Ermeni konusu üzerine -1

18 Nisan 2015 15:10 / 2167 kez okundu!

 

 

Papanın açıklaması-Avrupa Parlementosu’nun soykırım kararı… Soykırımın yüzüncü yıldönümü nedeniyle yapılan açıklamalarla, bu konu gündemdeki yerini aldı.

Türkiyeli milliyetçiler tepkili.

Resmi tarih pek çok konuda olduğu gibi, bu konuda da topluma gerçekleri anlatmadığı için bir yalan ve inkar üzerinde oturuyoruz. Soykırım edilen Ermenilerin mallarının mülklerinin üzerine konanlar (yani CHP-MHP tarafı), bu konuların konuşulmasını istemeseler de gerçekleri bilmeye toplumumuzun hakkı vardır.Gerçeklerin bilinmesi halinde sağlıklı değerlendirme yapılabilir çünkü.

Bu konu zaten her yıl 24 nisanda gündeme geliyor. Bu yıl 1915’in yüzüncü yıldönümü oluyor. 24 Nisan 1915’te İttihat Terakki Hükümeti Sadrazamı Talat Paşa imzası ile Osmanlı Ermenilerinin tehcir edilmesi kararı alınıyor. Onun için konu her yıl 24 nisanda gündeme geliyor. Talat Paşa’nın defterleri yayınlandı. Ortada hiçbir şey olmadı denecek bir durum bulunmuyor.

Geçen yıl, o günkü sayın başbakan 24 Nisan 1915’te yaşananlardan dolayı üzüntü duyduğunu zaten açıklamıştı. Bu yıl da yine benzer bir açıklamayı hükümetten bekliyoruz. Tabi hiçbirşey olmadı diyenler oldukça azaldı ama bu sefer de “ama onlar da bize yaptı” söylemleri arttı. Batılılar da; Afrika’da, Amerika’da, Asya’da katliamlar yapmıştı denmeye başladı. Doğrudur batılı sömürgecilerin bu tip günahları çoktur. Ama biz kendi tarihimiz ile ilgili olanı konuşuyoruz. Her toplum kendi tarihi ile kendisi yüzleşmeli diyoruz.

Bana göre bu konuyu sadece 1915’in 24 Nisan günü olmuş bir konu olarak görmek hatalı. Konunun bir geçmişi var.

1. Dünya Savaşı çıkmış, bütün halklar artık birbirini boğazlamaya başlamıştır.Bu şartlarda konu ele alınırsa, o zaman bütün toplumların birbirinden özür dilemesi gerekecektir.

Halbuki Ermeniler, Osmanlı zamanında “sadık millet” olarak anılırdı. Pek çok hizmetleri olmuştur. Ne olmuştur da bu sadık ermeniler ile müslümanlar karşı karşıya gelmiştir? Önceleri halklar arasında bir sorun yoktu. Bu konuyu sorun haline getirenin Osmanlı egemen sınıfı olduğu ortadadır. Onun için konunun 2.Mahmut’tan itibaren Osmanlının merkezileşme ve toplum mühendisliğine başlama kararı ile birlikte ele alınması gerekiyor.

Böyle bakılırsa görülecektir ki, o gün Ermeni burjuva sınıfını soykırım eden Osmanlı egemen sınıfı ile bugün AKP’li burjuva devrimcisi sınıfını yok etmek isteyen Osmanlı egemen sınıfı -devlet sınıfı- aynıdır.

Konunun 2. Mahmut’tan 1915’e nasıl geldiği hakkında görüşlerimi sunmak istiyorum.Aslında bu konuyla ilgili Sayın Münir Aktolga’nın sitesinde geniş bilgi var.Osmanlı’dan bu yana kapitalizmin gelişmesi isimli 6 bölümlük çalışmada bu konuya da değiniliyor.İsteyen siteye girip bakabilir.

Bana göre bu konuyu devletler arası bir konu olarak görmek te yanlış. Çünkü o gün ortada bir Ermenistan Devleti yok. Yani Osmanlı Devleti ile varolmayan Ermenistan devleti arası bir çatışma degildir bu. Bu Osmanlı egemen sınıfı ile gelişmeye başlayan Müslim ve Gayrimüslim burjuva sınıfları arasındaki sınıf çatışmasıdır.

1915 yılını baz alırsak bunu böyle göremeyiz.Çünkü ortada artık herkesin birbirini öldürmeye başladığı 1. Dünya Savaşı var. Ancak 2. Mahmut’a kadar gidersek konunun nerden nereye geldiği hakkında fikrimiz olabilir.

Bu, o dönemde Osmanlının kendi halkı üzerinde kurduğu baskıdır. Dolayısıyla bu konuyu öncelikle Osmanlının kendi iç çatışmaları olarak görmek gerekir.

Konuyu devlet konusu olarak görsek dahi şöyle sonuçlar çıkıyor. Soykırımı Osmanlı yapıyor. Ama bugün ortada uluslararası hukuka göre Osmanlı Devleti yok. Konu Lozan’da da görüşülüyor ve altı bağlanıyor. Üzerinde pek durulmuyor. Çünkü artık Bolşevik devrimi olmuş. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması o gün batılı devletler tarafından istenen birşey. Bolşevik devrimine karşı TC bir tampon bölge görevi göreceğı için kendilerine lazım.

Bugün küresel sermaye artık ulus devlet sınırlarını aşıyor. Türkiye gibi ülkelere geliyor. Buradan Türkiye gibi daha az gelişmiş ülkeler kalkınmaya başlıyor. Bu da batılı devletlerin işine gelmiyor. Ermeni konusu Lozan’da olduğu gibi yine batılı devletlerin elinde farklı bir koz görevi de görüyor. Biz bunu anlıyoruz. Bu durumda AKP hükümetinin ve Türkiye’nin yanında duruyoruz. Ama konunun tarihi gerçeklerinin de bilinmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Bu konu, devletler arası bir konu olarak görülmekten çıkmalıdır. Bu tip konuları artık halklar arası barışmanın, işbirliğinin bir fırsatı olarak değerlendirmekte fayda vardır. Batılı devletlerin farklı niyetleri olacaktır. Ancak, tarihte yaşanmış her tür üzücü konuyu bölge halkları, kendi arasında çözebilir ve bunu demokrasi ticari ve kültürel işbirliği temelinde barış durumuna dönüştürebilir.

Bunun için de tarihte ne olmuşsa, bütün gercekliği ile toplumumuz rahatça konuşabilmelidir. Bugün resmi tarih yalanları yerine ihtiyacımız olan sadece gerçeğin bütün çıplaklığıdır.

Kapitalist sistemin daha fazla kar elde etmek isteğinin kurbanı daima halklar olmuştur. Önceleri imparatorluklar vardı. Birinci Dünya Savaşı sonucu dağılan sadece Osmanlı degildi ki. İngiltere, Rusya, Avusturya Macaristan İmparatorlukları da dağılmıştır. Çünkü artık kapitalizm imparatorluk istemiyordu. Ulus devletler dönemi gelmişti. Osmanlıyı yaşatmanın hiçbir imkanı zaten yoktu. Yapılabilecek olanı 2. Abdülhamit yapmış, batılı devletleri birbirine karşı kullanarak diploması ile Osmanlının ömrünü uzatmıştı. Daha fazla yapacak birşey yoktu.

Osmanlı bakiyesinde Türklerin devlet kurma hakkı var ise Yunanın, Ermeninin, Kürtün de hakkı vardı. Onun için Ermeninin de kendi devletini kurma isteği normaldi. Ama, Balkanlardan, Kafkasyadan sürülen Müslümanların bu konuları o gün sağlıklı bir şekilde değerlendirecek durumu yoktu. Müslümanlar da geldikleri yerlerde çok eziyetler çekmiş, katliamlara uğramışlardı. Artık herkes için hayatta kalma, varolma kaygısı vardı. Bu noktada Talat Paşa’nın soykırım kararı rahatlıkla uygulandı.

Soykırımın sonucunda, Ermenilerin mallarına Osmanlı egemen sınıfı yani İttihat Terakki kondu. O da CHP oldu, Tüsiad oldu. Bu durumda bugün AKP’nin kendisinin yapmadığı bir soykırımı inkar etmesi ya da soykırımı savunan varsa, savunması için bir neden bulunmuyor.

Soykırımdan Türkiye halkları değil, Osmanlı egemen sınıfı -devlet sınıfı- İttihat Terakki sorumlu çıkıyor. Onun için AKP bu konularda CHP’yi adres gösterebilir diye düşünüyorum. AKP yine bu durumdan üzüntü duyduğunu ifade edebilir. Bu da Hitlerin yahudi soykırımını gerçekleştirmesi yüzünden, Alman Şansölyesi Willy Brand’ın özür dilemesi gibi bir durumdur. Hitlerin yaptığından bugünkü Almanya devleti sorumlu tutulamıyorsa, Türkiye Cumhuriyeti devleti de sorumlu tutulamaz. Sadece, Lozan’dan sonrasında hala Türkiye’de kalan TC vatandaşı Ermenilerin ve diğer gayrimüslimlerin uğradığı ilave adaletsizliklerin düzeltilmesi gerekir.

O gün Ermeni burjuvalarını yok eden Osmanlı egemen sınıfı; bugün de seçilmiş hükümet olan AKP’ ye hükümet olma hakkını tanımak istemiyor. Bu durumda AKP’li burjuvalar ile soykırım edilen Ermeni burjuvalarının kaderi aslında aynı oluyor. Ermeniler soykırım edildi; önümüzdeki seçimde AKP’ yi korumak desteklemek görevimizdir. Yine zamanında Kürtlerin özerklik hakkını elinden alanın da, tek tipçi ırkçı sistem kuranın da CHP olduğunu dikkate alarak; yeni demokratik bir sistem kurabilmenin, tarih gerçekleri ile barışabilmenin önündeki asıl engelin CHP olduğunu, Kürtlerin de herkesin de görmesi gerekiyor. Bu konulardan dolayı bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları sorumlu tutulamaz.

Hükümet konuyu İttihat Terakki’nin sorumluluğu olarak gösterebilir diye düşünüyorum. Bu konuda açık bir sermaye transferi var. Bu transferin Gayrimüslim burjuvalardan ittihatçılara doğru olduğu görülüyor. Bu ittihatçılar CHP oldu. Konuyu etnik bir konu olmadan önce sermaye transferi olarak görmek lazım.

Bu konudaki yazımın devamında, 2.Mahmut’tan itibaren Osmanlının ne yaptığına ve bunun sadık millet olan Ermenileri nasıl isyankar hale getirdiğine değineceğim.

 

Hakan DEMİRCAN

18.04.2015

 

Son Güncelleme Tarihi: 20 Nisan 2015 18:40

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.