İzmir'de Pınar Selek'le dayanışma eylemi

14 Ocak 2013 11:48  

 

İzmir'de Pınar Selek'le dayanışma eylemi

1998'de Mısır Çarşısı'nda meydana gelen patlamayla ilgili 14,5 yıldır yargılandığı davada, mahkemenin verdiği beraat kararı Yargıtay tarafından bozulan ve cezalandırılması istenen Pınar Selek için dün İzmir'de düzenlenen dayanışma eyleminde 24 Ocak'taki duruşma için Çağlayan adliyesinde buluşma çağrısı yapıldı.

1998'de Mısır Çarşısı'nda meydana gelen patlamayla ilgili 14,5 yıldır yargılandığı davada, mahkemenin verdiği beraat kararı Yargıtay tarafından bozulan ve cezalandırılması istenen Pınar Selek için bugün İzmir'de bir dayanışma eylemi düzenlendi ve 24 Ocak'taki duruşma için Çağlayan adliyesinde buluşma çağrısı yapıldı.

14.30'da Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesinde buluşan grup, "Haksızlığa dur de!", "Bir resmi komplo öyküsü: Pınar Selek davası", "Hepimiz tanığız, hala adalet bekliyoruz" dövizleri taşıdı. Okunan basın açıklaması şu şekildeydi:

"Bizler bugün burada 15 yıldır süren adaletsizliğe ve hukuksuzluğa karşı tepkimizi göstermek için toplandık. Pınar Selek 9 Temmuz 1998'de gerçekleşen mısır çarşısı patlamasını düzenlemekle suçlandı ve geçen 15 yıllık süreçte 3 kez beraat etmesine rağmen bugün, mahkemenin aldığı beraat kararından caymasıyla, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmaktadır. Devletin işkencelere dayanan sorgulama yöntemleri aracılığıyla delil toplamaya çalışması bu yargılamadaki hukuksuzluğun göstergesidir.

Peki Türkiye adaleti Pınar Selek'i mahkum etmek için neden bu kadar ayak diredi? Çünkü söz konusu kürt meselesi, travestiler, seks işçileri, sokak çocukları, tinerciler yani "öteki"ler olunca Türkiye demokrasisi işlerliğini yitiriyor. Pınar Selek'in ise tam da bu konularda bir masa başı sosyoloğu değil de bizzat toplumsal sorunlara pratik olarak yönelen ve sokaklarda açıkça hüküm süren sosyal ayrımcılığı ve eşitsizliği ifşa edip bunlarla mücadele eden bir sosyal bilimci olması türkiyedeki statükocu kurumları rahatsız etmiştir. Bu dava Türkiye'de hukuk sisteminin, siyasetin bir taşeron kurumu haline geldiğini gözler önüne sermektedir. Bu davanın amacı, adaleti sağlamaktan ziyade ötekileri görünür kılmaya çalışan ve sosyal sorunlara parmak basan bir sosyal bilim anlayışına ve buna dayalı bir aktivizme göz dağı vermek, sosyal bilimleri üniversite koridorlarına hapsetmektir.

Devletin zor kurumlarını kullanarak sosyal bilimcilere ve aktivistlere verdiği göz dağını görüyoruz ve onlara ne Pınar Selek'in ne de bizlerin boyun eğmeyeceğini şu sözlerle haykırıyoruz: Sosyal bilimler itaat etmez.

Pınar Selek, akademiden hayata sözünü eyleme döktü ve çoğumuza dokundu. O dokunuşun, emeğin ve yüreğin tanığıyız. Ve tüm tanıkları Pınar Selekle dayanışmak için 24 Ocak'ta Çağlayan Adliyesine bekliyoruz."

Ege Üniversitesi Sosyoloji öğrencileri, Felsefi muhalefet, İletişim çalışmaları topluluğu, Legebit, Antikapitalist Öğrenciler, Genç-Sen ve Dev-Lis'in de destek verdiği eylem daha sonra sona erdi.

Sinan Canbay

13.01.2013

Son Güncelleme Tarihi: 14 Ocak 2013 12:07

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0