Samsun'da Emine'llerdeyim
26 Eylül 2008 02:48 / 3747 kez okundu!
Bir yıl önce kanser tanısı koyulan arkadaşımız, dostumuz, yazarımız İbrahim Akar'ı bu sabaha karşı kaybettik. Bir yıl boyunca umudunu hiç yitirmeyen, çevresine direnç aşılayan sevgili İbrahim, tedavi için gittiği Samsun'da yaşamını yitirdi.
Cenazesi yarın (27 Eylül) Turgutlu'da toprağa verilecek. Bilgi için İbrahim Akar'ın ağabeyinin telefonu şöyle: Yılmaz AKAR 0 536 794 24 87
İbrahim'in, sitemizde 20 gün önce yayınlanan ve ne yazık ki son olan yazısını yeniden sizlerle paylaşıyoruz.
Tüm izmirizmir net ailesinin, İbrahim Akar'ın yakınlarının ve tüm sevenlerinin başı sağ olsun.
Uçakla yolculuk sakıncalı olduğu için, Emine Hanim özel olarak İstanbul’a geldi ve tedavimin ön hazırlıkları (tahliller, destek bakim vs)için beni Samsun’a getirdi. Bu arada, bir bayan sürücünün 180 km.de otomobil sürebileceğine bizzat tanık oldum, her ne kadar o bunu altındaki Land Rover’e bağladıysa da... :-))
Gündüzleri hastanede, geceleri onun evinde kalıyorum. Boydan boya Karadeniz hemen penceremde...
Damardan özel sıvı besin takviyeleri ve 3 ünite kanla, resmen yüzüme kan, vücuduma kuvvet geldi. Bir alay film, tahlil, ultrason, endoskopi gibi süreçleri bizzat uyguladı.
Ne yazık ki midemden alınan sekiz örnek de, kurutulmuş kanserli doku çıktı. Yani kemoterapiler midemin iç bölgesinde çok iyi sonuç vermiş. Ama midenin karın boşluğuna bakan dış kısmında halen etkin. Dışarıdan doku almak ameliyatla mümkün. Ve anestezi, benim durumumda olan biri için çok riskli. Yüzde yirmi anesteziden uyanamadan gitmek var işin ucunda. Emine, başta Emel olmak üzere tüm Türkiye seni yaşatmak için seferberken, böyle bir riski ne ben alırım, ne senin kabul etmene razı olurum dedi. Ayrıca Emel gelip beni öldürür, bir hastalıkta iki ölüm çok fazla, diye ekledi.
Bu arada, aşıyı geliştirecek kurumdan, karın boşluğumdaki sıvıdan işimizi görecek kanserli dokular elde edebiliriz bilgisi geldi ve rahatladık. Sıvı bugün alındı ve özel bir ambalaj yapıldı, sabah gelen uzman Trabzon’a götürecek. Bu işe yaramazsa, bölgesel uyuşturmayla karından girilerek parça alınacak ve yollanacak)
Yarın da muhtemelen son kemoterapim uygulanacak. Eğer ücretsiz temin edilebilirse (çok pahalı, kutusu 2 milyar gibi) Emine hanım ve İstanbul’daki doktorum Mahmut Bey, bundan sonraki aşamalarda Xeloda adlı ilacı uygulayacaklar. Bu ilaç, akıllı hücre mantığıyla çalışıyor, sağlıklı hücrelerle ilgilenmiyor, direkt kanserli hücreleri bulup tahrip ediyor. Dolayısıyla kemoterapinin yıkıcı yan etkileri bu uygulamada görülmüyor.
Bugün Trabzon’dan gelen uzman, aşıyla ilgili uygulanacak süreci çok ayrıntılı şekilde anlattı. Aşı bir haftada hazır olacak. Yani bir hafta Samsun’da olacağım. Yarın Emine hanım beni bir iki gün kalmam için Gölköy’e götürecek. Bu arada isim babası olduğum Emine Emel Akkoyun’lu da görecek. Hafta sonu Sinop’u gezdirecek.
Aşı dört aşamada uygulanıyormuş. Birinci aşama on beş gün arayla iki kez, ikinci aşama birer ay arayla iki kez. İyileşme belirtileri ise (eğer böyle bir sonuç olursa tabi) bir ayda başlıyormuş.
Bu akşam sözleşmeyi hazırladık. Emine arkadaş da kefil doktor olarak sözleşmeyi onayladı. Bu aşamada hayırlı olsun demekten başka diyebileceğimiz bir şey yok.
Uzun bir mücadele oldu. Eğer ki iyileşirsem, bu başta Sevgili Emel’in aylar süren aktif desteği ve inanılmaz özverisi ve onun çağrısıyla oluşan inanılmaz destek zinciri sayesinde gerçekleşti.
DDDD, butarihtesendevarsin grubumuzdaki ve Tustav’daki dostlarımız - yoldaşlarımız, başta Terzi Ahmet, Cevdet, Turgay ve Hüseyin Demirdal olmak üzere yurt dışındaki yoldaşlarımız, İstanbul’da her an desteğini esirgemeyen Jale Mildanoğlu ve Aynur Hayrullahoğlu arkadaşımız, beni aylarca tolere eden ev sahibim Siirt ILD Başkanı Mehmet Metin Danış, beni seven çok sayıda apolitik dostlarım, bu halimle beni işe alan ve gitmediğim halde maaşımı ödeyen işyeri sahiplerim, ODTÜ’deki sınıf arkadaşlarım ile ODTÜ’deki Genç ÖNCÜ grubundan dostlarıma (aşı parasının yarısından çoğunu sağladılar), Emine arkadaşa ve unutkanlığıma uğrayan herkese tekrar tekrar teşekkür ediyorum.
Evet şimdiye kadar yaptığım gibi, bu önemli aşamayı da sizlerle paylaşmak istedim.
Sonuç olumlu olursa elbette harika olacak.
Olmazsa da, ne demişler, -Galip sayılır bu yolda mağlup- Ya da Benim adım Hıdır, elden gelen budur!
Hepinize çok çok selam ve sevgi ve teşekkürlerimi sunuyor, hepinizle gurur duyuyorum...
Duygularımı tam ifade edemediğim için de özür diliyorum.
03.09.2008