Kadýn ve Þeriat

08 Mart 2017 14:59 / 1098 kez okundu!

 

 

Yýlmaz Güney’i hiç sevemedim. Bir kanýtlanmýþ, hüküm giymiþ katil olduðu için. Roman Polanski’yi de sevemedim. Kanýtlanmýþ çocuk tacizcisi olduðu için. Sevenleri var biliyorum. Ama ben çözümleri hep normalde aramaya yönelmeye çabalayan bir insaným.

 

Fikir boyutunda saf tutanlara, eðer ters köþeye düþmüþlerse tabii katlederek veya çocuk tacizi olmadan belki biraz daha hoþgörü ile yaklaþmak gerekir. 4 yýl evvel nörobilim üzerine 38 saatlik bir seminere katýldým, Stanford’lu Musevi kökenli hoca, Konrad Lorenz’den bahsetmeden yapamýyordu ama her cümlesinde de Hitler zamanýnda rejime uzak durmadýðýnýn da altýný çizmekten kendini alýkoyamýyordu.

 

Ýlhan Arsel’i de benimseyemedim. 1960 darbesinden sonra etekleri tutuþarak darbeciler safýnda yer aldýðý ve o 61 Anayasasý'ndaki rolü için. Bizlere on yýllar boyunca “mükemmel anayasa” diye yutturuldu, o anayasa! Darbecileri maaþa baðlayan ve darbe aleyhinde konuþmayý ve yazmayý yasaklayan 1961 anayasasý.

 

Kütüphanemi azaltýyorum. Kimseye de özel istek olmaz ise artýk imzalý kitap vermeme kararýný verdim. Yazardan bana imzalý birçok kitabý, ayýp olur diye istediðim gibi, veremiyorum. Onlarý çamaþýrhanede bir rafa koydum. Artýk benden sonra tekrar okuyuculara doðru yol alýrlar, eðer baský kitaplar zaten kýsa zamanda tarih olmazlarsa.

 

Ýmzalý olmayan ama benim yýllar önce okuduðum veya okumama hakkýný kullandýðým kitaplarý da kolilere koyuyor ve daðýtýyorum. Kolileri hafta sonu dolayýsý ile hemen elden çýkartamayýnca bir gözden geçirdim. Ýlhan Arsel’in Þeriat ve Kadýn kitabýný gördüm.

 

Kendi araþtýrmalarým sonunda yerleþik dinlerin kadýn haklarý, köleliðin yasaklanmasý konusunda bir þey yapmadýklarýný yazalý on yýlý geçti.

 

Þeriat ve Kadýn kitabýný da okumayacaðým inancý ile kolilerden birine koymuþtum. Tekrar elime aldým ve maalesef Diyanetin patlama yaptýðý, din baskýsýnýn arttýðý bu dönemde ne kadar güncel konulara parmak bastýðýný gördüm.

 

Bilhassa Türk milliyetçiliðini savunanlarýn o kitabý karýþtýrmalarýnda fayda var. Türk kadýný neymiþ bugün hangi yolda vs. daha iyi anlaþýlmasýnda fayda var. Doðrusu Ýlhan Arsel’in bir kitabýný öveceðimi bundan 20 yýl önce birisi söylese idi gülerdim. Ama bu kitapta Þeriat ve Kadýn konusunu güzelce bilimsel olarak irdelemiþ. Takdir etmek gerek.

 

Þu anlar Suudi parasýnýn, artan bir þekilde kültürümüze ve politikamýza inanýlmaz bir etkisi ile karþý karþýya olduðumuza inanýyorum. Evrimi küçümseyen ve yok sayan bir yaklaþýmýn tabii ki bu yüzyýlda yeri olmamalý. Olsa da bir kaç on yýl içinde akan sular doðru yolu bulacaklardýr. Suudi kraliyeti rahat etsin diye Türkiye’yi bu yüzyýldan kopartmak sevap deðil!

 

Batý dinlerinin kadýnlara meta olarak bakýþýnýn ne kadar yüzyýl sürdüðünü düþünürsek de karþýmýza çýkan soru; acaba yeni saflar oluþturmanýn vakti geldi mi? Evet, “geldi” diye düþünüyorum! Bizde dinde reform vakti geldi geçiyor.

 

Mahmut TOLON

06.03.2017

 

Son Güncelleme Tarihi: 20 Mart 2017 10:46

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.