LGBT'ler Dora için ayakta!
13 Temmuz 2013 23:38
Kuşadası'nda nefret cinayetine kurban giden Dora isimli trans kadın için 8 şehirde eş zamanlı eylemler yapıldı. Sokağa çıkan LGBT örgütleri, "Nefret öldürüyor, devlet bunu görmüyor" ve "Transfobik devlet yıkacağız elbet" dedi.
Kuşadası'nda nefret cinayetine kurban giden Dora Özer isimli trans kadın için LGBT örgütleri İstanbul, İzmir, Ankara, Eskişehir, Diyarbakır, Adana, Mersin ve Berlin'de eş zamanlı olarak eylemler gerçekleştirdi. LGBT örgütleri sokağa çıkarak, translara dönük nefret cinayetlerinin doğrudan sorumlusunun devlet olduğunu haykırdı.
İSTANBUL: TRANSFOBİK DEVLET YIKACAĞIZ ELBET
İstanbul'daki LGBT örgütlerinin ortak çağrısıyla Galatasaray Meydanı'nda toplanan yüzlerce kişi, "Görmezden geliyorsunuz, yok sayıyorsunuz, öldürüyorsunuz, katilini biliyoruz" pankartı açarak Taksim Meydanı'na yürümek istedi. Ancak LGBT'lerin önü, 3 TOMA, iki akrep ve çok sayıda çevik kuvvet polisi tarafından kesildi.
LGBT'lerin polisle pazarlığı sonuç vermeyince, kitle ters istikamete, Tünel'e doğru yürüyüşe geçti. "Transfobik devlet yıkacağız elbet", "Katil devlet hesap verecek", "Nefret öldürüyor, devlet bunu görmüyor", "Her yer Taksim, her yer direniş" ve "Aşk, aşk hürriyet uzak olsun nefret" sloganlarıyla Tünel Meydanı'na yürüyen yüzlerce kişiye çevredeki halk da alkışlarla destek verdi.
'ALİ İLE DORA'YI ÖLDÜREN ZİHNİYET AYNI'
Dora Özer'in fotoğraflarının taşındığı yürüyüşe LGBT örgütlerinin yanı sıra, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri de "Nefret cinayetleri politiktir" ve Gezi direnişi sırasında yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz'ı hatırlatan "Ali ile Dora'yı öldüren zihniyet aynı" dövizleri ile katıldı.
Tünel Meydanı'na kitle adına basın açıklamasını okuyan Yağmur Urania, geçtiğimiz yıl 18 trans bireyin nefret cinayetine kurban gittiğini hatırlatarak, "30 Mart 2012 sabahı İzmir'in Karabağlar ilçesinde Tuğçe arkadaşımız öldürüldü. Yine 5 Nisan günü başından vurularak ve 50 bıçak darbesiyle öldürülen ve sevgilisi tarafından makatına kırık bir şişe sokulmuş şekilde bulunan Nüket'i unutmuş değiliz, unutmayacağız" dedi.
Trans cinayetlerinin sistematik ve politik olduğunu kaydeden Urania, ekledi: "Çünkü erk devlet bizlere şiddeti, küfürü, ayrımcılığı ve ötekileştirmeyi bir yaşam biçimi olarak dayatmakta."
'ÖFKELİYİZ, BUNU AKLINIZDAN ÇIKARMAYIN!'
Devletin katillere verdiği taviz ve teşvikle trans katliamlarına kapı araladığının altını çizeen Urania, iktidar sahipleri, egemenler ve LGBT'leri yandaş medyanın taraflı haberlerinden tanıyanlara seslenerek, "Öfkeliyiz! Bunu aklınızdan çıkarmayın! Bu gidişatı değiştirme kararlılığımız gün geçtikçe artıyor. Nefret cinayetlerini ve trans cinayetlerini mutlaka durduracağız" dedi.
Hukuksuzluk ve katliamları sadece transların yaşamadığını da hatırlatan Urania, şöyle devam etti: "Gezi Parkı direnişi başladığı günden beri kaybettiğimiz 5 canı, onlarca tutuklunun, kayıbın ve gözaltının da takipçisiyiz. Artan kadın cinayetleri, savaşa kurban giden gençler, tecavüz dahil her türden erkek eziyetini yaşayan ve yaşamaya devam eden kadınlar ve çocuklar aynı kıyımın farklı yüzleridir." Urania, trans cinayetlerinin milliyetçilik, namus, aile, ahlak ve din adına yapıldığını söyledi ve ekledi: "Hayatlarımız ve canlarımız bu kadar ucuz değildir."
'DAHA DA GÜÇLENEREK DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Her saldırının ardından daha da güçlenerek geleceklerini ve sistematikleşen devlet ve polis şiddetine direnmeye devam edeceklerini kaydeden Urania, "Gözümüzü dört açtık ve yüzde yüz iradeyiz" dedi. Urania, AKP Hükümeti'nin LGBT'lere yönelik şiddeti körüklediğini de vurgulayarak, meclis kürsülerinden LGBT'leri hasta, sapkın ve yozlaşmanın sonucu üremiş yaratıklar olarak hedef gösterenleri lanetledi.
Urania, nefret cinayetlerine ilişkin taleplerini şöyle sıraladı: "Trans seks işçilerini güvenliksiz çalışma alanlarına iten ve bizzat şiddetin mağduru olmalarına vesile olan 'fuhuş' ile ilgili mevzuat değişirilmelidir. Herkesin istediği işi yapabildiği bir hayat garanti edilmeli ve LGBT bireylerin istihdamıyla ilgili iyileştirici uygulamalar yapılmalıdır. Kolluk kuvvetleri ve yargı birimlerinin trans bireylere yönelik önyargılı ve ayrımcı tutumuyla mücadele edilmeli; katillerine 'haksız tahrik' veya 'iyi hal' gerekçeleriyle verilen ceza indirimleri derhal son bulmalıdır, cinayetlerin nefret boyutuna mutlaka vurgu yapılmalıdır."
Basın açıklamasının ardından Tünel Meydanı'ndaki heykele Dora Özer'in fotoğrafları ve karanfiller bırakılarak mum yakıldı.
'İNSAN HAYATI BU KADAR UCUZ DEĞİL'
Dora'nın katledilmesine ilişkin ETHA'ya konuşan Lambdaistanbul LGBT Derneği gönüllüsü Elif Avcı ise nefret cinayetlerine karşı yürütülecek eylemlere ilişkin, "Özellikle Gezi Parkı eylemlerinden sonra insanlar bizim farkımıza vardı. Medyadan gördükleri 'travesti terörü' üzerindne okuyorlardı. Şimdi fark ettiler ki 'onlar da insan'. Bu farkındalık üzerinden gitmek bundan sonra çok önemli. İnsanların daha çok transları tanımalarını ve birlikte çalışmalarını sağlamamız gerek" dedi.
Dora'nın davasının takipçisi olmaya devam edeceklerini de kaydeden Avcı, "Birini öldürmekten bu kadar kolay sıyrılmak mümkün olmamalı. İnsan hayatı bu kadar ucuz değil" şeklinde konuştu. Medyanın homofobik ve transfobik haberlerine ilişkin de, "Gelsinler konuşalım. Biz onlara vakit ayırmaya gönüllüyüz" dedi. Medyanın bir kısmının bilinçsiz olarak homofobik haberler yaptığını belirten Avcı, "Atölyeler yapalım. Zaten ondan sonra da aynı tutumları devam ederse tavrımız çok farklı olur" şeklinde konuştu.
'KATİLLER CEZASIZ KALIYOR'
SPoD LGBT Hukuk ve Adalete Erişim Alan Koordinatörü Levent Pişkin ise ETHA'ya konuşarak, "Daha öncesinden beri yürüyen Nefret Suçları Yasa Tasarısı kampanyamız var. Bundan sonra bu kampanyayı çok güçlü bir şekilde dile getireceğiz" dedi. Trans cinayetlerinde 'haksız tahrik indirimi' yapıldığını hatırlatan Pişkin, "Trans cinayetlerinde bana anal ilişki teklif etti, kırmızı tangası vardı gibi saçma bahanelerle ceza indirimine gidiliyor. Nefret suçları tasarısı yasalaştığı vakit en azından haksız tahrik indirimi uygulanmayacak" şeklinde konuştu.
Dora'nın katili Serdar Özdemir'in yakalanmasına ilişkin ise Pişkin, "Sorunumuz katillerin yakalanmaması değil. 2002'den bu yana 69 trans cinayetinden 62 tanesinin katili yakalandı. Mesele cezasızlık meselesi" dedi.
KeSKeSoR LGBT: ÊDÎ BES E!
Diyarbakır'da ise cinsiyet özgürlükçü, homofobi ve transfobi karşıtı mücadele yürüten KeSKeSoR LGBT Diyarbakır Oluşumu, Sümerpark Sosyal Hizmetler Yaşam Alanı önünde basın açıklaması yaptı.
Eyleme ESP/ Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) de "Dora'nın katillerini tanıyoruz, hesap soracağız" dövizleriyle katıldı. Açıklamada sık sık "Susma haykır, translar vardır" ve "Transfobik devlet, yıkacağız elbet" sloganları atıldı.
AHMET YILDIZ, 'KIZ ŞABAN', R.Ç...
KeSKeSoR LGBT Diyarbakır Oluşumu adına açıklamayı Kürtçe-Türkçe yapan Şinow Başarır, "Eşcinsel, biseksüel ve trans bireylere yönelen saldırılar her geçen gün artarak devam ediyor. Bırakın nefret cinayetlerinin faillerinin tutuklanmasını, katillerin yakalanmış olması bile başka nefret suçlarının işlenmeyeceği anlamına gelmedi" dedi.
Başarır, katledilen Ahmet Yıldız, 'Kız Şaban' lakaplı trans birey ve R.Ç'yi de hatırlatarak, "Hukuksuzluğun hüküm sürdüğü bir coğrafyada yaşıyoruz. Hukuksuzluğun önüne geçilmesi bizlerin ellerinde. Türkiye'de artık Nefret Suçları Yasası'nın yürürlüğe girmesi zorunludur" şeklinde konuştu.
POLİSTEN HOMOFOBİK TACİZ
Siyasal erkin, LGBT'lerin yasal düzenleme talebini kabul etmeyerek "baskı, zulüm ve zorbalığa devam edin" mesajı verdiğini kaydeden Başarır, LGBT ölümlerinin ve nefret cinayetlerinin karşısında olacaklarını söyledi.
Açıklama sırasında homofobik ve transfobik yaklaşımlar sergileyen polis, açıklama sonrasında ise basın metnini okuyan Şinow Başarır'ın adını sorduğunda, "Bu senin gerçek adın değil kimliğini çıkar" diyerek açıklamaya katılanları taciz etti. Açıklamaya katılanlardan tepki görünce geri adım attı.
ESKİŞEHİR: TRANSFOBİK AHLAKINIZ BATSIN
Eskişehir'deki eylemin adresi Adalar Migros önü oldu. Yapılan açıklamada, "Trans seks işçileri ve lezbiyen, gey, biseksüeller (LGBT) olarak her türlü şiddetin mağduruyuz. Yıllardır dile getirdiğimiz sorunlarımız ve taleplerimiz Hükümet ve birçok kesim tarafından görmezden geliniyor. Önyargı, damgalanma, ayrımcılık, şiddet ve toplumsal dışlanma, hayatımızın rutin gerçekleri halinde" denildi.
Açıklamada, "Ali İsmail'i öldüren gerici ve faşist zihniyetle bizleri öldüren zihniyet aynı zihniyettir" denildi.
Eylem boyunca "Sopalı sivilleri biliyoruz, katillerimizi tanıyoruz", "Transfobik ve orospufobik ahlakınız batsın", "Baskı, şiddet ahlaksa; biz ahlaksızız!" sloganları atıldı. Eylemde Ali İsmail Korkmaz da unutulmadı ve "Ali İsmail Korkmaz ölümsüzdür" sloganı da atıldı.
ANKARA: SESSİZ KALMA SUÇA ORTAK OLMA
Ankara'da Yüksel Caddesi İnsanlık Anıtı önünde yapılan eylemde "Sessiz kalma, suça ortak olma" pankartı açıldı.
Eyleme destek veren BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Dora cinayetiyle ilgili "Bu bir nefret cinayeti ve yaşam hakkını savunan herkesin trans cinayetlerine dur demesi gerekiyor" dedi. Tuncel, barış sürecinde transların yerine ilişkin ise "Barış toplumun her alanında olmalı ve tabii ki transların da daha eşitlikçi, özgürlükçü, ayrımcılığa uğramadıkları bir hayat içinde yaşaması gerekiyor" diye konuştu.
Eylem, translara ve seks işçilerine yönelik şiddet ve ayrımcılığı kınayan basın açıklaması ve sloganların ardından sona erdi.
İZMİR: SIRF TRANS OLDUĞUMUZ İÇİN ÖLDÜRÜLÜYORUZ
İzmir'de Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde basın açıklaması yapıldı. Siyah Pembe Üçgen İzmir LGBT Derneği adına açıklamayı okuyan Demet Yanardağ, "Sırf travesti ya da transeksüel olduğumuz için öldürülüyoruz, evlerimizden atılıyoruz, ekonomik olarak sömürülüyoruz, şiddete uğruyoruz, katillerimiz, faillerimiz bulunmuyor ya da emniyet ilgilenmek istemiyor" dedi.
Yanardağ, talepleri kabul edilinceye kadar sokakta olmaya, örgütlü mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
Dora Özer için ayrıca Adana Atatürk Parkı, Mersin Gazeteciler Cemiyeti ve Almanya'nın başkenti Berlin'de de basın açıklamaları yapıldı.
etha.com.tr
Son Güncelleme Tarihi: 14 Temmuz 2013 16:31