Kabahat… - Tuncer KÖSEOÐLU
03 Mart 2017 18:12 / 1529 kez okundu!
Bana göre; büyüklerin birbirlerine ne olursa olsun iþledikleri suçlarýn karþýlýklý hafifletici nedeni olabilir. Ýki þeyin asla… Bir; büyüklerin çocuklara karþý iþledikleri suçlar, diðeri de hayvanlara karþý iþledikleri suçlar. Bu ikisi affedilemez çünkü; ikisi de masumdur, ikisi de savunmasýzdýr...
******
Aþaðýdaki fotoðraf gazeteci dostum Metin Yener’e ait. Metin, artýk gazetecilik yapmasa da Ýstanbul’u ve memleketi dolaþýp tarihe not býrakýyor. Gördüðünüz fotoðrafý da Yeþilköy sahilde çekip altýna þöyle not düþmüþ: “ Ýki gariban... Çöpte bulduklarý bir kalýp kaliteli (!) peynir ve ekmeði kardeþçe bölüþtüler. Birazýný yediler, kalaný da kediler ve kuþlarla paylaþtýlar. "Neden sonraya saklamadýnýz?" diye sorduðumda...” "Bizim rýzkýmýzý veren Allah da; onlarýnkini veren kim?" diye bir cevap aldým. Söz bitti..."Selam olsun"diyebildim sadece...”
Sevgili Metin’in söylediði gibi bazen söz biter, sadece gýrtlaktan yüreðe giden nefes borusunda bir yumruk kalýr, bir de onun sýzýsý… Yine de biz sözümüzü söylemeye devam edelim duyurabildiðimiz sürece. Bartýn’da üç hayvan sever, 12 gündür açlýk grevi yapýyor. Ýnsanlarýn ne adýna olursa olsun açlýk grevi yapmalarýna karþý olsam da, çýðlýklarýna katkýda bulunabilirsem ne ala… Bu sadece o üç insanýn sorunu deðil, bu ülkede yaþayan ortak bir yaþam kurmaya çalýþan herkesin sorunu.
Memleketin hiç þüphe yok ki çok önemli meseleleri var. Kuþatýlmýþlýk, üst akýl, orta akýl, dýþ güçler, iç mihraklar derken sýra bir türlü onlara gelemiyor. Unutulup gidiyorlar. Kimsenin aklýna sormak gelmiyor ne olduðunun akýbetini. Hani mecliste tasarý haline gelen ve bir türlü yasallaþmayan ‘Hayvanlarý Koruma Kanunu’ndan bahsediyorum. Hayvanlarý eksik yönleri olsa da bizlerden koruyacaktý bir nebze olsa. Özellikle sokak hayvanlarýna yapýlan her türlü eziyet, iþkence tecavüz vb. insanlýk dýþý suçlar kabahatler kanunu çerçevesinde deðerlendiriliyor hala. Toplumda infial yaratacak þekilde geliþmedikçe ve bilinmedikçe böyle suçlar küçük para cezalarýyla yýrtýyor bu kabahati! Ýþleyenler…
Ýþte bu hayvanseverler, hayatlarýný ortaya koyarak ‘sokak hayvanlarýna’ karþý insanlarýn iþledikleri suçlarýn cezasýz kalmamasýný istiyorlar. Bana göre; büyüklerin birbirlerine ne olursa olsun iþledikleri suçlarýn karþýlýklý hafifletici nedeni olabilir. Ýki þeyin asla… Biri büyüklerin çocuklara karþý iþledikleri suçlar, diðeri de hayvanlara karþý iþledikleri suçlar. Bu iki suç affedilemez çünkü; ikisi de masumdur ikisi de savunmasýzdýr. Bir hayvanýn, kendini ya da ailesini savunduðuna ya da aç kaldýðý için insanlara saldýrdýðýna tanýk olmuþsunuzdur, hiç iþkence yapanýna tanýk oldunuz mu?
Hal böyleyken hayvanlara yönelik bir sürü iþkence, tecavüz, öldürme olaylarýna tanýk oluyoruz. Bunlarý yapanlar ise küçük para cezalarý ödeyerek dolaþýyor aramýzda. Bir de hayvanlarý sevdiðini iddia eden, bunu komþularýnýn ve çevresinin gözüne sokan insanlar var ki en büyük zulmü de onlar yapýyor hayvanlara. Þöyle ki; yazlýða giderken alýnýyor cins bir hayvan. Ýyi de para veriyor haliyle. Sonra güzel tasmalar falan dolaþýlýyor sahilde bir güzel. Gelen geçen okþuyor o hayvanýn baþýný o da kendi baþý okþanmýþ gibi mutlu oluyor. Sonra bitiyor yaz, hayvaný götüreceði þehirde bir yer yok. Apartmanda da besleyemez, çocuk aðlasa da bir þekilde teselli ediliyor. Ve salýnýyor sokaða… Böyle yüzlerce binlerce kedi, köpek var kýyý kasabalarýnda sokaða salýnan. Ve o hayvanlar insan eliyle beslenmeye alýþtýðý için sokaðýn kanununa uyum saðlayamýyor, bir sonraki yazý göremiyor pek çoðu… Mecliste yýllardýr bekleyen, bir türlü sýra gelmeyen Hayvanlarý Koruma Kanunu’na bu, hayvanseverlere de verilecek aðýr cezalar eklenmeli.
Geçenlerde bir toplum olduðumuzu bize hatýrlatan bir olay yaþadýk. Düþüncesi ne olursa olsun, kuyuya düþen küçük kangal yavrusunun kurtulmasý için dua ettik. Kalbimiz onun için attý… Düþtüðü 70 metrelik kuyudan uzun uðraþýlardan sonra çýkarýldýðýnda çocuklar gibi sevinç gözyaþý döktük, karnýmýzda kelebekler uçuþtu… Ýyi güzel de sokakta tacize uðrayan, saldýrýlan, dövülen hayvanlarýn o yavrudan ne farký var? Ýnsan olduðumuzu sadece herkesin ‘duyarlý’ olduðu ortak bir paydada birleþtiði olaylar olurken mi hatýrlayacaðýz. Daha da önemlisi, hayvanlarý her an zarar verme potansiyeli olan insanlardan korumak lazým. Bunun için, bireysel çabalar yetmez, yasal güvence altýna alýnmalý haklarý…
Meclisin yasalaþmayan tasarýlarý arasýndaki yerini alan “Hayvanlarý Koruma Kanunu” yeniden ele alýnýp bir an önce yasallaþmalý. Buradan meclisteki bütün partilere sesleniyorum, alýn size toplumun ortak bir paydasý. Böylece ortak yaþamý sürdürdüðünüz topluma küçük de olsa bir katkýnýz olur…
Tuncer KÖSEOÐLU
Serbestiyet.com
03.03.2017
Son Güncelleme Tarihi: 20 Mart 2017 10:45