Hani ‘yandaþ'ým ya! - Güldalý COÞKUN
11 Þubat 2018 17:29 / 4242 kez okundu!
Sadece benimle ayný görüþte ve “yandaþ” olan yazýlý ve görsel medyayý takip ettiðimi sanýyorsunuz deðil mi!
Yok efendim!
Tam tersi, zira onaylamak, onaylanmak deðil derdimiz…
Dinlemek, öðrenmek ve anlamak isterim.
Peþin yargým yok mu, var elbette…
Misal, bir CHP savunucusu kalemlerden ne öðrenebilirim ki!
Asgari müþtereklerde bile uyuþamýyoruz.
Ama yine de sabýrla okur veya dinlerim…
Dinlerim de… Neyse!
Kendisini, “solcu” diye tanýmlayanlarý; “yetmez ama evet!” duraðýndan, yol virajlý olduðu için kývrýla kývrýla artýk, “müzmin muhalifliðe” varanlarý, nefretin zirvesinde gezenleri, mahallesine yenik düþüp sinenleri ve kendileri kurgulayýp, gerçek gibi üzerine yorum yapanlarý mutlaka okuyorum.
Bazen eðlenceli oluyor üstelik! Ama bazen de hüzün basýyor, ne yalan söyleyeyim!
“Bu Hoca deðil miydi þunu þunu ilk söyleyen!” diyerekten!
Zeki ve dolu dolu bildiðim ki; alanlarýnda muhakkak öyledirler de… Neyse!
Geçenlerde yine birini okuyorum; umutla! Vallahi bak!
Mesele bireyleri aþtý, kendi içinde tutarlýlýðý olmayan bir bakýþý ýsrarla sürdürme halini aldý. Genel olarak da kültürel hegemonyayý belirleyen bir hal oldu.
Bu hegemoniklerin dýþýndakiler, “yandaþ, yalaka, cahil” olarak sýfatlandýrýlýyor..
Bakýn ne demiþ:
"...medyaya yansýdýðý kadarýyla Muharrem Ýnce’nin partisinin tutumunu eleþtirirken söylediði “Kürtler hiç doðru söylemez mi?” lafý gözümüze çarptý. Tabii, CHP’nin telaffuz etmekten özenle kaçýndýðý “Kürt” sözünün bu vesileyle de olsa söylenmiþ olmasý, üstelik de “kurultay” gibi bir toplantýda söylenmiþ olmasý önemliydi. Onun dýþýnda, Selin Sayek Böke ve Ýlhan Cihaner’in hazýrlayýp yayýnladýklarý “manifesto”nun baþýna neler geldi, tam olarak bilmiyoruz. Ama sanýrým delegeler arasýnda genel bir kabul var gibi ama seçilenlerin çoðuna baktýðýmýzda yönetici kadro ile delegeler arasýnda Kýlýçdaroðlu üzerinden bir kopukluðun olduðu da açýk. Yani “manifesto”da yazýlanlar delegeleri coþturdu ama partiyi yönetecek olanlarý, onlar deðil Kýlýçdaroðlu seçtiðinden bu coþku da sýnýrlý kalacak anlaþýlan."
Bir sonraki paragrafta ise þunlarý ifade ediyor:
"Gelelim HDP’nin kongresine. Ýktidar partisi ne yaparsa yapsýn HDP’nin siyasi söyleminin önemini ve toplumda bir karþýlýðýnýn olduðu gerçeðini deðiþtiremez. Bu toplum ne kadar zorlanýrsa zorlansýn “tek adamýn” diktiði elbisenin içine giremez. Ne geçmiþte oldu bu ve ne de bugün olabilir.”
Devam ediyor:
“‘Eþ baþkanlar konusunda karar verildi!’ deniyor. Bu durumu anlayýþla karþýlamalý mýyýz? Yani Kongre yerine önceden bir grup partilinin eþ baþkanlar konusunda karar vermiþ olmalarýný normal bir prosedür olarak görmeli miyiz? Doðrusu ülkenin ve partinin olaðanüstü koþullardan geçerken böyle bir yöntemle yöneticilerini seçmesini anlayýþla karþýlayabiliriz belki. "
Demek ülke olaðanüstü koþuldan geçiyor… Demek istenildiðinde böyle yorum yapýlabiliyormuþ!
Hoþ, onun dediði olaðanüstü koþullar ile bizimkiler ayný deðildir de yine de“anlayýþlý” olunabiliyormuþ!
Ülkede yüzde 10’u zor alan bir partiden söz ediyoruz üstelik. Parti dediysem PKK’nýn sözcüsü, anlayýn siz onu!
Yoksa sümme hâþâ, darbe kalkýþmasý, devletin çetelerce ele geçirilmeye çalýþýlmýþ olmasý, terör saldýrýlarý, içeride ve dýþarýda ekonomik ve siyasi mücadele veriyor olmaktan bahsetmiyor..
Yasin Börü’nün katili, içeride ya bu da PKK gibi “faili meçhul” faili için de olaðanüstü olmalý!
Hem caným CHP, “Kürt” diyebilmiþ ya, bu az þey mi!
Ýþte bunlar hep “Tek Adam” yüzünden!
Nefret, akýl ve izân býrakmýyor bunlarda diye boþuna demiyoruz.
Ne diyelim; Allah, bakmanýn yanýnda görebilmeyi de nasip etsin!
Güldalý COÞKUN
milatgazetesi.com
11.02.2018
