Konak Belediyesi İşçileri: 'Bizler Sadece Kıvılcımı Başlattık, Devamı Gelecektir!'
01 Nisan 2011 05:05
Direnişteki Konak Belediyesi işçileri düzenlenen bir toplantıda 35 günlük deneyimlerini anlattı.
DSİP İzmir İl Örgütünün düzenlediği toplantıda, Konak Belediyesi işçileri deneyimlerini aktardı. İşçilerden Adnan Kumru ve Gülbeniz Dönmez'in konuştuğu toplantıda ayrıca, taşeron sisteminin çıkmazları tartışıldı.
İşçiler ilk kıvılcımın çıktığı noktayı şöyle anlattı: "İlk ayaklanmamız, bir işçi arkadaşımızın hastaneye gidip tedavi olamaması ve bunun nedeninin sigorta priminin yatmaması olduğu öğrendiğimizde başladı. 10-11 kişi Konak Belediyesine başkan Hakan Tartan'la görüşmeye gittik. Tartan'ın o gün bize yaptığı konuşma cd olarak elimizde, bize çok kötü davrandı. 'Sizler benim işçim değilsiniz, burada yırtınmayın derdinizi gidin şirketinize anlatın, muhatabınız onlardır' dedi. Ayrıca onun konuşmalarına karşı çıkan işçilere de, 'Senin kelleni koparırım, silerim buradan.' diyerek tehditlerde bulundu. Daha sonra Hakan Tartan gitti ve arabulucular gönderdi. Arabulucular hiçbir hassasiyet göstermedi ve o gece biz 120-140 kişiye ulaşıp eylemimizi başlattık. Bugün 35. gün, baskılarla 67 kişi kaldık ve biz 67 kişi olarak 3 kere polis, 1 kere zabıta ve 1 kere de belediyenin parayla tuttuğu şahıslardan darp gördük. Ayrıca yine bu 67 kişi yağmur gördü, kar gördü. O 67 kişi bunlara rağmen yılmadı, işin çoğunu atlattık. Artık hiç bir şekilde yılmayız."
Polislerlerin kendilerini gözaltına aldıklarında GBT'lerine bakmak için kimliklerini aldıklarını, GBT'lerine bakmadan polislerin kimliklerini zabıtalara verdiklerini ve zabıtanın da onlara destek olanlar dahil 75 kişiye 'Kaldırım İşgali' cezasını kestiğini belirten işçiler, "Ayrıca zabıtalar bize elektrik, su temin eden esnaflara da baskı yaparak yıldırdı" dedi. Yol kesme eylemlerinden bahseden işçiler, o eylemde polisin kendilerine şiddette sınır tanımadığını ve kadın işçilere polislerin yaptıklarını anlattı. Polislerin özel saldırı tekniğinden, elektro şokuna ve biber gazına kadar bütün imkanlarını kullandığını belirten işçilere ayrıca, yol kapattıkları için trafik polisleri tarafından 75 lira ceza yazılmış. Gözaltına alındıkları gün ise belediye ekiplerinin eylem yaptıkları yere gelip bir su tankeri, bir de çöp kamyonu koyduğunu belirten işçiler, ona rağmen o kamyonların önünde direniyor.
Kendi aralarında 3 kişiyi seçerek komite oluşturan işçiler, kararları bu komitenin aldığını söyledi.
İlk hafta sendikaların yanlarına geldiklerini söyleyen işçiler, "Daha sonra hiçbiri yanımıza uğramadı. Acaba bu durum, onların milletvekili adaylıkları ile ilgili bir durum olabilir mi? Neticede bizim yanımıza gelirlerse adaylıkları her an yanabilir." dedi. İşçiler, "CHP Tekel direnişi sırasında sırf AKP karşıtlığı olsun diye Tekel işçilerine destek verirken, bugün bizim suratımıza bakmıyor." dedi.
"Bornova Belediyesi taşeron işçilerine bazı haklar verdi. Bu haklar, o işçiler bizim gibi olmasın diye verildi. Bu biraz Ortadoğu'daki duruma benziyor, Tunus'ta isyan çıktığında Mısır, Suriye gibi ülkelere reform sözleri vermişti ama isyanı engelleyememişti. Şimdi biz bir kıvılcım yaktık ve o kıvılcımın devamı gelecektir." diyen işçiler, ilerleyen günlerde ilgi çekici eylemler planladıklarını söyledi. Halkın genelde gündemi gazeteden takip ettiğine ve gazetelerin kendilerinin haberlerini yapmadıklarına değinen işçiler, "Bize en çok desteği Kemeraltı esnafı veriyor. Çünkü onlar bizim nasıl çalıştığımızı biliyor. Her gece oradan 32 tonluk 3 kamyonla çöp topluyoruz ve onlar nasıl çalıştığımızı biliyor." dedi.
Son olarak işçiler 16 Nisan'da yapacakları dayanışma gecesi için destek beklediklerini söyledi. Son sözü ise işçilerden Adnan Kumru söyledi; "Emek dostu geçinen belediyenin seçime gelirken en büyük 3 hedefi vardı. Biri Mask Müzesi, biri Kelebek Müzesi biri de Oyuncak Müzesi... Oyuncak Müzesi yararlı olabilir ama, bu Hakan Tartan'ın biz işçilere ne kadar değer verdiğini de gösteriyor işte..."
Sinan Canbay
01.04.2011
Son Güncelleme Tarihi: 01 Nisan 2011 05:27