Muhalefetin acziyeti

29 Nisan 2018 19:54 / 1121 kez okundu!

 

Muhalefetin acziyeti

 

“Ekonomi bilen, herkesi kucaklayan…” diye ifade ederken, “Bizim içimizde, böyle biri yok” demek istiyor. Peki kitlesi, vekilleri, PM üyeleri, akademisyenleri, aydýnlarý, gazetecileri ne yapýyor! Hiç! Oturup, CHP’li olmayan saðda siyaset yapmýþ CHP adayýný bulma yarýþýndalar. Arkadaþ bir kiþi bile sormaz mý, “Sen nesin, niye varsýn”. Tam tersi, 5 yaþýnda çocuk zekasýyla, “Neden herkes bunu soruyor?” diyebiliyorlar. Çünkü, iktidara talip olduðunun farkýnda deðil. Tek dert, Erdoðan’ý devirmek. Sonra! Ýþte orasý meçhul.

 

******

 

Muhalefetin acziyeti 

 

Referandumla kabul edilen yeni sistemi, bir erken seçim kararýyla, þimdi de fiili olarak uygulamaya baþlayacaðýz.

AK Parti’nin, mevcut durumda ne seçimi kaybetme kaygýsý gibi bir sorunu ne de onu zorlayacak bir durum vardý. Tam tersi, onun lehineydi.

Bir kitle partisi olan AK Parti ve lideri, sistemin sýkýntýlarýný en çok yaþayan iktidarlardan biri oldu. Zira, gerçekten bir þeyler yapmak isteyenlerin, ancak fark edeceði sýkýntýlardý bunlar.

Bürokratik engeller, hantal yapý, köhneleþmiþ zihniyetle zar zor buraya kadar gelindi. Demokrasinin yerleþmesinin önünde direnen bu alýþkanlýklar ve vesayet hamilerinin en korktuklarý þey alýþtýklarý düzenin deðiþmesiydi.

Çünkü o düzende, daima iktidarda kalabileceklerdi. Görünen iktidara gerçekte hiç talip olmadýlar. Seçimleri defalarca kaybetmelerine raðmen, bulunduklarý çizgiden bir milim kaymadýlar. Sistem de onlarýn deðiþmelerini zorlamýyordu.

Hani, “Tek adam” zýrvalarý var ya, yapýlan da bir yansýtmadan öte deðil, zira asýl tek adam sistemi, yýllardýr onlarýn dayattýklarý sistemdi. Görünürde bir demokrasi varken, iktidar küçük bir mutlu azýnlýk yarattý.

Ýþte þimdi, iktidarýn ellerinden tamamen alýnýp artýk, farklý kitlelerin eline geçmesinden rahatsýzlar. Bunu maskelemek için de günlük sýð polemiklerle kafa bulandýrmaya çalýþýyorlar.

Ayrýca, Erdoðan’ý takýntý yapmakta haklýlar! Çünkü, ilk kez onlarýn maskelerini yýrtan, güçlü ve arkasýnda kitle desteði olan bir siyasetçi var. Vesayet araçlarýný da etkisizleþtirmeye çalýþýp, çeþit çeþit entrikalarýyla diþe diþe mücadeleyi gözü aldýðý için, nefret etmekte haklýlar.

Büyük resimde yaþanan budur! Fiili olarak uygulamasýna geçeceðimiz sistemle, belli bir sýnýf, zümre, inanç ya da ideolojinin tek baþýna iktidar þansý olmayacak. Ýþte mesele tam da böyle.

Yüzde 50 almak demek, farklý kimlik, inanç ve yaþam tarzýna sahip insanlarýn tümünden oy almak demek. Sýrf bu yüzden bile, ülkemiz için en ideal sistem olduðunu düþünüyorum.

Çarþaf gibi parti listeleri var. Bunu demokrasi ile açýklamak, her konuda olduðu gibi onu da istismar etmektir. Küçük olsun, benim olsun þark kurnazlýðý, birbirinin ayaðýna basmalar, hayatýn ve gerçeklerin çok gerisinde olan birçok tabela partisi var!

Çoðunun ne ülkeye ne de kendilerine faydasý var. Bir STK olarak bile etkili olamýyorlar. Kalýplaþmýþ, sýð ideolojik bakýþlar, ergence hayaller, terör ve þiddetten medet ummalar vs….

Bu arada hâlâ ana muhalefetin adayý, yazdýðým saatlerde açýklanmamýþtý. Kaç yýldýr muhalefette ve hâlâ hazýr deðil. Deðil çünkü, bu sistemde mevcut haliyle þansý olmadýðýný biliyor. Zaten itiraf ediyor.

“Ekonomi bilen, herkesi kucaklayan…” diye ifade ederken, “Bizim içimizde, böyle biri yok” demek istiyor. Peki kitlesi, vekilleri, PM üyeleri, akademisyenleri, aydýnlarý, gazetecileri ne yapýyor! Hiç! Oturup, CHP’li olmayan saðda siyaset yapmýþ CHP adayýný bulma yarýþýndalar.

Arkadaþ bir kiþi bile sormaz mý, “Sen nesin, niye varsýn”. Tam tersi, 5 yaþýnda çocuk zekasýyla, “Neden herkes bunu soruyor?” diyebiliyorlar. Çünkü, iktidara talip olduðunun farkýnda deðil. Tek dert, Erdoðan’ý devirmek. Sonra! Ýþte orasý meçhul.

Güya, demokrat, aydýn ve akademik kariyeri olan köþe yazarlarýna bakýyorum; onlar da ayný dili kullanýyor. CHP’ye aday arýyor, ÝYÝ Parti’ye HDP için sorun çýkarma diyor, hatta biri, Mehmet Aðar bile, “Daðda silah yerine ovada siyaset” dedi diye örnek veriyor.  

Þimdiden sistem iþe yaramýþ görünüyor! Ýttifaklarý, zorunlu kýlarak ortak paydada buluþmayý ve dar ideolojik kalýplarý aþmayý öðretiyor.

Çalýþanýn, üretenin ve toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçlarýný dikkate alanlarýn kazanacaðý bu sistemde, lafla peynir gemisi yürütenlerin þansý olmayacak.

 

Güldalý COÞKUN

milatgazetesi.com

29.04.2018

 

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.