İhtiyacı tespit, anayasaya niyet - Taceddin KUTAY
22 Eylül 2024 18:04 / 112 kez okundu!
Yeni anayasaya duyduğumuz ihtiyaç konusunda konuşurken sürekli hukuki izahlar getiriyoruz oluşumuz, çoğunlukla meselenin esasından uzaklaşmamızı neticelendiriyor. Oysa anayasa tartışmalarını sosyolojik bir zeminde yürütebilsek, yeni bir anayasaya neden ihtiyaç duyduğumuz daha iyi anlamlandırabilecek, meramımızı daha iyi anlatabileceğiz.
*****
İhtiyacı tespit, anayasaya niyet - Taceddin KUTAY
Yeni anayasaya duyduğumuz ihtiyaç konusunda konuşurken sürekli hukuki izahlar getiriyoruz oluşumuz, çoğunlukla meselenin esasından uzaklaşmamızı neticelendiriyor. Oysa anayasa tartışmalarını sosyolojik bir zeminde yürütebilsek, yeni bir anayasaya neden ihtiyaç duyduğumuz daha iyi anlamlandırabilecek, meramımızı daha iyi anlatabileceğiz. Ancak elbette bir meramımız varsa! Uyumsuz, gergin, kavgalı bir toplumuz. Esasen birbiriyle imtizaç etmesi mümkün olmayan yahut imtizacı çok zor olan aidiyetler bir şekilde sınıfa atlamalarıyla ekonomik, sosyolojik, siyasal anlamda belirleyici konuma geldi. Hal böyle olunca hemen herkesin çıkarını düşündüğü ve kamu çıkarı diye bir tasanın ancak temenni suretinde kaldığı ortamda yaşıyoruz.
Evet 82 Anayasası yamalı bir bohçadır ve asker eliyle yapıldığı için nâmeşrûdur; buna şüphe yok. Sırf bu sebeple dahi yeni bir anayasaya ihtiyacımız olduğu muhakkak. Fakat ihtiyaç, ancak hissedildiği takdirde ihtiyaçtır. Hissetmeye mani arızası çok olanları hakiki ihtiyaçlarına ikna etmeniz mümkün değildir.
Son günlerde Hüda Par ile CHP arasına yaşanan Anayasa kaynaklı gerilim de gösteriyor ki, yeni anayasa yapmanın birinci şartını henüz yerine getirebilmiş değiliz. Toplumun her kesiminin kabul edebileceği ve yaşadığımız gerilimlerin bir nebze olsun ortadan kalkmasına vesile olabilecek bir anayasaya duyduğumuz ihtiyacı, herkesin kendi vaziyetini ve çıkarını gözettiği bir ortamda beyan edemiuoruz. Bu sebeple, anayasa çalışmalarını yürütmesini umacağınız kimselerin söz konusu çalışmayı yürütmeye yönelik herhangi bir motivasyonları olmadığını zannederim hepiniz fark ediyorsunuzdur. Oysa, kim sorsa hemen herkes 82 Anayasası'ndan ve bu anayasanın doğurduğu kurumlardan şikayetçi. Siyasetçilerin çözüm odaklı olmaktan ziyade siyasi kaygılarla yürüttükleri tartışmaların neticesinde, herkesin içine sindireceği bir netice beklemek çok da mümkün olmayacak gibi gözüküyor. Zaten hiçbir netice herkesin içine sinmez, bu hepimizin malumu; fakat bir anayasanın, en azından toplumun geniş kesimlerince sahiplenilebilecek bir hüviyeti olmalıdır. Fiilin failinden bağımsız değerlendirilmediği bir ortamda "benim anayasam değil" gulgulesinin sonu gelmeyeceğe benziyor. Ne yazık ki kimse "düşmanım da olsa bizim köyün insanının yaptığı anayasayı; gökten inen saylonluların, galaktikalıların, uzaylıların yaptığı anayasaya tercih ederim" demiyor. Bunun için zamana ihtiyacımız vardır vb. gibi bahanelerin ipe un sermekten başka anlamı yok. Bir nesil 82 Anayasası'yla doğdu, ölecek. 42 yıl geçti üzerinden. Hulasa, bu konuda niyeti tashih etmeden bir başlangıç yapmak çok zor görünüyor...
Taceddin KUTAY
aksam.com.tr
19.09.2024