LÝDERÝNÝ ARARKEN YOLUNU KAYBEDÝP SOKAÐA DÜÞENLER! - Servet HOCAOÐULLARI
24 Mart 2025 21:34 / 243 kez okundu!

- SANDIKÇILARLA SOKAKÇILARIN SAVAÞI BAÞLADI -
Ýmamoðlu'nun babasý: "Ekrem'e "Kurtarýcý" demek doðru olmaz. Fakat halka liderlik yapabilir. Ekrem'i çocukluðundan beri tanýrým; Yapar! Bu özellikleri var!...". Sanýrým babasýna çekmiþ, demek istiyor. Ailenin bir geleneði var; Kurtarýcý aile deðiller fakat hep halka liderlik yapmýþlar (!..). Formülleri de basit: Ailenin çýkarlarý için; halký sokaða davet etmek!... Aile "Sokakçý" yani... Gelin "Sokakçý" ile "Sandýkçý" arasýndaki farký yakýn tarihimizle birlikte deþifre edelim.
*****
LÝDERÝNÝ ARARKEN YOLUNU KAYBEDÝP SOKAÐA DÜÞENLER!
- SANDIKÇILARLA SOKAKÇILARIN SAVAÞI BAÞLADI -
Ýmamoðlu'nun babasý: "Ekrem'e "Kurtarýcý" demek doðru olmaz. Fakat halka liderlik yapabilir. Ekrem'i çocukluðundan beri tanýrým; Yapar! Bu özellikleri var!...". Sanýrým babasýna çekmiþ, demek istiyor. Ailenin bir geleneði var; Kurtarýcý aile deðiller fakat hep halka liderlik yapmýþlar (!..). Formülleri de basit: Ailenin çýkarlarý için; halký sokaða davet etmek!... Aile "Sokakçý" yani...
Gelin "Sokakçý" ile "Sandýkçý" arasýndaki farký yakýn tarihimizle birlikte deþifre edelim.
KÝM SOKAKÇI KÝM SANDIKÇI?
2017'den beri Muhalefet partilerinin liderlerinin açýklamalarýný ve seçmenlerinin kendi ifade etme biçimlerini; bir de "iktidar gitmeli; Çünkü...." diye devam eden gerekçelerini, herkes gibi, izledim. Kuþkusuz iktidarýn da tüm süreçlerde seçmenininin de tavrýna tanýk oldum.
MUHALEFETÝN (tüm kesimlerinin) Liderini ararken yolunu kaybettiðini gördüm. Sokaða düþüp "Sokakçý" olduklarýný gözlemledim.
Eðer muhalefetin (Sadece CHP deðil; Deva, Gelecek, Saadet, Yeniden Refah... v.b. dahil) liderini bulduðuna tanýk olsaydýk; zaten Erdoðan büyük olasýlýkla sandýk yoluyla gitmiþti.
Gerçekten muhalefetin (bütün partilerin) bir liderlik krizi var; Liderini bulamama bunalýmý var. Lider bunalýmý artýnca da; sokaða düþme/sokakçýlýk ihtimali artýyor!.
Eðer, Bu krizin gerçekliðinde; son olaylar baðlamýnda söylüyorum; sadece CHP deðil tüm muhalif partilerin liderini bulduðu ve bu kiþinin de Ýmamoðlu olduðu iddiasý/gözlemi varsa;
Ön seçimde sandýða gidenlerin sayýsý ve niteliðinin artýk Erdoðan karþýsýnda muhalefetin liderini bulduðunun resmi kabul ediliyorsa; O zaman "Ýmamoðlu yolsuzluk yapmamýþtýr; siyaseten önü kesilmek için yalandan gerekçeler üretilmiþtir!" kanaati artýk "Erdoðan sonrasýnýn sosyolojisi" olmuþtur. Bu sefer gerçekten Erdoðan gidecektir. Sandýkla gidecektir.
Ancak "durum" böyle midir?... Deðildir. Sandýk yoluyla Erdoðan'ýn gitmesi henüz örgütlenebilmiþ deðildir. Geriye tek seçenek kalýyor: sokakçýlýk!
Peki, Ýktidarýn ve taraftarlarýnýn ana krizi nedir? Kuþkusuz Ýstikrar! Yani iktidar seçmeninin liderlik deðil çok ciddi bir istikrar krizi var. Bu "Ýstikrarsýzlýk" endiþesi doðal olarak tüm alternatiflere (CHP iktidarýna veya ittifaklar dönemine karþý) derin bir "savunma refleksi"ne dönüþüyor. Ýmamoðlu'nun Cumhurbaþkaný olduðu bir ülkeyi veya Ali Babacan, Ahmed Davutoðlu dahil tüm muhalefet liderlerinin iþin içinde olduðu bir tabloyu "Ýstikrar krizinden yönetim krizine evrilme" olarak görüyor. O nedenle "iktidar eleþtirisini sadece sandýkta göstermek" tutumunda ýsrar ediyor; sokaða çýkmýyor! Yani iktidar anahtarýný elinde tutan kitle "Sokakçý" deðil "Sandýkçý" bir kitle!...
Dikkat! Ýktidar seçmeni 2017'den beri düzenli þekilde sandýkta iktidarý cezalandýrýyor; fakat tek bir ama tek bir sokak gösterisine girmiyor!... Onlarca mesaj veriyor; her olayda mesajýný tutturacak bir politik pano buluyor; fakat sokak seçeneðine asla yönelmiyor. Bu kitle "Sandýkçý" kalmakta ýsrarlý ve "Sokakçý" seçeneðini sorunlu görüyor. Hatta "Sokakçý" seçeneðini muhalefet "Demokratik tepki-Direniþ" makyajý ile boyasa bile; tecrübeli olduðu için; kanmýyor.... Varsa yoksa þunu söylüyor: "Demokrasinin kaný sandýkta oydur!".
Dikkat! Bu topraklarýn bir gerçeði var; mesajýný sadece sandýkta veren ve sokaða yönelmeyen seçmeni Devlet kollar! Devlet kendi yöntemiyle sandýk dýþýnda baþka seçeneklere yönelmeyen seçmene "Ýstikrarýn bana emanet!" mesajýný her fýrsatta verir. Devlet "Sokakçý" olanlarý opera eder; Sandýkçý olanlarý uzaktan kollar!...
2017'den beri Erdoðan'ýn devrilememe sebebi de budur: "Sandýk sokaðý yener!...".
Muhalefet ise (CHP zihniyetidir bu) sandýkta her yolu deniyor; çok nadir sonuç alabiliyor; Aldýðý sandýktaki baþarýlarýn hepsi "Ýttifak" sonucu oluyor; fakat bir kez olsun; sadece birkez olsun; sokak seçeneði olmadan baþarýlarýný/iþlerini yürütemiyor. 31 Mart seçim tablosu bile "Ýttifak" ile muhalefete iktidarýn ihtimalini verdi; fakat muhalefet "alýþmýþým bir kere" diyerek; sokak da sokak! diyor. Neden?
Çünkü CHP artýk omurgasý "Sokak hareketleri"ni örgütleyen örgüt dokusuna sahip. Yani sokak yoksa CHP yoktur! CHP'nin ýsrarla 25 yýldýr sokak dýþýnda yol bilmemesinin sebebi de CHP'yi teslim almýþ "Sokak örgütleri" olmasýndan kaynaklanýyor. CHP zihniyeti "Sokakçý"dýr. CHP ýsrarla bu sokak tutkusunu "Demokratik refleks" veya "Demokratik direniþ!" olarak anlatsa bile; halkýn ezici çoðunluðu bunun böyle olmadýðýný görüyor/biliyor/yaþýyor.
Nitekim Taksim'de Ýþçi bayramý; Üniversitelerde sivil tepki; meydanlarda halk iradesi.... Yenikapýda Ýttifak gösterisi... Gezi'de çevre duyarlýlýðý sunmak gibi.... hiç bir sokakta buluþmalarýný "demokrasi gösterisi"ne dönüþtürüp; kazasýz-belasýz; devlete, topluma ve ekonomiye zarar vermeden tamamlamayý baþaramamýþtýr CHP.
CHP'nin baþlatýp demokratik bitirdiði tek bir sokak hareketi yoktur. Ýmamoðlu'na sahip çýkmak konusunda da devlete, topluma, ekonomiye zararla sonuçlanacak sokak eylemlerini örgütlemek peþindedir. Çünkü zihniyeti bu; alýþkanlýðý bu!...
Dikkat! FETÖ, DEM, Muhalif tüm partiler, Sivil-Medya kuruluþlarý CHP'nin. bu "Sokakçý" zihniyetini hep suistimal etmiþtir. Kendilerini CHP'nin sokakçý eylemlerinin arkasýna saklamýþtýr.
Nitekim, tüm muhalif partiler, evlerinde oturup; CHP'yi sokaða dökmek üzere strateji geliþtiriyorlar ve CHP'yi "Helal size! Demokratik eylemlerinize!" diye gaz veriyorlar. Hatta entelektüel çevreler ýsrarla "Sokak eylemi yoksa; Demokrasi yoktur!..." diye paradigma sunuyorlar.... Medya dünyasýndaki tanýnmýþ tüm tipler "Sokakçý" aðzýlarýný gevþeterek kullanýyorlar; özellikle gençleri kýþkýrtýyorlar; ve tribünden oturup izliyorlar. CHP içindeki tekme-tokat kavgalar bile "Partinin demokratik þehvetinden kaynaklý enerji patlamasý" olarak tarif edilip durdu. Oysa doku belli; ziynet belli; alýþkanlýk belli. Sokakçýlýk!
Tabi bir de "Ýdeolojiler sokakçý olursa devrim gelir!" diyen, bir "Solcuyum; o nedenle sokakçýyým!" diyen CHP içindeki tiplerin afra-tafralarý ayrý.
Dolayýsýyla "Sokak eþittir Demokrasi" denklemi/iþlemi CHP üzerinden yürütülüyor. Ýmamoðlu'nun her cümlesinde "Erdoðan! Savcýlar! Delikanlýysanýz! Beni tutuklayýn! Bak milyonlara sokaða dökülecek! Sandýk gelecek! Sen de gideceksin!" demesi CHP'nin içindeki "Sokakçý" örgüte çaðrý ve halký da sokaða davet gazýdýr.
Dolayýsýyla Devlet doðasý gereði CHP karþýsýnda konuþlanmaktadýr. Çünkü devlet "demokrasinin sokakta yürümesi" ile "sokakta devletin üstüne yürümek" arasýndaki farký bilecek ve gösterecek tecrübededir. Devlet "demokratik gösteri" ile "sokak vandallýðý ile demokrasiyi döllemek" arasýndaki hedef farkýný okuyacak kadar tecrübelidir.
Deva, Gelecek, Saadet, Yeniden Refah gibi diðer muhalif partiler ise zaten çifte kavrulmuþ bir "yönsüzlük/beceriksizlik/çözümsülük" içinde patinaj yapýp duruyorlar. Ne sokak performanslarý var, dolayýsýyla "Sokakçý" deðiller. Ne sandýkta baþarý hikayeleri var; Dolayýsýyla "Sandýkçý" deðiller!... Çünkü hepsinde bir " Gerçek liderlik" ve "Gerçekçi örgütlenme" krizi var.
Hatta "Hazýra konmak" stratejileri dýþýnda bir "geliþme" de plan da maalesef yok. Parti liderlerinin sadece CV'si ile övünen bir örgüt yapýlarý var ve tabi bir de "Erdoðan'da vizyon yok; geçmiþteki vizyonun da sebebi bizdik!" tatmini etrafýnda dönüp dolaþan bir kýsýr döngü çarký var. Hatta liderlerinin CV'sinin yanýna kendi Cv'lerini koyarak "En entelektüel, demokratik, dünya görgüsü bizde!" diye tuhaf bir "CV örgütü" halleri var.
Üstelik, varsa yoksa iktidara deðil de daha çok CHP seçmenine oynuyorlar. Veya iktidarýn seçmeninin kendisine fevc fevc gelmesinin rüyasýný görüyorlar... O nedenle "Erdoðan sendromu" içinde CHP ve DEM'den çok daha fazla Erdoðan düþmanlýklarý var. Millet Ýttifakýndaki performanslarý da bu baðlamdaydý. Yani CHP dýþýndaki muhalif partilerin çoðunu "sokakçý" ve "sandýkçý" karakterleri henüz oluþmadý.
Hatta Öcalan'ýn çaðrýsýný bile þöyle tercüme edebiliriz: "sokakçý idik artýk sandýkçý olacaðýz/olalým!"...
Sadede gelelim: Ýmamoðlu'na yönelik operasyon bütün muhalifleri sokakta buluþturu mu? Bence hayýr. CHP'nin sokak alýþkanlýðý konsolide olur mu? Bence zayýf bir ihtimal; Çünkü CHP içeriden bölündü ve kamplaþma derinleþecek.
Kendini sokaða atýp "Ben sokaða çýktým; beni örgütleyin!" diyecek bir halk olacak mý. Ben ihtimalini zayýf görüyorum. Gençlerin kýþkýrtýlma ve bunu halk diye sunma ihtimali yüksek.
Ön seçimde oy verdiði söylenen milyonlara "Hazýr sokaða çýkabiliyorsun; birlikte "Demokrasi Dayanýþma Mitinglerine gel!..." denirse; bu gerçekleþir mi. Bu ihtimal var; ancak bunu örgütlenme biçimi önemli. Yani zaten iktidar karþýtý olup 2017'den beri muhalefete oy veren 15 milyon var. Onlarý "Demokratik ifade" olarak sahada örgütlemek mümkün; ancak provakasyondan uzak tutabilme ihtimali zayýf. Çünkü gündem "Yolsuzluk var soruþturmasý...
Eskiden de "Cumhuriyet Mitingleri", "Demokratik Özgürlük Mitingleri" v.s. vardý. Ancak hepsi Erdoðan nefreti kusacaðým derken; devletin üstüne kusmayý tercih etti. Milyar dolarlýk zararlar ve can kayýplarý oldu. Hepsi kendini "Demokratik direniþ", "Özgürlüðün sesi" diye anlatýp durdu.
CHP ölümlü bütün sokakçý eylemlerini "Demokrasinin gururu" diye sundu. Sandýk hezimetini de "Oy verenler cahil ve patatesçi!" diye aþaðýladý.
Þimdi de "Yolsuzluk" için "Yolda buluþalým!" denmek isteniyor.
Fakat yakýn tarih bize þunu gösterdi; Devletin yürüttüðü bir soruþturma için sokak eylemine girmenin yani "Sokakçý" olmanýn muhatabý iktidar deðil devlet olacaktýr. Devlet sonuna kadar sokakçýlýðýn üstüne gider!... sokakçýlarýn "Demokratik gösteri" maskesini yýrtar!...
Dikkat! Devletin kan grubu "Sandýk"çýdýr. sokakçýlarla kan uyuþmazlýðý vardýr.
Peki, Devlet günü gelince; her mesajýný sadece sandýkta veren milyonlarý sokaða davet eder mi! Yani "Sandýkçý" kitleyi "sokakçý"barýn üzerine salar mý? Bence, etmez.
Çünkü davet gelmeden zaten sokaða inen bir "Sandýkçý" kitle var... 15 Temmuz gecesinde olduðu gibi; ihtiyaç halinde iner! Yolsuzluk soruþturmasýna muhatap biri için devletine karþý inmez. Ýnenleri de izler; devletine havale eder!...
Öncelikle bir gerçeði herkes kabul etsin: Gerçek demokratlar; devletçiler; milliler "Sandýkçý"dýr. Çok nadir sokaða inerler ve çoðu zaman iniþ sebepleri "Demokratik demeç" vermek içindir. Sokakçý deðillerdir. Sokakçýlýðýn adýný "Demokratik eylem" maskesi ile örtmezler.
CHP 25 yýldýr sokakçýdýr; Cumhur Ýttifaký ise Sandýkçýdýr. O nedenle sadece sandýk yoluyla gider!...
Sandýk demokrasisi ile sokak iktidarý arasýnda bir savaþ çýkarýlmak isteniyorsa; Ki denemek isteyenler var; bu bunu da yolsuzluk yapmakla soruþturulan biri için yani Ýmamoðlu için sýrf Erdoðan'dan nefret ediliyor diye yapýlýrsa; sonuç bellidir.
2017'den beri Sandýkçýlarla Devlet arasýnda ittifak vardýr!... Sokakçýlarýn ise ittifak ettikleri adresler belli ve sokakçýlýðý sömürenlerin yapýp ettikleri ortadadýr.
Ýnisiyatif ve kontrol Sandýkçý kitlededir. Kontrol dýþý alanlarla da zaten Devlet ilgilenmektedir.
Gerisi sosyal medyada yapýlmak istenen "kurgu-tatmin" lunaparkçýlýðý ve Temenniler-rüyalar falcýlýðýdýr.
Ha... bu arada tek bir cümle ile de anlatabilirdim bu yazýyý: "Sandýkçýlar sokakçýlarý yener!".
Servet HOCAOÐULLARI
23.03.2025
Son Güncelleme Tarihi: 24 Mart 2025 22:15