Büyük oyun - Süleyman Seyfi ÖÐÜN

01 Ekim 2024 11:48 / 93 kez okundu!

 

Büyük oyun - Süleyman Seyfi ÖÐÜN

 

Ýsrâil son birkaç hafta içinde Lübnan’daki HÝZBULLAH’ýn en üst düzey kadrosunu ortadan kaldýrdý. HÝZBULLAH’ýn karizmatik lideri Nasrallah’ýn öldürülmesi bu sürecin en dramatik safhasýný oluþturdu. Ýsrâil’in HÝZBULLAH ve ona istikâmet veren aðabeyi Ýran içlerinde derin bir istihbâratý olduðu anlaþýlýyor. Burada sorulmasý lâzým gelen soru, bu kadar kuvvetli istihbâratý olan Ýsrâil’in 7 Ekim’de nasýl olup da zafiyet göstermiþ olabileceði sorusudur. 

 

*****

 

Büyük oyun - Süleyman Seyfi ÖÐÜN

 

 Ýsrâil son birkaç hafta içinde Lübnan’daki HÝZBULLAH’ýn en üst düzey kadrosunu ortadan kaldýrdý. HÝZBULLAH’ýn karizmatik lideri Nasrallah’ýn öldürülmesi bu sürecin en dramatik safhasýný oluþturdu. Ýsrâil’in HÝZBULLAH ve ona istikâmet veren aðabeyi Ýran içlerinde derin bir istihbâratý olduðu anlaþýlýyor. Burada sorulmasý lâzým gelen soru, bu kadar kuvvetli istihbâratý olan Ýsrâil’in 7 Ekim’de nasýl olup da zafiyet göstermiþ olabileceði sorusudur. Doðrusu buna artýk çocuklar bile inanmaz. Ýsrâil, 7 Ekim’in farkýndaydý. HAMAS’ý durdurmak için hiçbir þey yapmadý. HAMAS’ýn saldýrýsýný tamamlamasýný bekledi. Akabinde uzun zamandýr hazýrlandýðý ve kendisi için hazýrlanan plâný devreye soktu.

Biraz gerilere, 1980’lere gitmek gerekiyor. Zihnimde, iç dinamiklerin rolünü teslim etmekle berâber Ýran Devrimi’nin son derecede güdümlü bir hareket olduðu artýk pekiþiyor. Diyalektik olarak düþünülmesi; veri bir tarafýn kendisini güçlendirmesi için bir düþmana ihtiyâcý olduðunu unutmamak gerekiyor. Mesele tek baþýna Ýsrâil deðil. Esas özne, Ýsrâil’in arkasýnda duran Angloamerikan mahreçli dünyâ hegemonyasý... Bu hegemonya “düþman” rolünü vererek Ýran’ýn önünü açtý. Ýran-Irak savaþýnýn iki hedefi vardý. Ýlki, Ýran rejimini içeride kuvvetlendirmek; ikincisi ise BAAS geleneðinin en kuvvetli olduðu yerlerden birisi olan Irak’ý zayýflatmak. Gâlibi olmayan bu mânâsýz savaþ 1990’lara doðru sönümlendi. Savaþýn akabinde, Irak hedefe konuldu. Körfez savaþý hayâta geçirildi. Neticede Saddam devrildi. Irak parça parça edildi. Tuhaf olan, daha Reagan devrinde Þer Ekseni’ne dâhil edilerek düþmanlaþtýrýlan Ýran’ýn mükâfatlandýrýlýrcasýna, ekseriyeti meydana getiren Þii nüfus tabaný üzerinden Irak’ta artan ve yayýlan nüfûzu oldu. Batý, bunu durmak için hemen hemen hiçbir þey yapmadý.

Arap Baharý(!), BAAS-ÝHVAN gerilimi üzerinden çýkarýlan bir yangýndý. BAAS rejimlerini ÝHVAN’a yýktýrdýlar. BAAS’ýn Irak’tan sonraki en büyük kalesi olan Libya’daki Kaddafî rejimi de tasfiye edildi. Tunus ve Mýsýr’da ÝHVAN iktidâra getirildi. Onlar da kýsa zaman zarfýnda askerî veyâ yargý darbeleriyle tasfiye edildiler. Suudî Arabistan ve Körfez aþiret idâreleri rahatlatýldý. Bunun karþýlýðýnda Ýsrâil ile uzlaþtýrýldýlar.

Sürecin sýkýþtýðý yer Levant coðrafyasýydý. Gazze’de ÝHVAN çizgisine yakýn olan HAMAS tutunum saðlayabilmiþti. Sûriye’de ise devreye Ýran ile berâber Rusya girdi. ABD ve Batý ise radikal Sünnî örgüt EL KÂÝDE ve PKK kartýný sürdü. Ýlki Sûriye’de Sünnî ÝHVAN muhalefetini yýprattý ve antitezi olan Þiî örgütlere alan açtý... Bu, Ýran unsurlarýnýn Irak’tan sonra Sûriye’de de tutunmasýný saðlamaktaydý. Ýran nüfûzu hýzla büyüyor; Lübnan’da HÝZBULLAH’la berâber yaygýn bir að geliþtiriyordu. Buna mukâbil Ýran’ýn Arap coðrafyasýnda artan nüfûzu en baþta Suudlarý ve Körfez aþiret devletlerini tehdit ediyordu. ÝHVAN tehlikesinden sonra bir de Þii Ýran tehlikesi, bilhassa Yemen HUSÎ’leri üzerinden Suudî Arabistan ve Körfez’in kâbusu oluyor, Batý karþýsýnda elini kolunu baðlýyordu. Teopolitik; politik’in yerini alýnca roller ve saflar deðiþmiþti.

Diðer çok mühim geliþme ise HAMAS-HÝZBULLAH yakýnlaþmasý oldu. HAMAS, ÝHVAN hareketinin çökertilmesinden sonra tutunabileceði dal olarak Ýran ve HÝZBULLAH’ý gördü. Ýlki Sünnî, diðeri ise Þii olan bu iki örgüt arasýndaki ittifak, teopolitik yeni kodlarla uyumsuzdu. Bu uyumsuzluðun doðurduðu kýsa devreyi Batý çok iyi kullandý.

Bu arada Ýran, Rusya ve Çin ile derin iliþkiler geliþtirmekteydi. Bardaðý taþýran da bu oldu. Elyevm idrâk ettiðimiz Gazze savaþý tam da buradan kaynaklanmaktadýr. Artýk karar verilmiþtir: Ýran Arap coðrafyasýndan atýlacaktýr. Bu da Ýsrâil’in onu bahane ederek eþ anlý olarak ÝHVAN’ýn uzantýsý olan HAMAS ve HÝZBULLAH’a saldýrmasýyla baþlayacak bir süreçti.

Ýran baþlangýçta Rusya ve Çin’in kendisini destekleyeceðini tahmin etti. Öyle olmadý. Pasifik’te sýkýþtýrýlan Çin ve Ukrayna ile savaþan Rusya, Ýran’a istediði desteði ver(e)medi. Bilhassa Rusya’nýn Ýsrâil ile derin bir anlaþma saðladýðýný düþünüyorum. Ýsrâil Ukrayna’ya, Rusya da Gazze’ye karýþmayacaktý. Buna ilâveten Rusya, Sûriye’de iþbirliði yapmýþ olsa da Ýran’dan kurtulmak ve rahat etmek istiyor.

Bütün bu süreçlerde Angloamerikan Batý’nýn uzun vâdeli ve çok kapsamlý projesi belirleyici görünüyor. Bu projede ilk büyük adým Avrasya-Avrupa ve Asya-Avrupa baðýnýn kopartýlmasýydý. Bunu, daha mikroskopik olarak Rusya-Almanya ve Çin-Almanya olarak da okuyabiliriz. Ukrayna-Rusya savaþý tam da bunun için çýkarýldý.

Ýkinci adým ise Doðu Akdeniz’deki enerji kaynaklarýnýn Ýsrâil-Yunanistan-Mýsýr denklemi üzerinden Batý’ya aktarýlmasýný saðlamaktýr. Bu adým doðrudan hedefe Türkiye’yi koyuyor. Kýbrýs’ýn burada çok hayâtî bir rolü olduðunu önümüzdeki günlerde göreceðiz.

Nihâyet üçüncü adýmda, Hindistan-Suudi Arabistan-Körfez-Ýsrâil hattý üzerinden yeni bir Baharat Yolu açarak Çin devre dýþý býrakýlmak isteniyor. Netanyahu son noktayý koyarak BM konuþmasýnda bunu haritalar üzerinden gösterdi. Haritalarda, Ýran, Irak ve Suriye’nin gömüldüðü bir Þer ekseni, Suudi Arabistan ve Mýsýr’ýn parlatýldýðý bir hayýr ekseni târifi var. Muhtemelen Rusya, þimdilik mecbûrîyetten yürüttüðü Çin ittifâkýný by pass edebileceði, ilerideki bir safhada Batý’ya yeniden eklemlenebilmesinin imkânlarýný bu plâna göre tasarlýyor.

Dördüncü boyutta ise gündeme, Kafkasya, Ermenistan-Azerbaycan-Gürcistan üzerinden bir yeniden yapýlanma geliyor. Burada da Batý ile berâber Ýsrâil ve Hindistan’ýn varlýðýný görüyoruz. Bu coðrafya henüz diðerleri kadar oturmuþ deðil. Çok sayýda kýsa devre var. Baharat Yolu’nda anlaþan Hindistan ve Ýsrâil Kafkasya’da farklý cephelerde. ABD, Fransa ve Ýngiltere ise her zaman ortak hareket etmiyorlar.

Dikkat edilecek olursa, her safhada Ýsrâil’in merkezde olduðu manzaralar görüyoruz. Mesele her þekilde, doðrudan ve dolaylý olarak Türkiye’nin istikbâli ile alâkalý. Doðru siyâsetler geliþtirmek için doðru kavrayýþlara sâhip olmak gerekiyor. 

Süleyman Seyfi ÖÐÜN

yenisafak.com

30.09.2024

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.