12 EYLÜL 1980 DARBESÝNÝN YILDÖNÜMÜ VE ESKÝ YOLDAÞLARIMIN TUTARSIZLIÐA DEVAM ETMESÝ
13 Eylül 2023 14:10 / 890 kez okundu!
"Özal'ýn 141, 142 ve 163. maddeleri ceza yasasýndan çýkarmak isteði dönemde kimi yoldaþlarýmla bir yol ayrýmýnda kalmýþtýk. Ben, 3 maddenin de birlikte çýkarýlmasýný demokrat bir tutum gereði desteklerken; kimi yoldaþlarým 163.maddenin çýkarýlmasýna karþý duruyordu. Gerekçeleri de "bu maddenin çýkmasýyla, Türkiye'de dincilere þeriat yolunun açýlacaðý" korkusuydu. 35 - 40 yýldýr, bu madde de kalktýðý halde þeriatýn bir türlü gelmemiþ oluþu, onlarý hala düþündürtmüyor yazýk ki. "Sadece kendileri için demokrat" bir tavýr aldýklarýnýn çoðu farkýnda deðil, farkýnda olanlar da bin dereden gerekçe getirip; CHP'nin ve HDP'nin kuyruðunda, Ýslam karþýtý, ezik batý hayraný leðenlerinde kaðýttan küçük kayýklarýný yüzdürüp, "devrimci durum" koklayarak kendilerini ve onlara hala inanan bir avuç insaný kandýrmaya devam ediyorlar."
*****
12 EYLÜL 1980 DARBESÝNÝN YILDÖNÜMÜ
VE ESKÝ YOLDAÞLARIMIN TUTARSIZLIÐA DEVAM ETMESÝ
Bugün, Türkiye'nin toplumsal hafýzasýna kazýnmýþ tarihlerden olan 12 Eylül 1980’deki askeri darbenin 43. yýldönümü. Bu vesileyle her türlü askeri darbeyi lanetliyor, 12 Eylül’ün kurbanlarýný saygýyla anýyorum.
12 Eylül 1980'de Genel Kurmay Baþkaný Kenan Evren liderliðindeki askeri cunta Türkiye'de yönetime el koydu, parlamento ve siyasi partiler kapatýldý, ülkenin bütün kurumlarý faþizan bir mantýkla yeniden þekillendirildi. Þiddet ile arasýna mesafe koyamamýþlýklarýný da bahane ederek, sað ve sol örgütlere mensup gençler yakalandýklarý yerde ya da iþkenceden geçirilirken öldürüldüler. Bir kýsmý da yaþlarý büyütülerek, yasalarý zorlama pahasýna asýlarak idam edildi. 7 Kasým 1982'de yapýlan referandumla yeni Anayasa kabul edildi, Evren Cumhurbaþkaný oldu. 6 Kasým 1983'te yapýlan seçimler ise Cuntanýn iþaret ettiði partiyi deðil Turgut Özal'ý iktidara taþýdý. Özal, Türk Ceza Yasasýndan 141, 142 ve 163. Maddeleri çýkardý (*) ve 10 yýllýk Avrupa'daki mülteci sürgünlüðüm bitti, 1992'de ülkeme döndüm.
Geçen sürede darbecilik zamanýn ruhu önünde yenildi. Sonuçta cuntacýlarýn hayatta kalanlarý mahkemelerde yargýlanarak 2014 yýlýnda müebbet hapisle cezalandýrýldýlar. Ancak o sýrada dönemle hesaplaþmanýn sýnýrlý tutulmasý, buna karþýlýk getirdiði kurumlarýn ve mantýðýn hala ayakta durmasý, Türkiye'nin kendi geçmiþiyle tam yüzleþemediðini de gösteriyordu.
15 Temmuz 2016'da darbecilik CIA eliyle ve FETO aracýlýðýyla bir kez daha piyasaya çýktý. Ancak bu kez halk "Hayýr!" diyerek sokaða çýktý, darbeyi engelledi ve darbeciliði, meþruiyet zemininden çýkmadan yasal zeminde cezalandýrdý. Ardýndan büyük tarihi deðiþimler yaþadýk.
Eski yol arkadaþlarýmýzýn bir kýsmýyla geçmiþte zaten ayrýlmýþ olan yollarýmýz, her 12 Eylül darbesi yýldönümünde bir kez daha kendini bana hatýrlatýr. Bu kez de öyle oldu. 4 yýl önce, 12 Eylül'ü kendilerince protesto eden kafasý karýþýk yoldaþlar için bir yazý yazmýþtým. Þimdi bakýyorum da ne yazýk ki yazým hala güncel 😔
12 Eylül darbesine karþý protesto notu yorumlayan eski yoldaþlarýmýn bir bölümünün, bugün hala geçerli olan çeliþkilerine o gün þöyle deðinmiþtim:
1. Bu darbeye karþý çýkanlarýn bir bölümü aslýnda "makbul darbe" sahibidir. Kimisi 27 Mayýs 1960'ýn, kimisi 28 Þubat 1997'nin, kimisi de 27 Nisan 2007'deki e-muhtýranýn hala destekçisi durumundalar. 😞
2. Bu darbeye karþý çýkanlarýn önemli bir bölümü, darbeye karþý neden direnemediklerinin deðerlendirmesini asla yapmadýlar, yapamadýlar 😞. Karþý çýktýklarý darbenin geliþini, bilerek/bilmeyerek nasýl kolaylaþtýrdýklarýný da hiç ama hiç sorgulamadýlar.
3. Bu darbeye karþý çýkanlarýn önemli bir bölümü, öncekilerin tümünden daha acýmasýz ve kanlý olan 15 Temmuz 2016 darbe giriþiminde, darbeye direnenenlerin yanýnda duramadýlar. Kendilerinin (ki çoðunluðu solcu) önceki darbeler karþýsýndaki utanç verici sessizliðini yýrtýp parçalayan, dünya demokrasi tarihine altýn harflerle yazýlan halk direniþini görmek istemediler. Neden? Çünkü darbeye direnenlerin ezici çoðunluðu muhafazakarlar, müslümanlar ve milliyetçilerdi. Ezberi bozulanlar, gerçeði görmek ve kabullenmek yerine, sürece "tiyatro" demeyi tercih ettiler. 😞
4. Özellikle 12 Eylül 1980 darbe planlarýnýn esas olarak USA/CIA damgalý olduðunu bildiklerinden, karþý çýkýþ söylemlerinde utangaç da olsa bir anti-Amerikan tavrý vardý. Pensilvanya merkezli 15 Temmuz 2016 darbe giriþimi ise USA/CIA damgasý en belirgin olandý. Buna raðmen gözleri RTE ve Ak Parti #KategorikMuhalif tutumuyla körelmiþ olanlar bu gerçeði de özellikle görmemek için kýrk dereden su getirdiler, getiriyorlar.
Bu durumun hüznü, üzerimde neredeyse 12 Eylül'den daha aðýr bir yük oluþturuyor. 😞
Fotoðraflarla arandýðým, ülkede zor koþullarda saklandýðým, o sýradaki partim TKP'nin desteðiyle, sahte pasaportla çýktýðým yurtdýþýnda 10 yýl politik mültecilik yaptýðým 12 Eylül darbesi yýllarýnda; elbette ki en büyük zorluklarý yaþayanýn ben olmadýðý gerçeðini de hep aklýmda tuttum. Bu dönemde hapiste kalan, iþkence gören, fiziki ve psikolojik saðlýðýný hatta hayatýný kaybeden arkadaþlarým, yoldaþlarým oldu. Onlarýn acýsý, hüznü ve anýsý hep yüreðimde. 😞
Tam da bu yüzden DP'ye, Refah Partisi'ne ya da Ak Parti'ye karþý yapýldý diye kimi darbeleri makbul saymadým. Yýllardýr herkese de darbelere karþý bu tutarlý yaklaþýmý anlamlý bulduðumu söyledim, yazdým. Elimden gelen buydu.
12 Eylül 1980 darbesinin bu seferki yýldönümünde, herkese çifte standartsýz, ilkeli, tutarlý politik yaklaþýmlar diliyorum. Vesselam.
Ýlhami MISIRLIOÐLU
(*) Not: Özal'ýn 141, 142 ve 163. maddeleri ceza yasasýndan çýkarmak isteði dönemde kimi yoldaþlarýmla bir yol ayrýmýnda kalmýþtýk. Ben, 3 maddenin de birlikte çýkarýlmasýný demokrat bir tutum gereði desteklerken; kimi yoldaþlarým 163. maddenin çýkarýlmasýna karþý duruyordu. Gerekçeleri de "bu maddenin çýkmasýyla, Türkiye'de dincilere þeriat yolunun açýlacaðý" korkusuydu. 35 - 40 yýldýr, bu madde de kalktýðý halde þeriatýn bir türlü gelmemiþ oluþu, onlarý hala düþündürtmüyor yazýk ki. "Sadece kendileri için demokrat" bir tavýr aldýklarýnýn çoðu farkýnda deðil, farkýnda olanlar da bin dereden gerekçe getirip; CHP'nin ve HDP'nin kuyruðunda, Ýslam karþýtý, ezik batý hayraný leðenlerinde kaðýttan küçük kayýklarýný yüzdürüp, "devrimci durum" koklayarak kendilerini ve onlara hala inanan bir avuç insaný kandýrmaya devam ediyorlar.