Günahlarýmýzý Çok Sevmemiz Üzerine Bir Deneme

20 Haziran 2012 23:40 / 1802 kez okundu!

 


Geçmiþte eski yoldaþlarýmla birlikte bulunduðum bir grubun (butarihtesendevarsin) o sýralarda yaþadýðý hayal kýrýklýðýný görerek düþüncelerimi ve önerilerimi yazmýþtým. Hem taþa sarýp sitenin bahçesine atarak (dosya / file ekle bölümüne) hem de kýlýç kalkan dansýna (mesajlarla birbirini yaralama iþine) uyarý amaçlý olarak da olsa, geç de olsa katýlarak. Bu grupta hala belirli dönemlerde tekrarlanan sorunlarý gördükçe, diðer benzeri gruplardaki sorunlarý da duydukça, bu eski yazýmý yeniden anýmsadým. Sonunda yazýnýn hala iþe yarayacaðýna inancým nedeniyle onu güncelleyip paylaþmaya karar verdim.

Ýlk baþtaki yazýyý yazarken, 30 yýlý bile zamandan saymayan kardeþlerimi gördükçe, aslýnda hiç bir þey ve hiç kimse için geç kalýnmýþ deðil, diye düþünmüþtüm. Gruba yeni katýlan arkadaþlarýn bir kýsmýnýn o sýrada sandýðý gibi ben en baþýndan beri “suskun” deðildim. Sitenin bahçesine, taþa sarýlmýþ kaðýtlar attýðýmý da duyurmuþtu zaten dikkatli kimi arkadaþlarým. Ama gidiþatý görmenin, olabilecekleri kestirebilmenin dayanýlmaz aðýrlýðýný yüreðinde duymak, yeterince duraklatýcýydý... Hele iþin baþýnda yaþanmýþ þanssýz bir iletiþim kazasý, beni klasik biçimde gruba durmadan yazý eklemekten uzakta tuttu.

Buna benzeyen diðer kimi gruplarda olduðu gibi, benim grubumun da, bir yýl uyukladýktan sonra en beklenmedik zamanda þahlanmasý ve çok kýsa zamanda çözülmesi hepimizi düþündürmeli.

“Devrim” baþarmýþ kadrolarýn önce birbirini temizlediði dünyada, 30 yýl sonrasýnda bir avuç kiþinin birbirlerini ve kendilerini bu denli yönetemez oluþu bizleri daha derinden sarsmalýydý. Bize “bunlar bir de toplumu yönetme, düzene sokma gibi büyük iddialar taþýyorlardý, hallerine bakýn, iyi ki yanlýþlýkla baþa gelmemiþler, halimiz yaman olurdu” deseler, ne diyebilirdik?

Peþrevi çabuk geçiyorum. Gruplardaki iniþler çýkýþlar, heyecanlanmalar sonra da kavga edip ayrýlmalar, genellikle benzeri sebeplere dayanýyor, benzeri sonuçlar oluþturuyordu. Bizim o sýradaki deneyimimiz gösterdi ki:

1. Birbirini incitmeden konuþabilmeyi birincil meselemiz kýlmayý baþaramadýk;

2. 30 yýlýn sorunlarýný çözmeyi 2 aya sýðdýrmaya çalýþmayý ise mesele bile saymadýk;

3. Çözüm ortamý olarak e-groups’un sýnýrlarýný zorlamak çok doðru deðildi. Bizler özünde e-groups, forum, sözlük, dayanýþma fonu, vakýf-dernek, politik parti oluþumlarýný birbirine karýþtýrdýk. Bir siteden tümüne ait sonuçlar istedik, bu olamazdý, olmadý da. Oysa:

a. E-groups: iletiþim amaçlýdýr.
b. Forum: Düzgün, kurallý tartýþma amaçlýdýr.
c. Sözlük: Eðlenme, öðrenme, bilgilenme, tartýþma, arþivleme amaçlýdýr.
d. Dayanýþma Fonu: Belirli bir amaç için zaman zaman ya da süreklilik taþýyacak biçimde parasal bir kaynaðý oluþturma, geliþtirme amaçlýdýr.
e. Vakýf: Bir amaç için bir parayý ya da gayri menkulü deðerlendiren kurumdur; dernekler yasasýnýn kýsýtlayýcýlýðýndan dolayý bir dönem dernek yerine bolca vakýf kurulmuþtur. Esas olarak iþleyiþi demokratik deðildir. Ýþlevsel olarak da zaten olmamalýdýr.
f. Dernek: Ortak bir amaç þemsiyesi altýnda yanyana gelmeyi baþarmýþ kiþilerin, demokratik bir iþleyiþ içinde etkinlikler yaptýðý kuruluþtur. Geçmiþ dernekler yasasýnýn kýsýtlayýcýlýðý AB süreci dolayýsýyla gevþemektedir.
g. Politik Parti: Dar ya da geniþ politik amaçlar çevresinde, siyasi partiler yasasý çerçevesinde (çerçeveyi kabul etmeyenler de olabilir elbette) birleþmiþ insanlarýn örgütlenme biçimidir.

4. “butarihtesendevarsin” grubunu acaba yanlýþ mý tanýmladýk? Grubu kimler oluþturuyor? Geçmiþinde kimi politik partilerin saflarýnda bulunmuþ olanlar; kendine ve arkadaþlarýna saygýsý dolayýsýyla geçmiþinin önünde saygý duruþunda bulunanlar; “düzgün” bir politik partiyi özleyenler; bunu eskinin nostaljik sokaklarýnda arayanlar; geçmiþinde kimi gençlik, kadýn, öðretmen vb. derneklerde çalýþmýþ, oda, sendika vb. mesleki örgütlenmeler içinden geçmiþ ve yeni tür bir örgütlenme arayýþý içinde olanlar; acaba þu anki duruma vakýf örgütlenmesi uyar mý diye düþünenler; yardýma ihtiyacý olanlar için parasal vb. destek arayýþý çabalarý karþýsýnda, acaba bir dayanýþma fonu mu oluþtursak diye kafa yoranlar; bir yandan da eðlenceli yazýlarla ortak hayatý çekilebilir kýlmaya çalýþanlar; öðrenme ve öðretme amaçlý yazýlarla bir bilgilenme ortamý oluþturmaya uðraþanlar; acaba bu yazýlanlardan bir arþiv oluþsa, bir kitap çýksa ne iyi olur diye kaygýlara girip, kimi görevlendirmeler yapanlar; kimi zaman dikkatli kiminde ise özensiz üsluplar kullanýlsa da, üstünde anlaþýlmýþ kurallar olmasa da geçmiþin ve bugünün kimi sorunlarýný Forum tarzý yazýlarla tartýþmaya uðraþanlar; 30 yýl sonra birbirini bulmuþ eskinin yoldaþlarýnýn, “buradan acaba gerçek dostluklar, arkadaþlýklar çýkar mý?” sorularýný kafalarýnda taþýyýp, geçmiþteki kendi yaþamlarýnýn da önemli bir bölümünü temsil eden bir elektronik grup ortamýnýn iletiþim biçimine uyum saðlamaya çalýþanlar…

Görüldüðü gibi hepsini dile getiremediðim halde grupta bu kadar çok beklenti vardý. Bir e-grup olarak “butarihtesendevarsin”ýn bunlarýn tümünü taþýmasý beklenemezdi. Taþýyamadý da...

Emeðimizin silinip uçmasýna izin mi vereceðiz?

Durum böyle… “Ýlk taþý günahsýz olan atsýn” denir ya, sitenin içine attýðým kimi yazýlarýmý "kaðýttýr, uçmasýn" diye taþa sarmýþtým, "umarým kimseye çarpmamýþtýr çünkü eskiden yoldaþlýk yaptýðýmýz bir arkadaþa ilk taþý atacak kadar günahsýz deðilim!" diye düþünmekteydim.

Durum düþündüðüm gibi çýkmayýnca, tavþan daða küsmüþ misali suskunluðu ilk seçen olmuþtum, sitede benimle ilgili olarak yaþanan tatsýz bir olaydan dolayý...

2 arkadaþým, Ýzmirizmir.Net sitesinin kuruluþ haberinin verilmesine ve sitede (ortak bir gecemizden çekilmiþ) bir iki fotoðrafýn yayýnlanmasýna tepki göstermiþti. Mesele benim kendi kurduðum "bir sitenin, kaba propagandasýný yapýyor olmak ve bunun için de 'butarihtesendevarsin' sitesini kullanmak" biçiminde tartýþýldý ne yazýk ki...

Oradaki tartýþma ve dil meselesi, sonraki iki ay boyunca yaþananlara ve bugün gelinen noktaya da ýþýk tutucu olabilir. Seçilen üslup beni gerçekten acýtmasýna raðmen, ben yaklaþýmýmý baþka bir mektupta ortaya koymuþtum ve bu iki arkadaþýma da özel bir kýrgýnlýk sürdürmedim. Ancak tadým kaçmýþtý. O günden sonra da sitedeki klasik mail trafiðine katýlmak anlamlý gelmedi bana ve hiç yazmadým ama siteyi izlemeyi sürdürdüm.

Aradan geçen 5 yýldaki iç geliþmeler ne yazýk ki beni doðruladý. www.izmirizmir.net sitesinin geldiði boyut da herkesçe zaten biliniyor artýk.

Gruba o sýrada eklediðim mektup ise oradaki ani yoðunlaþmanýn hemen öncesine denk geldiðinden çoðu kiþinin gözünden kaçtý. Oysa orada yazdýðým yazýda Hacý Bektaþ Veli ve Mevlana’ya iliþkin kýsacýk bir öykü vardý ki, grubumuzun þimdiki haline bakýp aslýnda onu bir daha yazmak anlamlý olacak...

Eski yoldaþlarýn birbirlerine düþmeye devam etmesi farklý zamanlarda, farklý ortamlarda süregeldiði için, önerilerim þöyleydi:

a. Böyle bir durumda, birbirini incitecek yaklaþýmlarý bir an önce durdurmak þarttýr;

b. Ýçerik ve biçim meselesinde, biçimin bazen her þey olduðu noktalardan geçilir, tam o noktada olabiliriz. Eðer biçimi tartýþmaz ve biçim üstünde uzlaþmayý baþarmaz isek içerik asla konuþulamayacaktýr. Bu nedenle sonda anlatacaðým Hacý Bektaþ – Mevlana meseli bize yol gösterici olabilir. Buna göz attýktan sonra herkes dönüp çeþitli gruplarda yazýp çizdiklerini tekrar okursa, nasýl iyi niyetle bir üslup katliamý yaptýðýmýzý daha iyi anlayacaðýz.

c. “butarihtesendevarsin” grubunu iletiþim, maddi ve manevi dayanýþma alanýyla sýnýrlamak doðru olurdu; bu grup, kimsenin kimseyi dýþýna düþürebileceði bir yer olmamalýdýr. Eðer öyle olursa bu, grubun varlýðýný tartýþmalý biçime getirir. Vakýf, dernek gibi þu aþamada yeni güçlükler getirecek yollara girmek yerine, basit ama þeffaf bir yolla iþleyecek bir dayanýþma fonu, hem doðru olur hem de kendimize olan güveni arttýrýr. Dayanýþma fonu da “butarihtesendevarsin” þemsiyesi altýnda baþladý, böyle sürebilir. (Ki süreç içinde bir grup kararlý arkadaþ, bu dayanýþmayý daha organize biçimde sürdürmeyi baþardý.)

d. Politik tartýþmalarýmýz için FORUM tarzý bir site açmak ve buradaki iþleyiþin kurallarýný oluþturmak doðru olur; bu tartýþmalarýn ne kadarýný herkese, ne kadarýný içimize dönük yapmak istediðimize yine kendimiz karar verip, izinler hiyerarþisiyle Forum’da deðiþik seçenekler yaratabiliriz.

e. Eðlenirken objektif bilgilenme, bilgilendirme ve arþivleme çalýþmalarý için SÖZLÜK tarzý bir site açmak son derece yerinde olur; bir kaç kurbanýn sýrtýna yüklemeden ortaklaþa bir çabayla oluþturacaðýmýz sinerjinin, nasýl yararlý sonuçlar verebileceðinin, inanamayacaðýmýz ürünler ortaya çýkaracaðýnýn en güzel kanýtý bu sözlük olabilir. Bu amaçla oluþturulan www.sozlukege.com sitesi, kararlý bir grubun sabýrlý çalýþmasýný hala bekliyor.

f. Gruptaki tüm arkadaþlarýn bu üç site arasýnda seçim yapmasý gerekmiyor ama seçim olanaklarýnýn da olduðunu bilmeleri, belki özgürlükçü bir tavrýn rahatlatýcý sonuçlarýný grubumuza yansýtabilirdi. Tek tip üniformalardan arýnmýþ kiþilerin, klasik hiyerarþilerden uzakta, yatay ve iþlevsel iþbölümü esaslý yeni tarz çalýþmasýyla, herkes, kendini en iyi hissedebileceði alanlara yönelebilir.

g. “butarihtesendevarsin” dýþýnda, bu iki site, yine arkadaþlarýmýzýn çoðunluk kararý ile kendi dýþýmýzdaki politik gruplara da açýlabilirdi. Böylece diðer gruplarýn yaptýklarýna sadece uzaktan özenmek yerine, yaratýcý giriþimlere önderlik ederek onlarýn özeneceði iþler yapma þansýný da yakalamýþ oluruz. Üstelik küçük kaðýttan kayýklarýmýzý, minik leðenlerimizde yüzdürme avuntusundan, kolaycýlýðýndan ve boðuntusundan çýkýp, kimimizin zaten yapmakta olduðu gibi okyanusta hayatýn gerçekleriyle boðuþacak tekneler üretmek aþamasýna böylece daha kolay geçebiliriz. Bunu, saðýmýzdaki, solumuzdaki, dirsekleri hem geçmiþte hem þimdi bize deðenlerle birlikte yapmak ise zaten kaçýnýlmazlýk deðil mi?

h. Tüm bunlarý yaparken, gidenleri acelecilik veya üstencilikle suçlamak, kalanlarý kutsamak yerine gerçek nedenlere eðilmek doðru olur. Yoksa her ayrýlan kiþiyle arýndýðýný sanan eskinin kutsal davacýlarýna çarçabuk dönebiliriz. Üstelik bilelim ki bu tür siteler civarýnda elinde bidon ile yakalanmýþ birkaç þahsýn varlýðý da her zaman biliniyor. Bu tür gruplarda, neden yangýna körükle gidilmemesi gerektiðini de böylece anlamýþ olabiliriz. Her ne kadar o arkadaþlar hep, bidondaki nesnenin masum bir kolonya olduðunu iddia etseler de…

i. Birbirimizi eleþtirelim ama iliþikteki mektubumda dile getirdiðim biçimiyle Mevlana’nýn, Hacý Bektaþ’a ya da Hacý Bektaþ Veli’nin Mevlana’ya yaklaþýmýndan örnek alalým.

j. Uzaktan gazel okuduðumu biliyorum, týpký sesimin kötü olduðunu bildiðim gibi… Yine de önerdiðim konularýn arkasýndayým. Elini taþýn altýna koymak, samimi yardým isteklerine açýk olmak anlamýndadýr söylediklerim.

Daða küsmüþ günahkar tavþanýn güncesinden, kendisine yönelik son not

Yeni günahlar için bayrak yükselten olma;
günahlarý, sevaplarý kendi ruhunla tartýþ,
felsefeyi doðru yüceltenlerle birlik ol,
felsefenin sefaletine kanma,

felsefecileri (Farabi’yi, Ýbni Sina’yý) ilk örgütlü kötüleyen Ýmam Gazali’ydi,
Ýbni Rüþd’ün özgür aklý, iyiliði yetmedi meþru þeytanlýðý silmeye;
yere çaldýðýmýz Rüþd’ün bayraðýný Avrupa dalgalandýrdý,
biz modern oryantalistler, aydýnlanmacý rasyonalistler kaldýk
ve bilmeden Ýmam’ýn çizgisinde oyalandýk bin yýldýr,
üstelik ona karþý yürümekle en meþhur olduðumuz yanýlgýsýyla.

estetik ve felsefe, özgürlük ve sorumluluk, iyimserlik ve çevre;
sonuçlarýný arýnýn balý, karýncanýn yoluyla ortaya koy,
iç güdüden öte bir þey isen, alçak gönülle arada sýna kendini,
baþarýnca arkadaþlarýndan bil, olmayýnca özünü yokla!

Sevgili dostlar, tarihimizden isterseniz kan çýkarabilirsiniz, isterseniz gül; ben izninizle ikinci yolu seçeceðim.

NOT/ Bir arkadaþýn eleþtirisine 5 yýl öncesi verdiðim yanýttan alýntýlar ve bugüne ait küçük notlar:

ÝGD’mizin, geçmiþteki onurlu duruþunun www.izmirizmir.net içinde en özenli yerde tutulmasýnýn benim için ne derece önemli olduðunu anlatmaya bile gerek yok. Bu çabamýn, "Bu tarihte sen de varsýn" sitesinden daha az soylu amaçlara yönelik olduðunun söylenmesi, en hafif deyimiyle ima edilmesi bile, insaf ölçülerini aþar, beni gerçekten üzer, bu özel çabaya karþý da haksýzlýk olur. Herkes kendi ölçüleri, kendi düþünce yapýsý içinde politik yaþama katýlmanýn yollarýný arýyor. 10 yýldýr Tarih Vakfý içinde, bir yýldýr da www.ercis.net içinde verdiðim mücadeleye sadece göz ucuyla bakmak bile, eski bir arkadaþýnýza haksýzlýk yapmamak için yeterli olabilir.

Umarým çok yakýn bir gelecekte www.izmirizmir.net, tüm demokrat, duyarlý, dürüst insanlarýn, medya dünyasý içindeki en aydýnlýk seslerinden olacaktýr. Bundan hepimiz büyük gurur duyacaðýz, duymak da hakkýmýz. En azýndan bir çoðumuzun çocuðu, orada eminim ki bizlerden daha aktif olacaktýr. (Çocuklarýmýz burada yazmaya baþladý bile...)

Ayrýca “bu tarihte sen de varsýn” ile www.izmirizmir.net sitesinin karþý karþýya imiþ gibi algýlanmasý yanlýþ olur. Ýkisinin yerleri, iþlevleri çok ayrý. Eðer baþarýlý adýmlar atabilirsek, inanýyorum gelecekte iki sitenin örnek iliþkisi ancak “sinerji” kavramýyla açýklanabilecektir... (ne yazýk ki bu pek olamadý)

Akvaryumda yetiþmiþ kimi balýklarýn, denizlerde de baþarýlý olabileceðine inanmak

Sonuç olarak, kendimizi sadece bir akvaryuma hapsetmek yerine -ki benim için o da inanýlmaz derecede anlamlýdýr ve bu nedenle baþýndan beri içindeyim ve kendi tarzýmla da aktiflik göstermekteyim- gücümüzü, aklýmýzý, enerjimizi yeni giriþimlere de açýk tutmak doðru olmaz mý? Kocaman Ýzmir denizi var önümüzde… Gerçeðin tekeli hiç birimizde deðil. Bu ülkeye, bu topluma, kendimiz, geleceðimiz, çocuklarýmýz için yapabileceðimiz katkýlarýn, daha geniþ ve etkin ortamlara bu biçimde de taþýnabileceði fikri, üstünde düþünülmeye deðmez mi?

Bu konuda sevgili arkadaþlarýmdan moral desteði, anlamlý mesajlar, belki kaliteli katkýlar beklemek biçimindeki umudumu da aslýnda hala koruyorum. (Bereket 5 yýl içinde bir kýsým arkadaþýmdan yüreklendirici yaklaþýmlar gördüm. Bir bölümü de yazýlarýyla sürece omuz verdiler.) Yaþadýðýmýz günlerin güçlüklerini görüyorum. Kendi aramýzda da yaþanan - bir çoðu gerekli olmayan- ama anlaþýlabilir sorunlarýn, çekiþmelerin farkýndayým. Bunlarý yok sayarak aþamayýz ama birbirimizi kýrmadan, üzmeden tartýþmanýn da yolunu bulabiliriz, galiba buluyoruz da.

Sadece þunu unutmayalým ki, bizim küçük dükkanlarýmýzýn dýþýndaki dünya, sandýðýmýzdan da büyük ve bize kimi zaman çok önemli gelen sorunlar ise, sanýldýðýndan da ufak ve hatta büyük çoðunluk için anlamsýz. Bize düþen bu büyüklük içinde anlamlý, doðru, tutarlý noktalar, güvenilir ortamlar yaratmak; bu ortamlarda birbirimize sýrtýmýzý dönebilmek, bunu yaratmak için uðraþýrken de birbirimizi gerekirse eleþtirmek ama tutarlý kalmak.

Birbirini incitmeden, belki yücelterek eleþtirmek konusunda, Anadolu topraðýnda örnek alýnacak harika isimler var. Kimilerimiz yanlýþ kaygýlarla bunlardan biraz kendini uzak tutsa da, bilincimizin ve bilinçaltýmýzýn davetsiz misafirleridir onlar. Ýzninizle geçmiþin bir ilginç anektodunu, örneklik gücü nedeniyle aktarmak isterim:

Bir adam kötü yoldan para kazanýp bununla kendisine bir inek alýr. Neden sonra, yaptýklarýndan piþman olur ve hiç olmazsa iyi bir þey yapmýþ olmak için bunu Hacý Bektaþ Veli’nin dergâhýna kurban olarak baðýþlamak ister.

O zamanlar dergâhlar ayni zamanda aþevi iþlevi görüyordu. Durumu Hacý Bektaþ Veli’ye anlatýr ve Hacý Bektaþ Veli: - 'helal deðildir’ diye bu kurbaný geri çevirir.

Bunun üzerine adam Mevlevi dergâhýna gider ve ayný durumu Mevlana’ya anlatýr. Mevlana ise, bu hediyeyi kabul eder.

Adam ayný þeyi Hacý Bektaþ Veli’ye de anlattýðýný ama onun bunu kabul etmemiþ olduðunu söyler ve Mevlana’ya bunun sebebini sorar. Mevlana þöyle der: - Biz bir karga isek Hacý Bektaþ Veli bir þahin gibidir. Öyle her leþe konmaz. O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir.

Adam üþenmez kalkar Hacý Bektaþ dergâhý’na gider ve Hacý Bektaþ Veli’ye, Mevlana’nýn kurbaný kabul ettiðini söyleyip bunun sebebini bir de Hacý Bektaþ Veli’ye sorar. Hacý Bektaþ da söyle der: - Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana’nýn gönlü okyanus gibidir. Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez. Bu sebepten dolayý o senin hediyeni kabul etmiþtir.”

Böylesi tevazu ve incelikle, birbirlerini eleþtirirken bile, yermek yerine yüceltebilmeyi becerebilen, gönlü okyanus kadar geniþ ve derin insanlarýn geçmiþimizi oluþturmasýndan gurur duyan ve onlarý örnek alan bir toplum olmak ne kadar güç biliyorum. Ama geçmiþte yaptýðýmýz kimi iþler de, bugünden bakýldýðýnda çok güç görünmüyor mu?

Bugün ise, yeni giriþimimiz, Ýzmir’in zenginliðine mütevazý bir katký yapmak için sanal bir kardeþlik vaadi, belki içi doðru biçimde doldurulabilir bir uzay boþluðu sunuyor bize. Geçmiþin aslýnda bir çeþit geleceðimiz olduðunu biliyorsak, galiba sadece çocuklarýmýz için bile bu boþluk doðru doldurulmaya deðmez mi?

Sevgilerimle,


Ýlhami MISIRLIOÐLU

10.04.2007 (güncelleme: 09.06.2012)



 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.