Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'daki kapalı toplantılarda skandal ifadeler kullandı! ‘Tarihimiz kirli' nasıl diyebildin?

Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'da kapalı toplantılarda skandal ifadeler kullandı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ‘Kuzey Kürdistan' adı altında Güneydoğu'da ‘Kürtçe eğitim, kamu hizmeti, Kürdistan adıyla parti, Şeyh Said mezarının açıklanması' gibi taleplere hak verdi, “Tarihimiz kirli, ABD Kızılderililerden özür diledi” diyebildi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'da "sözde 'Kuzey Kürdistan'da Kürtçe eğitim, kamu hizmeti, Kürdistan adıyla parti kurulması, idam edilen Şeyh Said'in mezarının açıklanması" gibi talepleri dinledi, hak verdi, üstüne bir de "Tarihimiz kirli, tarihimizle yüzleşmemiz gerekir. Amerika'da kızılderililer arasında da uyuşmazlık çıktı, Amerika özrünü diledi" dedi.

AŞİRETE GİTTİ, ANNELERE GİTMEDİ

Diyarbakır'da iki gün geçiren Kılıçdaroğlu, aşiret kahvaltısına, HDP'ye yakın örgütlerin toplantılarına katıldı, ancak çocuklarının HDP aracılığıyla terör örgütü PKK'ya katıldığını belirterek üç yıldır Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde nöbet tutan anneleri ziyaret etmedi.

Evlat nöbetindeki ailelerden 2 temsilcinin kendisini davet etmek üzere Kılıçdaroğlu'nu öğretmenevi lobisinde ziyaret etmeleri ise CHP tarafından "Kılıçdaroğlu Diyarbakır anneleriyle buluştu" diye sunuldu. Bunun üzerine aileler CHP ve Kılıçdaroğlu'nu protesto ederek, bunu 'kumpas' olarak nitelediler. Aileler, "Biz çadırımıza davet etmeye gittik, 'programıma uyarsa gelirim' dedi ama gelmedi. Kim nasıl bir program yaptıysa diğer görüşmeleri bizden çok önemliymiş" dediler.

Kılıçdaroğlu, görüşmelerinin basına açık bölümlerinde, "Eğer milletin iradesiyle belediye başkanları seçildiyse, belediye başkanları görevden alınıp yerine kayyım atanmamalı, siyasi partiler kapatılmamalı" diyerek, PKK'nın çukur terörüne destek veren HDP'li belediye başkanlarını savundu ve HDP'ye açılan kapatma davasını eleştirdi.

Kılıçdaroğlu, Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi'nin (DİTAM) toplantısında da, "Kayyım ilkesine karşıyız. Siyasi partiler kapatılamaz. Diyarbakır cezaevi müze olsun. Yüzleşmekten korkmamak gerekir. Yapanların topluma özür borcu var" dedi. Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.

12 Eylül darbesi sonrasında Diyarbakır Cezaevi'nde kalan 5 kişi ve yakınlarıyla basına kapalı ev toplantısı yaptı.

'KÜRTÇÜ' TALEPLERİ DİNLEDİLER

Kılıçdaroğlu'nun kapalı ziyaretlerinden biri de, 12 Eylül darbesi sonrasında Diyarbakır Cezaevi 5 no'lu koğuşta kalan 5 kişi ve yakınlarıyla yaptığı ev toplantısı oldu. Burda Kılıçdaroğlu'na, "Kürtçe'nin resmi dil olması, 'Kuzey Kürdistan' ifadesi kullanılarak Güneydoğu illerinde Kürtçe eğitim-öğretim verilmesi, kamu hizmetlerinin Kürtçe verilmesi, Kürtçe bilen memurlar atanması, Kürdistan adıyla siyasi parti ve STK'lar kurulması, bunlara anayasal güvence sağlanması, 'inanmama hakkı'nın devlet güvencesine alınması, bu konularda hiçbir şart koşulmaması, Şeyh Said ve arkadaşlarının mezarlarının açıklanması" gibi talepler sunuldu.

Toplantıda Kılıçdaroğlu'na, "CHP geçmişteki rolü ve sorumluluğuyla yüzleşmeye hazır mıdır? CHP bu talepleri programına alabilecek mi?" soruları da yöneltildi.

Kılıçdaroğlu ile toplantıya katılan Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, başdanışmanlar Tuncay Özkan ve Erdoğan Toprak, bu talepleri dinledi.

Evlat nöbetindeki ailelerden 2 temsilcinin çadıra davet için yaptığı ziyaret "Kılıçdaroğlu Diyarbakır anneleriyle buluştu" diye sunuldu.

'ANADİLDE EĞİTİMİ SAVUNDU'

Talepleri ve Kılıçdaroğlu'nun yanıtlarını, toplantıya katılan Diyarbakır Cezaevi tutuklularından Cano Amedi, yazarı olduğu 'netewe/ulus' adlı internet sitesinde açıkladı.

Amedi, toplantının Kılıçdaroğlu'nun isteği ve daveti üzerine Diyarbakır'da İsa G.'nin evinde yapıldığını, kendisinin eşiyle katıldığını, ayrıca Nuri S., Erdem G. ve evin sahibi İsa G.'nin bulunduğunu; CHP'lilerle birlikte evde toplam 20 kişi kadar olduklarını söyledi.

Amedi, yaklaşık bir saat süren toplantıda birbiriyle örtüşen taleplerin sunulduğunu, kendisinin taleplerini 8 madde olarak yazılı verdiğini, Kılıçdaroğlu'nun da kısaca şunları söylediğini aktardı: "Devletin tarihiyle yüzleşmesi gerektiği doğrudur, biz de onun geçmişiyle yüzleşmeliyiz. Geçmiş tarihi değiştiremeyiz ama ondan öğrenebiliriz. Kürt sorunu olduğu doğrudur. Anayasa güvencesi altına alınmalı, çocuklara anadillerinde eğitim verilmeli, fikir ve görüşlere karşı engeller ve tepkiler kaldırılmalıdır. Bu sorun çözülmelidir."

'TARİHİMİZ KİRLİ' VE KIZILDERİLİ BENZETMESİ

"Kılıçdarooğlu, konuşmasında yumuşak bir dil ve sıcak bir diyalog sergiledi" yorumunu yapan Amedi, Erbil merkezli haber kanalı Rudaw'a verdiği röportajda, başka ayrıntılara da yer vererek, şunları ekledi: "Kılıçdaroğlu söz aldı, dedi ki; 'doğrudur, anayasada bu hakkın verilmesi gerekiyor (mezar yerlerinin açıklanması). Büyük bir hukuksuzluk yapılmış. Tarihimiz kirli, tarihimizle yüzleşmemiz gerekir. Amerika'da kızılderililer arasında da uyuşmazlık çıktı, Amerika özrünü diledi. Biz tarihi değiştiremeyiz ama tarihten ders alabiliriz."

BASIN DANIŞMANI YALANLADI

Kılıçdaroğlu'nun basın danışmanı Ömer Topsakal, AKŞAM'ın konuyla ilgili sorusuna, "Böyle bir özel görüşme olmadı. Bu tür bir diyalog da yaşanmadı. Diyarbakır hapishanesinde işkence görenlerle yapılan görüşmede, helalleşme kapsamında, o dönem yaşanan büyük acılar ve insanlık suçları konuşuldu" şeklinde cevap vermekle yetindi.

aksam.com.tr

13.03.2022