Kaçıncı kez yıkılmalı bu ailenin hayatı?

06 Temmuz 2018 01:20 / 1506 kez okundu!

 

 

Suriyeli, 2 çocuklu bir aile. Ailenin babası Ahmet, eşi Hulud, çocukları Halit ve Muna. Aslında 3 idi çocukları ancak ilk bombardımanlarda, okulda eve dönerken kaybettiler en büyüğünü. Evleri de aldı nasibini o bombardımandan. Kurtarabildiklerini arabalarına doldurup Türkiye`ye doğru yola düştüler. Arabalarına yolda -kaçmalarına mani olmak isteyen- DEAŞ el koydu. Ondan sonrası uzun bir hikaye, yaklaşık 230 kilometrelik bir yolu yürüyerek Türkiye`ye ulaştılar. Önce bir kampa yerleştiler, bir zaman sonra oradan da ayrılıp İzmir`e geçtiler. O gün bugündür İzmir`de yaşıyorlar.

 

****

 

Kaçıncı kez yıkılmalı bu ailenin hayatı?

 

Ben size bir hikaye anlatayım, birlikte yaşayalım olur mu?

Suriyeli, 2 çocuklu bir aile,
Ailenin babası Ahmet, eşi Hulud, çocukları Halit ve Muna
Aslında 3 idi çocukları ancak ilk bombardımanlarda, okulda eve dönerken kaybettiler en büyüğünü.
Evleri de aldı nasibini o bombardımandan.
Kurtarabildiklerini arabalarına doldurup Türkiye`ye doğru yola düştüler. Arabalarına yolda -kaçmalarına mani olmak isteyen- DEAŞ el koydu.
Ondan sonrası uzun bir hikaye, yaklaşık 230 kilometrelik bir yolu yürüyerek Türkiye`ye ulaştılar.
Önce bir kampa yerleştiler, bir zaman sonra oradan da ayrılıp İzmir`e geçtiler.
O gün bugündür İzmir'de yaşıyorlar.
Şansları yürüdü diyelim... Bir hayırsever aile ilgilendi kendileriyle, atölyelerinde iş verdiler babaya. Uzunca süren bürokratik uğraşdan sonra çalışma izni de çıkarttılar.
Evin annesi Hulud da bir tekstil atölyesinde işe başladı, çalışıyor.
Oturdukları semtin muhtarı, imamı önayak oldu, çabuk da kaynaştılar mahalleliyle. Artık komşuları, dostları da var.
Geldiklerinde okula vermişlerdi çocukları. Bu sene büyüğü 4., küçüğü 3. sınıfa geçti.
İlk geldiklerinde yerleştikleri o tek göz barakadan da çıktılar, 2,5 oda bir eve yerleştiler.
Artık yalnızca çocuklar değil, anne baba da çok iyi Türkçe konuştukları gibi okuyabiliyorlar da.

....


Buraya kadar hikayemizin yaşanmış kısmını anlattım.
Buradan sonrası için hayal edelim...

....

 

Yıllar geçmiş aradan...

Çocuklar artık büyümüş, küçüğü Karşıyaka`da futbol oynuyor, büyüğü üniversite kapısında. Baba fabrikada usta olmuş. Mahallede eskimişler.
Bir çocukları daha olmuş, adını Sümeyye koymuşlar. Anne artık kendi mesleğini yapıyor bir kuaförde.
Bir de ucuz yollu araba almışlar, evlerinin önü bahçe olmuş.
Derken!
Bir gün siz geliyorsunuz ve "toplayın pılınızı pırtınızı, çoluğunuzu çocuğunuzu gidiyorsunuz" diyorsunuz!
Nereye? "Suriye`ye, evinize" diyorsunuz.
Artık olmayan bir eve?
Olmayan bir işe, aşa, olmayan mahalleye, okula, hastaneye?

Niçin? Efendim ülkenizde savaş bitti.
Bu kadar basit mi Allahaşkına?

Fakat bu insanlar artık buralı olmuş, bu çocuklar artık buralı...
Türkçe okuyup, eğitim almışlar...arkadaşları, komşuları herşeyleri Türk...
Kurulu düzenleri var, geçimleri var, evleri, arabaları var.

Kaçıncı kez yıkılmalı bu ailenin hayatı? Kaçıncı kez kurulu bir hayata veda etmeli çocuklar?
Böyle bir adaleti kendi ailenize reva görür müsünüz?
Size böyle yapsalar?

Şimdi sizden ricam, oturup o Suriyelilere VATANDAŞLIK meselesine itirazınızı yeniden düşünmeniz.

Bununla birlikte sevgili arkadaslar, 
VATANDAŞLIK hakkı öyle rastgele ve herkese dağıtılan bir hak değil, aksine bunun için çok kapsamlı bir incelemeye tabi tutuluyorsunuz.
Bizde VATANDAŞLIK nasıl ve hangi şartlarda veriliyor ona bakalım.
İlk olarak nitelikli ikamet izni alıyorsunuz.
Ardından istisnai vatandaşlık süreci var
En son vatandaşlık kazanabilmek için şu şartları yerine getirmek gerekiyor:

a) Kanunlarımıza göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak,
b) Başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye'de kesintisiz 5 yıl ikamet etmek,
c) Türkiye'de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile teyit etmek,
ç) Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı bulunmamak,
d) İyi ahlak sahibi olmak,
e) Yeteri kadar Türkçe konuşabilmek,
f) Türkiye'de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmak,
g) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak.

Yani öyle çok kolay değil bu hakka sahip olmak ve bütün bu şartlara sahip olan da vatandaş olsun kardeşim!

İşte ülkemizde uzun süredir yaşayan Suriyelilerden bu konuda bir kaç görüş:

Hasan: "Umarım alırız vatandaşlığı, çocuklarımızın geleceği için önemli görüyorum. Yaşadığın yere olan aidiyet önemli, biz kendimizi Türk olarak görüyorduk, çünkü dedelerimizin dedesi Türk idi. Şimdi has Türk olduk. Oğlum Muhammed‘in Türk askeri olarak vazife yapmasını isterim. Kızım Fufu da zaten doktor olacak inşallah, vatanına sahip çıkmasını diliyoruz. Artık bugünden sonra Suriye yok. Türk vatandaşlığıı yeter. Suriye’ye başkaları gelir herhalde…"

Ali: "...3 sene önce kendi aramızda yaptığımız ankette, Suriyelilerin yüzde 90'ı Türkiye'de geçici olarak kaldığını ve ülkesine geri döneceğini düşünüyordu. Ancak şu an Suriye'de durumun çok kötüleştiğini herkes biliyor. Dönme şansımız kalmadı. Suriye'deki şartlara rağmen hala dönmek isteyenler olsa da, çoğumuz vatandaşlık istiyor..."

Cundi: "...En büyük sorun, yarın ne olacağını bilmeden yaşamak. Hayatımdaki her şey geçici. Vatandaşlık almak belki bu belirsizlikleri yok eder..."

Amine: "...başka gideceğimiz yer yok. Suriye’de savaş bitse de artık orada hiçbir şey yok. Evler, dükkânlar hep yıkıldı. Türk vatandaşı olursak artık bizi gönderirler mi korkusu olmayacak, burası da bizim ülkemiz olacak..."

Suriye’de artık hiçbir şeylerinin kalmayışı, geri dönme ihtimalinin zayıflamasından ötürü ne olacaklarına dair endişeleri onların vatandaşlık almasıyla son bulacak.

Suriyelilerin burada kalma süresinin uzaması, geri dönüş ihtimallerinin çok zayıf oluşu, onların bugünkü statüleriyle yaşamalarını zorlaştırmaktadır ve vatandaşlık hakkının verilmesi ülkemiz açısından da getirileri çok olacaktır. Bunlar nelerdir? Bu da başka bir yazı konusu.

 

Mehmet ÇEK

05.07.2018

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.