TRT İstanbul Radyosu Harbiye - İstanbul
15 Ekim 2012 16:02 / 2158 kez okundu!
Kırmızı ışıklardan karşılaştığımız sabahlar birlikte geçerdik. Üzerinde kırmızı bir kazak, gri bir takım. Okula koşan çocuklara bakmadan hızla nöbete yetişme telaşındaydık. Kimi sabahları dört buçukta uyanan seslerin sahibiydik.
16 Mart erken, heyecanlı İstanbul sabahı Fatih’ten arabaya binip gelene kadar kalbim pencerenin dışına çıkmıştı. Atamam yapılmadan önce gelmiştim aslında. İstanbul’a gider misiniz diyen o ses şimdi yerinde, duyulmasa da anarım düşünceli.
İstanbul? Çocukluk sevdası, tutkusu. Hep yaşamak ve Kadıköy’de oturmak istemiştim. Bu iş hayalimde değildi. Şansımı ikna edince radyonun hep uzaklardan gördüğüm gizemli duvarlarının ardına geçivermiştim. İstanbul?
Yurttan Sesler, Nida Tüfekçi, bordo ipler…Mesut Cemil…duvardaki büyük iki halı ve sesler…Yazılı Kaya Nursel Duruel… Nurhan Olcayto…sabahın erkeni gecenin bitmeyeni…yaşamanın noktası yok.
Kapitalizm devletle besleniyor. Birbirlerini obez kılıyorlar. Bir hastalık yaygınlaşıyor bu ülkede. Yok etmeye, iz silmeye gayretli paracılar. El etek öpme zihniyeti akıl tutulması yaşıyor. Olanları tabii.
İstanbul Radyosu mimarî örnek olarak da saklanması, korunması gereken yapılardan biri. Ne bir otelin arkası ne de başka bir örgütün çivisi. O kendi kendinin korunağı. Baki Süha Edipoğlu’nun şiir yazdığı, Ümit Kaftancıoğlu’nun kurşunları, öyküleri, Zehra Bilir’in kayıt saatleri…sen biz ve ötekiler…ötekiler çünkü Ani İpekkaya’nın radyo tiyatrosu. Korkmaz Çakar’ın parmakları bu bina. Nefes alıp vermekte hâlâ. Bakmakla görmek arasındaki farkı bilmeyen zavallılar şimdi kucakta yer kapmaya gayreti olanların içinden çıkmaya çalışıyorlar.
Elbet yönetim biçimleri, yönetimler değişebilir. Dinamik olmak devrim ilkesidir. Başkalaşmak için illa “CUMHURİYET”in binalarını yıkarak yürümek mümkün değildir. Mao’nun sözü çiçeklerin binlerce renkte açmasından yana durduğu gibi insanca yaşamanın birbirine saygı temelinde gerçekleşeceği mesajını vermektedir. 2023’te “ben, ben, ben” imzasını KANUNÎ olarak dillendirmenin hangi vicdana sığacağını anlamak mümkün değildir. “nefret söylemi”nin parladığı günümüz zulmün hançerleştiği sırt ağrılarına gebe.
İstanbul Radyosu; bilginin, bilmenin, anlamanın, aşkın, direncin yoludur. Susarsa bilin kaybolduk…yıkılırsa her sabah her uyanışta mücadele sürer. Elbet sürer Haydarpaşa, Taksim; Hasankeyf, Fındıklı, Dersim, Munzur…
Engin Ege yönetimindeki Tango Orkestrası programına başlıyor Sevgili Dinleyiciler…
İnsanın insanca yaşamaya gayretinin sonu yoktur…
Biline…
İffet DİLER
TRT İSTANBUL RADYOSU SPİKERİ
YIL 1987
ANA KUMANDA MASASINDA NURİ OFLAZ
15.10.2012
Son Güncelleme Tarihi: 15 Ekim 2012 16:30