Gerçek Hazine

03 Temmuz 2007 13:03 / 2016 kez okundu!

 

Bu sene geçen pazar görmüştüm bamyayı ilk olarak ama alıp yapmak bu pazara kısmet oldu. Çocukken nefret ettiğim bamyayı annemin sabırlı, eğitici ve sevgi dolu yaklaşımları sayesinde yıllar sonra alışıp sevdiğimi daha önceki bir yazımda yazmıştım. Bornova bamyası diye bilirdik ve yerdik. Dünyanın en verimli ovalarından birinde yetişirdi o ünlü Bornova bamyası. Oysa şimdi binalar yetişiyor o ovada. Ben de bu pazar alışveriş yaparken “Bornova bamyası değil bu herhalde” dediğimde pazarcı yüzüme bakıp güldü ve “nerde ağabey, Urla’nın bamyası bu” dedi. Bu da çok güzeldi ancak annemin çocukken yaptığı boncuk gibi o Bornova bamyasının lezzetini unutmam mümkün değil tabii.

Sayın Profesör Nebahat Sarı Cumhuriyet Tarımdaki bir yazısında Bornova bamyasını Türkiye’nin genetik hazinelerinin içinde sayıyor. Aynı yazıda genetik erozyonları, gen ve gen kaynaklarının kaybını, tarım arazilerinin elden çıkarılması, orman yangınları ve tahribatı, yurtdışından gelen yeni çeşitler, şehirleşme, sanayileşme, yol ve baraj yapımları ya da doğadan aşırı bitki sökümleri ve toplanması olarak açıklıyor.

Katılmamak mümkün değil, bir de bunların içine bio-çeşitliliği yok eden küreselleşmeyi de eklersek, tam bir felaket!

Büromdan tüm Bornova ovasını kuşbakışı görebiliyorum.

Üzgünüm ama görüntü hazin…

Ovada bir yığın apartman, verimsiz çorak dağlar ve tepeler ise boş…

Hangisi hazine acaba diye soruyorsun ister istemez?

Evler mi bamya mı?

Anlamlar kişilere ve yönetimlere göre ne kadar değişiyor değil mi?.

Ben Nebahat Sarı hocanın hazinesine inanıyorum.

Oğluma da bunu öğreteceğim.

Ama laf aramızda önce onun bu yemeği zevkle yemesini sağlamam lazım.

İşimin zor olduğunu biliyorum fakat annemi ve bana bamya yedirmek için yaptıklarını düşündükçe emin olun çok rahatlıyorum…

Sevgi ve lezzetle kalın

Gökhan Dökmeoğlu


Zeytinyağlı Bamya


Malzeme:

Bamya: 500 gr. Yıkadıktan sonra başlarını konik olacak şekilde keselim. Eğer tamamen kesersek, yerken hoşlanmadığımız o sıvıyı, pişerken yemeğin içine bırakacaktır.

Domates: 2 adet orta boy. Soyulmuş ve küp şeklinde doğranmış.

Soğan: ½ adet ince ve küçük doğranmış

Sarımsak: 2 baş orta boy ince kesim

Limon: çok ince 2 dilim

Tuz: yeterince

Şeker: 1 tatlı kaşığı

Zeytinyağı: 4 çorba kaşığı

Yapılışı:

Zeytinyağını tencereye koyup ısıtalım, soğanı ve sarımsağı ilave ederek kavurmadan çevirelim. Domatesleri de ilave edelim, domates hafifçe suyunu verirken bamyaları ilave edip biraz karıştıralım.

Tuzunu ve şekerini ilave ettikten sonra domatesimizin suyunun yetmeyeceğine kanaat getirirsek biraz sıcak su ilave edip hafif ateşte 25 dakika kadar pişirelim.
Ben ılık yemeyi de çok seviyorum.

Notlar: Havalar sıcak olduğundan sarımsağı kullanmayabilirsiniz. Ben kullanıyorum

Ayrıca yeşilbiber de konabilir şimdi pazarda Manisa tatlı biberini bulabiliyoruz. Eğer koyarsanız ya soğanla ya da hemen önce koyup biraz çevirin.

Bamyaları pişerken pek karıştırmayalım zira dağılıp içindeki sıvıyı bırakabilir.

Afiyet olsun

Gökhan Dökmeoğlu

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.