aynı ihanetini sürdürmeye devam ediyor. CHP’nin Amerikancı-FETÖ’cü çizgiden sıyrılma çabalarını engellemeye çalışıyor. Onu gibi düşünüp davrananlar da aynı şekilde tutum alıyor.
Amerikan projesi ‘Ortadoğu’da büyük bir garnizon devlet kurmak’ şeklindedir. Bu şimdilik ‘Arzı Mevhud’ temelinde ‘Büyük İsrail’ olarak uygulanmaya çalışılıyor, yarın ne olur belli olmaz. Ama bu projede ‘Kürtlere devlet’ mümkün değil. Arzı Mevhud üzerinde ‘Büyük İsrail’ kurulacaksa PKK’ya hangi topraklar verilecek? PKK sadece Türkiye’ye ve diğer bölge ülkelerine ihanet etmekle kalmıyor, en başta bu yalanla kandırmaya çalışarak Kürtlere ihanet ediyor. Amerika’nın ve İsrail’in dümen suyunda gidiyor. Onun siyasi uzantısı da aynı çizgidedir. Sezai Temelli ‘buralar vaat edilmiş topraklar’ deme cüretini göstermedi mi?
Maalesef ülkemiz böylesine ciddi büyük bir tehditle karşı karşıyadır. Hazırlıklarını buna göre yapıyor. Ne var ki emperyalist koalisyon ne kadar güçlü olursa olsun bir zamanların ‘Megali İdeası’ nasıl tarihinin çöp sepetine atıldıysa bu projenin de akıbeti aynı olacaktır. Ülkemiz bunu başaracak güçtedir. Ama tek başına yapmayacak. Bölge ülkeleri de bu işin içinde olmak zorunda. Hatta dünyanın geri kalanı, Çin ve Rusya da. Çünkü tehdit onlara da yöneliktir. Amerikan strateji raporlarında bunlar açıkça yazılıyor.
İşte en sonunda İran’ın canına tak dedi. Türkiye ile diyalog kurmaya başlayan Mısır ve Suriye de uyandı. Darısı diğerlerinin başına. Çünkü bu projeden Suudi Arabistan ve diğer körfez ülkeleri de zarar görecek hele Ürdün’le Kuveyt, Suriye ve Irak’ın hiç şansları yok. Bunları ‘abartı, paranoya’ sananlar İsrail’in servis ettiği haritalara baksınlar.
Firuz TÜRKER
02.10.2024