Ülker'e eskiden yasak koyan Kemalistlerden de; paranoya yapýp Ülker'i darbe hazýrlayýcýsý ilan eden linççi muhafazakarlardan da; Pýnar Süt karþýtlýðýyla referandum üzüntüsünü atlatmaya çalýþanlardan da; olur olmaz konularda boykotçuluk oynayarak kendini gülünç duruma sokanlardan da deðiliz, demek isteriz! 

 

BÝZ O ÝZMÝRLÝLERDEN DEÐÝLÝZ!

 

Ýlginç günlerden geçiyoruz.

 

Ýslamcýlarýn bir kýsmý Ülker'in kötü bir reklamýnda "subliminal mesajlar var, darbeye çaðýrýyor" diyerek Ýstanbul'da Ülker binasýna yürümeye kalkýyor, bir kýsým basýný da yanýna alarak bir tür linç kampanyasý yürütüyor ve herkesi Ülker ürünlerini boykot etmeye çaðýrýyor. 

 

15 gün sonra bu kez Ýzmir'de bir iþ adamý 16 Nisan referandumu konusunda Evet oyu lehinde olacak kimi çok da gerekli olmayan laflar ediyor. Bu kez Ýzmir'in laikleri ayaklanýyor ve ona destek sunan tüm ülkeden paralel düþünenlerle birlikte, Pýnar ürünlerini boykota çaðýrýyorlar.

 

Biz iki olayda da marjinal kalmayý göze alarak farklý bir tutum aldýk. Ayrýntýlarda kimi eleþtirilerimiz olmakla birlikte boykot ve linç yaklaþýmlarýný kýnadýk.

 

Ülker için þöyle yazýlmýþ bir yazý þurada:

http://www.izmirizmir.net/nuhungemisi-mesele-belki-ulker-olabilir-y4532.html

 

Þimdi de Yaþar Holding ve ürünlerinin aleyhine baþlatýlan kampanyayý yanlýþ bulduðumuzu belirtiyoruz. 

 

Bu konudaki genel bakýþýmýz þöyle:

 

1. Böylesi boykotlar özenli seçilmeli ve dikkatli kullanýlmalýdýr.
2. Açýk net ispatlanmýþ çocuk tacizi, çevre katliamý, hayvan katliamý, aleni ýrkçýlýk yapan þirketlere yönelik kimi boykot giriþimlerini anlamlý buluyorum. Hedefi doðru seçilmiþ, daraltýlmýþ, amacý iyi açýklanmýþ, iyi örgütlenmiþ ve meþruiyeti çok net olan kimi kampanyalar, boykotlar bazý durumlarda çok etkili olabilir.
3. Belirsiz, abartýlý, hatta sekter politik yaklaþýmlarla geliþtirilmeye çalýþýlan kimi boykotlar ise iþe giriþenleri sadece komik duruma düþürür, düþürmüþtür.
4. Politik, sýnýfsal, etnik, milliyetçi, ulusalcý yaklaþýmlarla yapýlmýþ çeþitli boykot giriþimlerini anýmsayalým... Sýnýfsal politik tutum nedeniyle TEBA iþçilerinin 1980 öncesindeki uzun grevinde onlarýn yanýnda olmuþtuk. O dönemde iþçiler, sendikacýlar bir gerçeði bizden daha iyi bilirdi. Bir fabrikada grev olacaksa bunun haklýlýðý, süresi ve bitiriliþi çok önemliydi. Fabrikanýn sonu olabilecek kadar sert bir "sýnýfsal" tutum, aslýnda iþçi sýnýfýnýn o anki sýnýf çýkarlarýyla pek de uyumlu olmayabilirdi. Kapanacak fabrika iþ imkanýnýn ortadan kalkmasý demekti ve böyle bir yola, devrimci durum dönemi hariç, baþvurmak doðru olmazdý. Devrimci durum eðer devrimle sonuçlanmýþsa o grevin sürmesi yine "iþçi sýnýfý iktidarý" adýna hatalýydý. Yýllar içinde "iþçi sýnýfý iktidarý"nýn da aslýnda bürokratik devlet sýnýfýnýn iktidarý demek olduðunu geç de olsa anlayacaktýk, o ayrý :(
5. 1980 yýlýnda Maden iþ grevlerindeki "sýnýfsal tavýr" ile yaptýðýmýz yanlýþlarý da unutmayalým. Uzatýlmýþ, abartýlý Maden-Ýþ grevini Aziz Nesin bambaþka açýdan eleþtirmiþti. "Bu yapýlan iþveren ile danýþýklý dövüþtür. Maden-Ýþ, bu gereksiz grev ile Koç Holding'in stoklarýnýn eritilmesini saðlýyor" demiþti. Bunu dediði için TKP, Politika gazetesinde "Aziz Nesin sen nesin?" kampanyasý açmýþtý. Çok azýmýzýn o sýrada kafasýnda sorular vardý bu konuda... Çoðumuz bir büyük holdinge karþý "iþçi sýnýfý savaþý" verdiðimizin þehvetiyle doluyduk. Sendika aslýnda farkýndaydý gerçeðin... Parti ise, grevlerin bir okul olduðu anlayýþýndan yola çýkarak üye kazanmak ve üyelerin "devrimci sýnýfsal ruhunu" pekiþtirmekle meþguldü. 
6. Abdullah Öcalan'ýn Suriye'den çýkarýlýþý; Ýtalya, Rusya, Yunanistan zorunlu seferleri sýrasýnda 1999'daki ürün boykotlarýný anýmsayalým. Özellikle Ýtalyan mallarýna karþý yapýlan abartýlý ve hiç iþe yaramamýþ, yapanlarý da gülünç duruma düþürmüþ boykotlarý...
7. Faþist "Türk Solu" dergisinin açtýðý "Kürtlerden alýþ veriþ yapmama" temalý etnik linç kampanyasýný da unutmayalým. Ve daha bir çok abartýlý iþler...

 

Pýnar Süt ile noktalayalým...

 

Israrla Ýzmir'de kalmaya çalýþan, nerdeyse direnen tek iþ grubu olan Yaþar Holding'in de elbet eleþtirilecek yanlarý vardýr.

 

Ancak iþçi kesiminden tamamen koptuðu için komünistler artýk sýnýfsal bile bakmaktan aciz kalýp "aman bir iþverene vuruyorlar, biz de üstüne vuralým" tavrýndaysa;

 

Bir linç kampanyasýyla bir holdingi Ýzmir'den kovalayýnca, Ýzmirlilerin laik devrimci kanadý, eðer kendilerini sosyalizm falan ilan etmiþ sayacaklarsa;

 

Yerelliði savunanlar, Ýzmirliliði her daim öne çýkaranlar; yerel bir iþ adamýný, politik tutumunu çok açýk etti diye anýnda harcayacaksa;

 

Milliyetçiler, ulusalcýlar; acaba Pýnar Süt'ü göçertip, baþka bir sütçüyü mü güçlendirmek istiyorlar; yoksa çocukluklarýnda beslendikleri USA süt tozlarýný mý özlediler, sorularýný durmadan aklýmýza sokacaklarsa;

 

Baþtan söyleyelim ki, BÝZ O ÝZMÝRLÝLERDEN DEÐÝLÝZ!

 

Ülker'e eskiden yasak koyan Kemalistlerden de; paranoya yapýp Ülker'i darbe hazýrlayýcýsý ilan eden linççi muhafazakarlardan da; Pýnar Süt karþýtlýðýyla referandum üzüntüsünü atlatmaya çalýþanlardan da; olur olmaz konularda boykotçuluk oynayarak kendini gülünç duruma sokanlardan da deðiliz, demek isteriz!  

 

Ýzmirizmir.Net Ailesi

 

 

Son Güncelleme Tarihi: 22 Nisan 2017 13:24

 

Yorumlar
Uyarý
Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz. Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz. Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.