İşine bak general
26 Ağustos 2009 13:45
Genelkurmay Başkanı, görevi ve yetkisi olmadığı halde Kürt açılımı için kırmızı çizgilerini açıkladı: Ulus-devlete tarafız, taraf kalacağız. Orgeneral Başbuğ, 30 Ağustos mesajını Kürt açılımı konusuna ayırdı; “TSK kültürel farklılıklara saygılıdır” deyip Kürt kimliğinin siyasette temsiline karşı tavır aldı: Kültürel farklılıklar siyasallaştırılamaz, siyasi temsil aracı olamaz, toplumsal kimlik unsuru haline gelemez. Resmî dilin Türkçe olduğunu ve değiştirilmesinin teklif edilemeyeceğini belirten Başbuğ, “Demokrasinin sunduğu fırsat alanlarını kullananların terörü hiçbir nedenle hoşgörmeleri kabul edilemez” deyip tartışma özgürlüğüne sınır koydu: Devletin varlığını riske atarak tartışılmaz”
Orgeneral İlker Başbuğ Zafer Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada Kürt açılımı tartışmalarına da değindi. İlker Başbuğ, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) ulus-devlet ve üniter-devlet yapısına hiçbir gerekçeyle zarar verilmesini kabul edemeyeceğini belirterek, “TSK, terör örgütü ve destekleyicileriyle ilişki kurulmasına yol açabilecek hiçbir faaliyet içinde bulunamaz. Demokrasinin sunduğu fırsat alanlarını kullananların, bireylerin en temel hakkı olan yaşam hakkını hedef alan terör faaliyetlerini hiçbir nedenle hoş görmelerini kabul edemez’’ dedi. “Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye’dir” vurgusuyla sona eren Başbuğ’un mesajları şöyle:
» Anayasa’nın değiştirilmesi teklif bile edilemez olan 3’üncü maddesinde ifade edildiği gibi ‘Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe’dir’ Türk Silahlı Kuvvetleri, Atatürk tarafından bizlere emanet edilen ve Anayasa’nın 3’üncü maddesinde de belirtildiği şekilde; Türkiye Cumhuriyeti’nin ulus-devlet ve üniter-devlet yapısının korunmasında taraftır ve taraf olmaya da devam edecektir.
» Ülkelerin ve milletlerin bütünlüğünün korunmasının bir bedeli vardır. Türk Silahlı Kuvvetleri; bu bedelde kendisine düşen tarihî görev ve sorumlulukların bilinci içerisindedir.
» Türk Silahlı Kuvvetleri, bölücü terör örgütüne karşı yürütülen mücadeleyi kararlılıkla sürdürürken, güvenlik alanının dışında kalan ekonomi, sosyo-kültürel ve uluslararası alanlarda da devlet tarafından gerekli tedbirlerin alınmasının önemli olduğuna inanmaktadır.
» TSK, Ulus-devlet ve üniter-devlet yapısına hiçbir gerekçeyle zarar verilmesini kabul edemez.
» Kültürel farklılıklara saygılıdır. Ancak kültürel farklılıkların siyasallaştırılmasını, başka bir ifadeyle siyasal temsil aracı olmasını, toplumsal siyasal kimlik unsuru haline getirilmesini, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası içinde mümkün göremez.
» Terör örgütü ve destekleyicileriyle ilişki kurulmasına yol açabilecek hiçbir faaliyet içinde bulunamaz.
» Demokrasinin sunduğu fırsat alanlarını kullananların, bireylerin en temel hakkı olan yaşam hakkını hedef alan terör faaliyetlerini hiçbir nedenle hoş görmelerini kabul edemez.
» ‘Usul ve yöntem esası belirler’, noktasından hareketle, takip edilecek usul ve yöntemlerde özenli olunmasının gereğine inanır.
» Her konuyu tartışabilme özgürlüğünün, devletin varlığını riske sokacak, ülkeyi kutuplaşmaya, ayrışmaya ve çatışma ortamına sokacak konuları içermemesi gerektiğine inanır.
Takvim işliyor, perşembeyi bekleyin
Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un açıklamalarının ardından Başbakan Erdoğan’ın tavrı merakla bekleniyordu. Genelkurmay Karahgâhı’nda düzenlenen devir teslim törenine katılan Erdoğan’dan bir cümlelik bir yanıt geldi: “Takvim işliyor, bizi izlemeye edin.” Erdoğan’ın geniş açıklamayı perşembe günü yapması bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, “Çok güzel bir açıklama” değerlendirmesinde bulundu.
‘Aynen katılıyoruz’ kızdırdı
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un Kürt açılımına yönelik açıklamalarına AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın “Genelkurmay’a aynen katılıyoruz” sözleriyle destek vermesi Demokratik Toplum Partisi’ni (DTP) kızdırdı. DTP Grup başkanvekilleri Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş’ın imzasıyla yapılan açıklamada bir süreden bu yana devam eden Kürt açılımı çerçevesinde, AKP hükümetinin gelinen noktadaki tutumunun “umut verici olmaktan öte, kaygı duyulacak bir yaklaşım halini aldığı’’ belirtildi. AKP hükümetine sert eleştirilen yönelten açıklamanın satırbaşları şöyle:
» Demokratik açılım adıyla yürütülen çalışmalarda üslup ve yöntem konusundaki hassasiyetleri öne çıkararak işe başlayan ve bu vesileyle DTP’den destek alan Hükümet gelinen aşamada üslubu bir kenara bırakmakla kalmayarak, çözümü zorlaştıracak girişimlere de imza atmaya başladı.
» Açılım sürecinin başından bu yana yapıcı ve sorumlu bir politika izlemeyi esas alan partimize yönelik tutuklama ve gözaltı furyası devam ederken, diğer yandan Kürt halkının değerlerine yönelik saygı sınırlarını aşan saldırılara karşı, AKP de aynı üslupla cevap vererek bu provokatif ve saygısızca tutuma ortak olmaktadır.
» Kürt halkının dilinin, kültürünün, demokratik haklarının CHP ve MHP tarafından bölücü talepler olarak değerlendirilmesi karşısında AKP Hükümeti, bu taleplerin bölücü olmadığını, tam tersine 80 yıldır inkâr edilen Kürtlerin demokratik hakları olduğunu savunmak yerine, ürkek ve korkak bir yaklaşımla ‘zaten biz de sizin gibi düşünüyoruz’ diyerek, muhalefetin haksız tutumuna ortak olmakta ve çanak tutmaktadır.
» Askerî operasyonları durdurarak kalıcı barış sürecine destek sunması beklenen Hükümetin, tam aksine bir yandan operasyonları sürdürüp, diğer yandan Kürt halkının değerlerine dil uzatarak Kürtlerin sorununu çözmeye çalışması trajik bir yaklaşımdır.
» Son MGK bildirisinden ve Genelkurmay’ın açıklamasından da anlaşılacağı üzere AKP’nin açılım dediği şey aslında bilinen resmi söylemin allanıp pullanmasından ibaret kalmaya adaydır.
» AKP’yi sürece daha sorumlu, daha cesur sahip çıkmaya çağırıyoruz. Demokrasiden, hak ve özgürlük anlayışından uzak, demokratikleşme söylemini bir kenara bırakıp terör söylemine sarılan bir anlayış, daha işin başında tökezlerse halkın umutlarının kırılması an meselesi olur.
» Bir kez daha hatırlatıyoruz ki, demokrasi mücadelesi vicdani bir duruşu ve elbette ki bedel ödemeyi göze almayı gerektirir. Eğer, bu cesareti ortaya koymaktan kaçacaksanız halkı boş yere umutlandırmaktan vazgeçin, aksi takdirde en çok kaybeden siz olursunuz.
CHP’de ‘kırmızı çizgi’ sevinci
Muhalefet partileri, Kürt açılımı tartışmalarına katılan İlker Başbuğ’un açıklamalarından memnun. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, “Zafer haftası dolayısıyla TSK, Türkiye’nin kırmızı çizgilerini bir kez daha hatırlatmıştır, TSK’dan beklenen açıklama” değerlendirmesi yaptı.
Hakkı Suha Okay şunları söyledi: “TSK bugünkü açıklamasıyla ‘Anaysa’nın değiştirilmez, değiştirilmesi teklif dahi edilmez’ hükümlerinin TSK için de bir düstur olduğu, ‘devleti ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünden yana’ ve ‘terörle mücadele kararlılığını aynen sürdürecek olduğu’ açıklaması TSK’den beklenen bir açıklamadır. TSK, bu vurguyu Zafer Bayramı münasebetiyle de olsa bir kez daha açıklamıştır.
CHP’nin de görüşü
Sayın Genel Başkanımız basın toplantısında milli kimlik, etnik kimlik sorununun tartışma dışında kalacağı, Türk milletinin teriminin bir kimlik olduğu ve etnik kimliğe indirgenmeyeceği; eğitim dilinin Türkçe olması konusu dışında bir tartışma olmaz ise sosyal, ekonomik ve eğitim gibi konularda görüşme ve değerlendirmeye açık olduğunu söyledi. CHP’nin görüşü de budur. CHP, kimlik ve dil ötesindeki her konuda görüşmeye hazırdır.”
Samsun’a çıkmasına az kaldı
İlker Başbuğ’un yaptığı açıklamanın ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Ülkenin birliği konusunda yol ayrımındayız. Herkesi Türk bayrağı altında toplanmaya çağırıyorum” dedi.
Hükümetin Kürt açılımı çalışmalarını sistematik bir yıkım projesi olarak değerlendiren Bahçeli, “Gelişmeler devlet, millet ve ülke birliğinin bir yol ayrımına sürüklendiğini ortaya koymaktadır” dedi. “Artık karar anı gelmiştir, herkes tavrını belirlesin” diyen Bahçeli, herkesi Türk bayrağı altında toplanmaya davet etti.
Bahçeli, AKP Hükümeti’nin Sevr’e boyun eğen, Mondros’u imzalayanlarla aynı zihrniyette olduğunu iddia etti. MHP lideri, ‘yıkım projesi’ adını verdiği açılımın “Başbakan Erdoğan ile İmralı canisinin” başa baş yarışarak Türk milletini tuzağa düşürmek için hazırlandığını öne sürdü.
ABD’nin güdümünde hazırlandığını ileri sürdüğü planın amacının “Irak’ın Kuzeyi’ni içine alacak ve aşiret reislerini kucaklayacak şekilde çok devletli ve milletli konfederal Devlet yapılanması” olduğunu kaydetti.
MHP Grup Başkanvekili Cihan Paçacı da Başbuğ’un açıklamalarını olumlu karşıladıklarını belirterek, “Başbuğ’un açıklamasında, altı maddelik görüşler ifade ediliyor. İlk beş maddesi ‘Ulus devlet yapısına zarar verilecek hiçbir çalışmaların kabul edilemeyecek olduğu’, kırmızı çizgi diyebileceğimiz temel görüşlerdir. Bu önemlidir. Olumlu karşılıyoruz.”
Taraf