Kalbe huzur yüklemenin yolu
10 Aralýk 2013 14:06 / 1283 kez okundu!
Kendini Rabbine beðendirmeye çalýþanlarý, genelde herkes beðenir.
Nasýl kendini beðenmek bir hastalýksa, kendini özenti boyutuyla kula beðendirmeye çalýþmak da, bir baþka hastalýktýr.
Kendini beðenen bununla yetinmez, kendini, baþkalarýna da beðendirmeye çalýþýr.
Bu özentili halinin görüntüsüdür. Her kör satýcýnýn bir þaþý alýcýsý olacaðý gibi; birileri kendini beðendi mi, onu da beðenen, hal ve hareketlerini takdir ve taltif eden birileri mutlaka bulunur.
Özentili ve fantezili yaþam, yani; aslýný zorlayan, aslýna uygun olmayan yaþam içinde olanlar; genellikle iç çatýþmasý olan insanlardýr.
Bazen, sokaklarda kapalý kýyafetli insanlar görüyorum.
Örtünmenin ve tesettürün adabýndan uzak, özünü yitirmiþ, özentinin kollarýna kendini býrakmýþ, bir vaziyetteler.
Bana soruyorlar: “Hocam bu ne haldir?”
Ben de naçizane;
“Bunlar tesettürlü deðil, ters dürtülü" insanlar.
Kendilerini Allah’a deðil, kula beðendirmeye çalýþan, örtülü çýplaklar …!” diyorum
Halbuki, özümüze ve aslýmýza uygun olaný yaptýðýmýz zaman, vicdanýmýz ve kalbimiz bizi onaylar. Ýç ve dýþ çatýþmamýz olmaz.
Huzura ve mutluluða endeksli bir yaþam içinde hissederiz kendimizi… Yaþamaktan, sýkýntýlarýmýz olsa da, keyif alýrýz.
O keyif ve huzurun altýnda, muhteþem bir teslimiyet ve rahatlama görülür.
Kýsaca deriz ki;
“Beni Rabbim beðensin yeter. Rabbimin beðenmediði yerde, beni herkes beðense ne yazar…
Rabbimin beðendiðini, hiç kimse beðenmese ne yazar…”
Eðer bir insan, kendine sýk-sýk;
“Bu yaptýðýmý veya yapacaðýmý Rabbim beðenir mi acaba?” diye sorabiliyorsa ne mutlu.
“Benim için, Rabbimin beðenmesi mi önemli, yoksa baþkalarýnýn beðenmesi mi?
Ben kimin hoþuna gideni yapýyorum, yahut yapmalýyým,” diyenlerden miyiz?
Sosyal hayatýn içinde, kendimin, eþimin, çocuklarýmýn, oturup kalktýklarý mekan, yiyip içtikleri beslenme þekli, kýyafetlerimiz, iliþki içinde olduðumuz insanlardan etkilenme derecemiz ile, ekonomik hayatýn içinde; helal para kazanmaya gösterdiðimiz özen ve gayretler ve aklýmýza gelen veya gelmeyen daha nicelerini yaparken, yaþarken, Rabbimin beðendiði þeyleri mi yapýyorum yoksa nefsimin ve baþkalarýnýn beðendiði þeyleri mi yapýyorum?” diye kendimize sormalýyýz.
Ben ne düþünüyorsam o’yum.
Düþüncelerim ancak bilgi ve tecrübelerimin ufku kadar geniþtir.
Bu herkes için de böyledir.
Bunu ancak, içi Hak’la, dýþý halkla olanlar baþarabilirler.
Kalbe huzur yüklemenin de yolu budur….
Þeytanýn görevi; mümine vesvese vermek, müþrike ise malayani huzuru, yani yaptýðý kötülüðü ve haramý güzel göstermek düþer.
Her þey bende baþlar ve bende biter. Tercih bize aittir.
Biz sadece teblið ve temsil ederiz. Metodumuz budur. Yolu ve yönü gösteririz.
“Ýþte çayýr, iþte çamur. Çayýrda giden dinlenir, çamurda giden kirlenir. Ýster dinlenen olmayý, istersen kirlenen olmayý tercih et” deriz.
Bize suyu dökmek düþer. Su nasihattir.
Suyu taþa döktüðün zaman akar gider, sabaha kadar o taþý kazana batýrsak da, yine de suyu emdiremeyiz.
Suyu süngere veya pamuða döktüðümüz zaman hemen emer.
Suyun verimli olmasý için, verimli topraða dökülmesine dikkat etmek gerekir.
Kimi insan pamuk yapýlý, kimisi de taþ yapýlý kimi de toprak yapýlýdýr.
Buna raðmen, nice sert taþlar, iyi bir tezgâhtan ve iyi bir ustanýn elinden geçtiði zaman, kýymetli bir mermer de olabilir.
Taþ, sünger ya da toprak yapýlý insan..!
Ne diyebilirim ki, hepsini de yaratan Allah’týr.
Esas olan bizim; Allah’a muhtaç olduðumuz kadar, ibadet ve itaat edecek þuurda olup olmadýðýmýz veya ateþe dayanabileceðimiz kadar günah iþlemeyi göze alýp alamayýþýmýzdýr…!
Bu þuura ulaþmadan, huzuru kalbimize zor yükleriz…
Kalbine huzur yüklemesini bilen ve kalbi huzurla dolu olanlardan, olmak dilek ve dualarýmla.
Mahir EYÜBOÐLU
8 Aralýk 2013
Son Güncelleme Tarihi: 10 Aralýk 2013 14:18