Yorgunluk
11 Mayıs 2009 19:46 / 1597 kez okundu!
Okusan sızlarsın yine. Sızlanırsın da eminim. Ne yapsam olmuyor çünkü. Yıllardır ağlıyorsun başkaları yokken. Kalabalıkta aşık, yalnızlığında öfkesin.
Acımasızca suçluyorsun benzerliği. Sağa sola kızarken her sabah ve akşam, aslında herhangi bir saatte kaçışı çabuklaştırıyorsun farkında değilsin. Yoruldu bu yürek, akıl, eller… Sevmek, dokunmak isteyen o gözler bitkin haberin olsun ey insan. Günlere sığmayan şefkâtin peşine düştü bile, hayat olsun dileğinde suya düştüğünde gölgesi… Yoksa boş toprağın üstüne yatacak ve kalkmayacak… Sonsuz uykularda bedeni.
Ona söyleme yeter duyduğunu. İstemeyecek adım gibi eminim. İstemez! Hatırlasana yıllardır nasıl geçip gitti, kırılıp döküldü ayna. Sıkışıp kaldığın bir zaman seninki. Israrla yanıldığın günler. Şaşkınca cümleni başkasına döktüğün kaybolmalar. Uzun yolculuk toparladı bakışlarını. Kırma sakın... Kaybetmek üzer, ezer hüznünü. Gidecek yer bulamazsın. Hazır dillerde küçük kasabalara götürmeye sandığı. Ninen alsın artık alsın!.. Al!..
Anlamanı sağlayan dönüş şimdi başka çığlıklara gönderiyor seni. Biliyorum mutlu olma hasretini. Yoksa niye cümleler bırakasın ekrana. İçindeki sevmeyi dokunmaya, şarkıları bağıra bağıra söylemeyi dert edindin son günlerde . Ne güzelsin. fark ettin mi hiç? Bir şeyler değişti görüyorsun. Hayret bile endamını yitirmiyor sende.
Yan yana... yana yana ne hoşsunuz!...
11.05.2009