Kürt halkıyla dayanışma için çok sayıda dayanışmacı Diyarbakır'daydı...
20 Ekim 2010 17:20
DİYARBAKIR- Koma Ciwaken Kurdistan (KCK) / 'Kürdistan Topluluklar Birliği' davası Diyarbakır'da başladı. Yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda siyasi parti, sivil toplum örgütü temsilcisi, aydın, yazar ve sanatçı Kürt halkıyla dayanışma için Diyarbakır'a geldi. Mahkeme salonunun önünde toplanan dayanışmacılar, yargılananlarla dayanışmalarını taşıdıkları pankartlar ve yaptıkları konuşmalarla bir kez daha dile getirdi.
Duruşmanın ilk günü kimlik tespiti ile başlandı. Aralarında halkın oylarıyla meşru bir şekilde seçilmiş belediye başkanları, eski milletvekilleri, insan hakları savunucuları ve parti yöneticilerinin de bulunduğu 151 KCK sanığı, duruşmalarda siyasi savunma yapacaklarını açıkladı. Mahkeme salonunun küçük olması nedeniyle ancak heyetleri temsilen birer kişi duruşma salonuna girebildi. Mahkeme önünde toplanan binlerce BDP'li ve dayanışmacılar duruşmalar sırasında mahkeme etrafında nöbet tutacaklarını açıkladı.
Türkiye'den ve dünyadan birçok heyet davayı izlemek için Diyarbakır'a gitti.
"Batı'dan Kürdistan'a destek" çağrısı yaparak kalabalık bir heyetle Diyarbakır'a gelen Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP)'in yanı sıra, EDP Genel Başkan Yardımcısı Erol Katırcıoğlu, ESP temsilcileri, hak savucunucuları Eren Keskin, Leman Yurtsever, BDP PM üyesi yazar Ayşegül Devecioğlu, gazeteci Mete Çubukçu, Şanar Yurdatapan, Taraf yazarı Nabi Yağcı, yayıncı-yazar Ragıp Zarakolu, Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) yönetim kurulu üyesi Tarık Günersel TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Barış Meclisi üyesi Hakan Tahmaz, gazeteci-yazar Cengiz Çandar, Murat Belge, Yalçın Ergündoğan gibi isimler de Diyarbakır'a gelen dayanışmacılar arasında yer aldı.
"Türk devletinin Kürtlere karşı yürüttüğü savaşı ve devlet terörünü protesto ettiğini" açıklayan aralarında, Internationale Socialister (Danimarka), Ergatiki Demokratia (Kıbrıs), Pracownicza Demokracja (Polonya), Keep Left (ABD), Socialist Workers Party (İngiltere), All Together (Güney Kore), Sosyalistiko Ergatiki Komma (Yunanistan), Socialist Workers Party (İrlanda)bulunan dünyadan bir çok devrimci sol ve sosyalist partinin mesajlarını da yanında getirdiğini bildiren DSİP Genel başkanı Doğan Tarkan mahkeme salonu önünde yaptığı açıklamada;
"Bu dava açıkça görülmektedir ki 'hukuki' değil, 'siyasi' bir davadır. Çünkü, bu davada, barış isteyenler, demokratik siyaset yapma hakkını kullananlar yargılanıyor.
(Kalabalık bir heyetle Diyabakır'a giden Devrimci Sosyalist İşçi Partisi heyeti mahkeme salonu önünde....)
Bizler, bu mahkeme sürecinin ve haksız tutuklamaların barış süreci önündeki en tehlikeli engellerin başında geldiğine inanıyoruz. Bir yandan silahların susmasından söz ederken, diğer yandan siyaset yapanları tutuklamak barışa vurulan en büyük darbedir.
Bu dava, aslında Kürt sorununda barışçıl çözümü gerçekten kimin isteyip, kimin istemediğini tüm çıplaklığı ile gözler önüne sermektedir. Bu dava Kürt siyasetçilerine vurulan bir prangadır.
Yargısız infazları, gözaltında kaybetmeleri gerçekleştirenler, insanlığa karşı suçları işleyenler ellerini kollarını sallayarak dolaşırken, işlenen bu suçların özünde mağduru ve tanığı olanların tutuklanması kabul edilebilir değildir.
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) olarak; Diyarbakır'a gelen 15 kişiden oluşan dayanışma heyetimizle, dünyanın çeşitli ülkelerinden sol ve sosyalist partilerin Kürt halkı ve siyasetçileriyle enternasyonalist dayanışma mesajlarını da kamuoyuyla paylaşıyoruz. Tutuklular serbest bırakılsın. Yetmez, barış istiyoruz!"
Sesonline.net
Fotoğraf albümü için tıklayın