TÜRKÝYE'NÝN GÖSTERDÝÐÝ ÝNSANLIÐI ÝÇÝN GURUR DUYUYORUM - Emine Þeçeroviç Kaþlý

01 Aðustos 2019 12:25 / 1655 kez okundu!

 

 

Bosnalý Gazeteci Yazar Emine Þeçeroviç Kaþlý'nýn yazdýklarýný özenle okumak, herkese okutmak insanlýk borcumuz olsun... Bu tabloyu unutmayalým, unutturmayalým...

 

****

 

Bosnalý Gazeteci Yazar Emine Þeçeroviç Kaþlý'nýn yazdýklarýný özenle okumak, herkese okutmak insanlýk borcumuz olsun... Bu tabloyu unutmayalým, unutturmayalým...

 

TÜRKÝYE’NÝN GÖSTERDÝÐÝ ÝNSANLIÐI ÝÇÝN GURUR DUYUYORUM

 Emine Þeçeroviç Kaþlý

 

Bunlarý yazmalýydým çünkü savaþ ve mültecilik nedir, yardýma muhtaç kaldýðýnýzda birinin size el uzatmasý ne demektir bilirim. O eli tutar ve hayatta kalýrsýnýz. Türk vatandaþý deðilim ama Boþnak olduðum kadar da kendimi Türk bilirim. Türkiye’nin insanlýðý ile gurur duyuyorum.

Aslýnda yazý boyunca size itiraflarda bulunacaðým, Bosna savaþýný yaþamýþ ve mültecilik hayatýný da bilen biri olarak itiraflarým olacak.

En baþýnda, Türkiye’nin Suriye mültecilerine kapýlarýný açmasýný eleþtirenlere sözüm var.

Belki inanmayacaksýnýz ama þu istemediðiniz mülteciler var ya, onlar mülteci olmayý sizden çok istemiyorlar. Evini, yurdunu, yuvasýný kim terk etmek ister? Kendi yataðýný býrakýp çadýrlarda uyumayý kim tercih eder?

Dün kendi ekmeðini yiyip de bugün bir ekmeðe muhtaç olmayý kim ister? Sadece ve sadece mecbur olan, hayatýný kurtarmak için bunlara katlanmak zorunda olan biri bunlarý kabul eder. Soruyorum size, hangi çocuk çocukluðunu býrakmak ister?

Ýnanýn bana, o insanlardan hiç birisi ‘haydi mülteci olalým’ deyip de gelmedi Türkiye topraklarýna, canýný kurtarabilmek için sýðýnmaya gelmiþtir. Sýðýnmak... Bu durumda öyle acý bir kelime.

Mülteci olmak ne demek?

Mültecilik hazýra konmak deðildir. Bazen yardým olarak size yýrtýk giysi de gelebilir ama gücenmeden giyersiniz onlarý, belki o güne kadar kimseye muhtaç kalmadýnýz ama artýk yemek kuyruðuna girmekten utanmazsýnýz. Çünkü bir tas çorbaya muhtaçsýnýz.

Ama o çorbadan daha da önemlisi üzerinize bombalarýn düþmeyecek olmasýndan duyduðunuz güvendir. Ve Türkiye topraklarý bugün o güveni onlara saðlýyor.

Yýl 1995, Bosna savaþýnýn son aylarý, o sýralarda Türkiye’de on binlerce Boþnak mülteci vardý. Ve Türkiye’nin kapýsýný çalan son mültecilerden biri de bendim.

Neredeyse dört yýllýk savaþý yaþadýktan sonra annem ve ben, babayý Bosna’da býrakarak, bir abimin mezarýný, daha kaç tane þehidimizi ve yýkýlmýþ evimizi geride býrakarak, mülteci olarak Türkiye’ye geldik.

Savaþta geçirdiðimiz yýllardan sonra Türkiye’de tekrar hayata geri döndük, yaþama ümidimiz arttý, geleceði düþünmeye baþladýk. Uzun deðil ama Türkiye’de iki yýl kaldýk, dil bilmiyorduk, kimseyi de tanýmýyorduk.

Ben 10 yaþýnda bir çocuktum, bir kamyonun geçmesinde bile kendimi yere atýyordum, çünkü bomba sesleri kulaðýmdan gitmiyordu, korkuyu yenemiyordum. Domates nedir bilmiyordum, yoktu ki savaþta, top sanýp yere atýyordum.

Þimdi komik gelebilir ama, itiraf ediyorum, savaþ öyle bir þeydir. Ve öyle bir mülteci çocuðunu, yani beni, Türkiye ‘’misafir’’ etti, yedirdi, içirdi, giydirdi, okuttu. Türkiye vataným oldu. Aðlayarak geldiðim Türkiye’den iki yýl sonra ayrýlýrken aðlayarak ayrýlýyordum.

Türkiye beni, ben onu sahiplendim ve o duygularla bugün yaþýyorum. O sevgiyle de 10 yýl sonra geri döndüm, Türkiye’de üniversiteyi bitirdim ve tekrar Bosna’ya geldim. Bugün ayrýca Saraybosna’da bir Kayserili Boþnak erkek evladý yetiþtiriyorum.

Peki... Ya o günlerde Türkiye bana kapýsýný açmasaydý?

Ýstemediðiniz o Suriye mültecilerle hiç konuþtunuz mu? O çocuklarýn gözlerindeki korkuyu hiç gördünüz mü? Onlarýn hayallerini hiç sordunuz mu? Hepsinin üstüne basýp, insanoðlu onlarý hangi yürekle geri çevirebilir?

Türkiye’yi vatan edinmek

Biliyorum, diyeceksiniz ki ama içlerinde hýrsýzý var, þunu bunu yapanlar var, huzurumuzu bozanlar var. Sanmayýn ki Boþnak mülteciler arasýnda öyleleri de yoktu. Vardý ve bizler utanýyorduk.

Her millette onlardan var ama, bazýlarý yüzünden herkesi ayný kefeye koyamayýz. Sizin misafirperverliðinizi kötüye kullananlar çýkabilir ama, siz onlara bakmayýn, siz siz olun, insan kalýn.

Bugün kapýnýzý açtýðýnýz o Suriyeli çocuklar, 20 yýl sonra Türkiye için, bugün benim dediðim gibi, ‘’Türkiye de benim vatanýmdýr’’ diyecek. Büyüdüðünde Türkiye için bir þeyler yapabiliyorsa cani gönülden yapacak, zaten kardeþ olan iki millet birbirine daha da kardeþ olacak.

Kardeþlikten kim rahatsýz olabilir ki? Türkiye için elbette kolay deðil, yüz binlerce mülteciden bahsediyoruz, bunun kontrolünü saðlamak, hepsinin ihtiyacýný karþýlamak oldukça zordur. Ama inanýyorum, yardým elini uzatana da Allah yardým eder, O’ndan büyük güven mi olur?

Size bir þey daha itiraf edeyim... Bombalardan kaçýp, daha güvenli bir yere sýðýndýðýnýzda, o yer ne kadar güzel olursa olsun, kendi yuvanýza dönmeyi hayal edersiniz. Deðil çadýr kent, havuzlu villalar sunsanýz, bir çocuðun kendi yataðý kadar deðerli olamaz.

Hele bir de arkada býrakýlan baba, abi, evlat varsa, gözünüz gönlünüz aklýnýz da geride kalýr. Ola ki Suriye mültecilerini ziyaret etmeye giderseniz size bir tüyo vereyim. Çocuklara sakýz götürün, lolipop götürün, resim yapabilecekleri malzeme götürün.

Evet, onlarýn en büyük ihtiyacý barýnma, ekmek sudur ama çocuk her zaman çocuktur. Aç bile olsa ekmekle bir çikolata arasýnda çikolatadan yana tercihini kullanýr.

Bunlarý yazmalýydým çünkü savaþ nedir, mültecilik nedir, yardýma muhtaç kaldýðýnýzda birinin size elini uzatmasýnýn ne kadar deðerli olduðunu bilirim. Öyle deðerlidir ki sonrasýnda o eli siz tutarsýnýz, hiç býrakmadan hayatýnýza devam edersiniz.

Türk vatandaþý deðilim ama Boþnak olduðum kadar da kendimi Türk de bilirim, bu yüzden Türkiye’nin bugün tekrar gösterdiði insanlýðý için, ben gurur duyuyorum.

Emine Þeçeroviç Kaþlý Bosnalý Gazeteci Yazar

27.09.2014/ star.com.tr

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.