Tebessüm (117)

Mahir EYÜBOÐLU

Tüm Yazýlarý

Herkese gülümseyin. Çünkü herkesin kendine güvene ihtiyacý vardýr. Bir insana bu güveni veren en büyük þey de, karþýsýndakinin yüzünde bir tebessüm görmektir. Ne kadar doðru deðil mi? Bunun en güzel kanýtý da anlatýlan þu hikayedir.

"Küçük kýz, tanýmadýðý bir yabancýya gülümser. Bu gülümseme adamýn kendisini daha iyi hissetmesini saðlar. Bu hava içinde adam yakýn geçmiþte kendisine yardým eden bir dosta teþekkür etmediðini hatýrlar. Hemen bir not yazýp ve ona yollar. Arkadaþý bu nottan büyük bir keyif alýr, her öðle yemeði yediði lokantadaki garson kadýna yüklü bir bahþiþ verir. Garson kadýn ilk defa böyle çok bahþiþ alýr. Akþam eve giderken kazandýðý paranýn bir kýsmýný her zaman köþe baþýnda oturan fakir adamýn þapkasýna býrakýr. Adam öyle minnettar oldu ki, iki gündür boðazýndan tek lokma geçmemiþtir. Karnýný doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki, tek odasýnýn yolunu tutar. Öyle neþelidir ki, saçak altýnda titreyen bir köpek yavrusunu görünce, kucaðýna alýverir. Küçük köpek, gecenin soðuðundan kurtulduðu için mutludur. Sýcak odada durmadan koþar oynar. Gece yarýsýndan sonra apartmaný dumanlar sarar. Dumaný koklayan köpek öyle bir havlamaya baþlar ki, önce fakir adamý uyandýrýr. Sonra bütün apartman halký uyanýr. Anneler, babalar dumandan boðulmak üzere olan yavrularýný kucaklayýp onlarý ölümden kurtarýrlar. Bütün bunlarýn hepsi tek kuruþluk maliyeti olmayan bir TEBESSÜM sonucudur."

Görüyorsunuz, bir tebessümle baþlayan gün, ne kazançlar saðlýyor? Hem de hiçbir mali külfeti olmadýðý halde. Tebessüm, her þeyden önce insana cesaret verir. Çünkü tebessüm sahibi kiþiler, kusurlarý hoþgören, hatta affeden insanlardýr.

Aþaðý yukarý her insan, dünyaya ilk adýmýný atmaya baþlayan her çocuða tebessüm ile bakar. Onun yanlýþlýklar yapabileceðini peþinen kabul ettiði için de yaptýðý bu yanlýþlardan dolayý onu cezalandýracaðý yerde, gülümseyen bir ifade takýnýr. Ýþte çocuklara gösterdiðimiz bu toleransý (hoþgörüyü) büyüklere de gösterebildiðimiz gün dünyanýn hali bir baþka olur. Olgun insanlarda bu toleransý görmekteyiz ve onlar hatadan ziyade çare aramaktadýrlar. Ýki günlük bu dünya hayatýnda kalp kýrmaya, çatýk kaþla dolaþmaya ne gerek var? Olgun ve tebessümü bol olan insanlar arasýnda ve öyle çevrelerde yaþamak, kiþilere cidden bir baþka keyif verir. Oralarda hayat tadýna doyulmayacak kadar güzeldir.

Bizler her þeyden önce insanýz ve güler yüzlü olmaya biraz da mecburuz. Hayvanlardan bir farkýmýz da bu deðil mi? Siz hiç ömrünüzde, tebessüm eden, kahkahalar savuran bir hayvan gördünüz mü? Öyleyse insana özgü bir durum olan bu tebessüm nimetinden fazlaca yararlanarak daha güzel bir dünya oluþturmak için gayret sarf edelim. Temeli maddeye doðru kayýp giden dünyamýzda bugün eskiye oranla daha az tebessümle karþýlaþýyoruz. Neredeyse candan bir tebessüm gösterenlerin sayýsý yok denecek kadar azalmýþ. Herkeste bir þüphe, herkeste bir korku, herkeste daha da kötüye giden bir düþünce ve endiþe. Böyle bir toplumda yaþamak cidden oldukça can sýkýcý. Böyle bir toplumda sizler bari karþýlaþtýðýnýz kiþilere tebessüm ederseniz, havayý yumuþatýr ve çevrenize mutluluðu hakim kýlarsýnýz. Aslýnda bizi hayattan þikayete sevk eden þey; karþýlaþtýðýmýz zorluklarýn büyüklüðü deðil, bu zorluklara karþý yeterince kuvvetli olamayýþýmýzdýr.

Bir doktor olan Wilhelm Hufeland, aynen þöyle diyor:

“Hayatý kýsaltan tesirler arasýnda: hüzün, yeis, korku, hasret, utangaçlýk ve nefret yer alýr.
Fakat insanýn hem ruhuna, hem de vücuduna birlikte etki eden hallerden en saðlýklýsý tebessümdür.
Tebessüm; hazmý kolaylaþtýrýr, kan dolaþýmý ve terlemeyi daha normal bir þekle sokar.
Kýsaca bir tebessüm, bütün organlarýn kuvveti üzerinde tazeleyici bir tesir býrakýr.”

Hayatýn bütün dertlerini bizler çekmek zorunda deðiliz. Hayatýn dertleri yanýnda zevklerinin de olduðunu unutmayalým. Elimizden geldiðince insan kardeþlerimizin yardýmýna koþup onlara tebessümler daðýtalým. Bize maddi bir külfet yüklemeyeceðine göre bunu deneyelim.

Hem Peygamberimizin þu sözünü de unutmayalým: “müminin mümine tebessümü sadakadýr”.

Küçük sadaklar, büyük belalara karþý gelir.


Mahir EYÜBOÐLU

Eðitimci - Ýletiþimci Yazar
Aile Danýþmaný

24.08.2010, Beyþehir

Arkadaþýna Gönder Yazdýr

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:

0