Urla Kekliktepe, Trafik
24 Mayıs 2018 11:00 / 1579 kez okundu!
Güzel bir gün, İstanbul’dan gelen dost Mahir Vardar ile çok eğlenceli birkaç gün geçiriyoruz. Dünya işleri, ahiret işleri gündemde.
*****
Urla Kekliktepe, Trafik
Güzel bir gün, İstanbul’dan gelen dost Mahir Vardar ile çok eğlenceli birkaç gün geçiriyoruz. Dünya işleri, ahiret işleri gündemde.
Evimin inşaatından sorumlu kadim dost ile vakit geçirebilmek bir ayrıcalık.
Ot biçme makinasına yağlı benzin alıp Dr. Reşit Aydın caddesinden Kekliktepe caddesine doğru yukarı doğru çıkıyorum. Aşağı doğru iki araba geliyor. Birisi Fiat Doblo veya Peugeot kamyonetimsi, arkasından da bir BMW önce kamyonetimsi araç benim tarafına kırdı ve düzeltti ardından da BMW.
Frene bastım ve BMW'nin içindeki şoföre tekrar kendi şeridine geçtiğinde 30 yaşlarında bir delikanlı, iki elimi Allah diyerek yana açtım. Epeyce bir kornaya bastı ve yaklaşık 80 metre ötede durdu ve arabasından fırladı.
Ben de arabadan çıktım ve ellerimi iki yana açtım. Bayağı hiddetli bir ses ile bağırarak “Önümde çukur var! Sen duracaksın, ben geçeceğim” diye bağırdı. Trafik kaidelerine göre kendi istikametinde engel olan yol vermek zorundadır. Bu kadar cehalet ve hiddet ile çarpılmış bir şekilde eve döndüm.
Maazallah bu yaşta bir çocuk bu denli bir krize girince tabanca falan olsa tehlikeli işler olabilir. Kekliktepe veya Sefaköy’den gelen bu genç insan yavrusu. Ülkenin mutena semtlerinden biri. Altında herhalde babasının aldığı bir büyük İzmir plakalı araba ve bu hiddet.
Eve gelince cümlesini, ses tonunu taklit etmeye çalışarak Mahir hoca ile paylaştım. Mahir Vardar’ın analizi: “O bir BMW kullandığı için haklı olmalı. Onun gözlükleri ile olaya bakınca hem haklı hem de neredeyse çarpışacağı için korkmuş bir genç insan! Bu tesir altında iken hekim olduğunu söyleyip “geçmiş olsun!” deyip ve “niyetli olup olmadığını sorsa idin bambaşka tepkiler alabilirdin” dedi. Ben sanki onun kadar yaşamı gırgıra alamıyorum. Biraz bu denli hiddet ve cehaletin kültürümüzde mi olduğu tür daha karamsar düşüncelerdeyim.
***
Kim yazmış bilmiyorum ama helal olsun! İnternetten geleni burada misafir edeyim:
“EY TÜRK İHTİYARLIĞI!
Birinci vazifen kimselere yük olmamak için sağlığını korumaktır!
Gençlere ayakbağı olmamanın yegâne temeli budur!
Sağlığın senin en son hazinendir!
Sağda solda seni bu hazineden mahrum etmek isteyen
gıda teroristleri ve para dubarası özel hastaneler mantar gibi çoğalmıştır.
Sen bu ahval ve şerait içinde hastalıklara yenilmeyecek,
bilumum kocakarı ilaçlarını deneyerek tüccar tıp mensuplarına sağlığını teslim etmeyeceksin!
Muhtaç oldugun kudret zencefil, limon, bal karışımında; sarımsak, çörek otu, limon ve zeytinyağında mevcuttur.
Zımba gibi olacak ve gençlere yol göstereceksin!”
Mahmut TOLON
24.05.2018
