Yeteneksizler

18 Haziran 2010 01:26 / 1568 kez okundu!

 


Yüz yüze yirmi otuz kez gelmeden ben hala sezemiyorum bir insan daha ziyade hangi kategoride. Öyle bir görünce de hemen bu yaftayı yapıştıramıyorum, bilakis insanlara ilk başta daha ziyade hayran olma türünde bir sapmam var.

------------------------------------------------------------------------

Çalışmazlar, yani bozukturlar.
Kendileri hakkındaki resimleri çarpıktır. Bu resim veya haritaya göre pusulalarını ayarladıkları için bir yere varamazlar. Kendi kendilerine vehmettikleri önem çerçevesinde istikamet ve iş aradıkları için verimli değillerdir.

Genelleme iyi bir şey değil benim kesdettiklerim buz dağının dışavurumu konumunda olanlar. Doğal olarak her birimizin yetenekli, verimli olduğumuz konumlar vardır ve az yetenekli ve az verimli olduğumuz konular. Ama şöyle bir uzaktan bakınca yakınen tanıdığınız bildiğiniz insanlara çok etkilendiğiniz bazı insanların bir 10 yıl falan tanıdıktan sonra yeteneksizler sınıfının renkli temsilcilerinden biri olduğu sis perdesi arasında bariz bir şekilde ortaya çıkar.

Vakitleri yoktur. Ne kadar mühim insan olduklarını her halleriyle size anlatırlar. Tam anlayamadıysanız da bir kez daha ve bir kez daha üşenmeden anlatırlar.

Alçakgönüllü, başarılı bir psikoloji profesörü dostum çok alçakgönüllü olursan da insanlar seni paspas sanırlar deyivermişti. Ne denli haklı olduğunu anlamam epey sürdü.

Laf sokuştururlar. Çalışan, üreten insan onların zihninde ya çok zengin olduğu için üretip çalışıyordur ya çok fakir olduğu için, ya mutlu bir aile ortamında olduğu için çalışır ve üretir ya da mutsuz ve tek başına olduğu için.

O çok fakir olduğu için canını dişine takmış üretiyor veya

O çok zengin olduğu için üretebiliyor. Dedikleri zaman demek istedikleri şudur:

Esasen yeteneksiz biri, bende o kadar para olsa ben çok daha fazla üretirdim veya

Aslında yeteneksizin biri çaresiz olduğu için bu denli çalışıyor ben istesem çok daha iyisini yapardım ama istemiyorum.

Yeteneksizlerde bu kendini başkalarından üstün görme hissi ile karışık aşağılık kompleksi kendileriyle ilgili yaptıkları haritadaki ölçek bozukluğunun esasıdır.

Yalan söylerler. Aslında belki de farketmeden bile. Vaktim yok. Telefonum bozuldu. Bilgisayar çöktü. Eltilerim geldi. Yalan söylemeyen var mı? Belki çok nadir ama bu aysbergin en üst noktasında zurna çalanlarda bu artık huy haline gelmiştir.

O mühim ve meşgul olduğu için senin onu aramanı bekler.

Bahane üretirler ve ürettiklerine kendileri de inanırlar.

Kavgacı olurlar. Onların kendi haklarında üretip inandıkları haritadaki işaretlere göre davranmazsan hemen küserler, kavga ederler. Genelde merak etme dürtüleri çok gelişmiş değildir. Eh insan doğal olarak herşeyi bilince merak etmesine de gerek yoktur.

Ararsın ve yıllar sonunda her seferinde bıraktığın yerde otladığını farkedersin.

Çalışma alışkanlıkları yoktur.

Teşhis etmek zordur. İyice ortama uyum gösterirler yıllar geçmeden insan bu tanı ile çok yanıldığını farkedebilir. Kişilerin istekleri ve ne için çalıştıklarını anlamak için genelde yıllar gerekir. Basitçe bu tanıya varmak bazen kişinin kendi yetersizliğiniz ifadesi de olabilir.

Genç yaşta kendi kendine kıyamadıkları için veya ana-babası zengin veya fakir veya dinci veya dinsiz olduğu için hep emeklilik hayalleri ile idare eder. Emekli olunca da bıktırana kadar anlatırlar “Ben başçavuş iken, müdür iken, genç iken falan iken” diye.

Yüz yüze yirmi otuz kez gelmeden ben hala sezemiyorum bir insan daha ziyade hangi kategoride. Öyle bir görünce de hemen bu yaftayı yapıştıramıyorum, bilakis insanlara ilk başta daha ziyade hayran olma türünde bir sapmam var.

Ama sisler dağılıp bir süreç içinde yukardaki semptomlar tek tek ortaya çıktıktan sonra da artık yaftayı koymakta fayda var ve de uzak durmakta.

Üzüm üzüme baka baka kararır malum.



Mahmut Tolon


12.06.2010



 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.