SOHBET - I
24 Eylül 2009 22:27 / 3012 kez okundu!
Günümüzde iletiþim, diyalog, etkileþim, gibi bir takým kavramlar sohbet kelimesinin yerini almaya baþladý. Sohbet kelimesi tarifi açýsýndan veya üstlendiði anlam misyonu açýsýndan basit ve sýradan anlaþýlan bir perspektife mahkûm gibi görünüyor, günümüzün baþkalaþma ve farklýlaþma ideolojisine saplanan bireysel dünyamýzda…
Sohbet artýk günümüz dünyasýnda tercih listesine bile giremeyen basit bir detay veya angarya olmaktan öteye gidemiyor. Pekala sohbeti deðersizleþtiren veya bir angarya haline dönüþtüren algýlayýþ nedir? Basitçe bireyselleþme deyip geçiþtirilmeli mi bu mesele? Çünkü basite indirgenmiþ açýklamalar bile yetersiz ve hatta sohbetin deðersizliðini meþru kýlan bir yanýt olarak karþýmýza çýkýyor. Çünkü günümüzün liberalleþen dünyasý, þüphesiz ki, en temel besin kaynaðýný bireyselleþme iddiasýndan temin etmekte ve bunun meþru bir yol olduðuna ikna çalýþmalarýný ise, kitle iletiþim araçlarý sayesinde bir propaganda malzemesi olarak gerçekleþtirmektedir. Hal böyle olunca bireysel dünya sýnýrlarý içerisinde sohbet gibi bireyselliði aþan bir kavram rahatsýzlýk unsuru teþkil etmeye baþlamaktadýr.
Halbuki sohbet kelimesi toplumlarýn ve kültürlerin modernite öncesi temel ihtiyacý temel gereksinimi idi. Mesela bizim kültürümüzde hoþsohbet biri olmak bir övünç meselesi iken diðer kültürlerde de sohbet kavramý bir geliþim nesnesi olarak gereklilik arz etmektedir. Hatta bizde sohbet kavramý muhabbet, yarenlik gibi kelimeler ile de karþýlanýr ki, muhabbet kelimesinin kökü Habib kelimesinden gelmekte ve bu kelime ise sevgili manasýný taþýmaktadýr. Ortaçað Avrupa’sýnda Ýngiltere, Fransa ve Ýtalya üzerinde tavernler bulunur ve insanlar burada sohbet ihtiyaçlarýný giderirdi. Hatta sohbet tarzý ve niteliði insanlarýn karakter dünyasýný ortaya koyduðu gibi yaþam stilleri ve ait olduðu sýnýf hakkýnda da bir ipucu niteliði taþýmaktaydý. Bu sebep ile o dönemler nitelikli sohbet ortamlarý oluþmaya baþlamýþtýr. Mesela düzenlenen av partileri, kraliyet balolarý veya diðer sosyal nitelikli eðlencelerin altýnda yatan en temel gerekçe ise þüphesiz sohbet temellidir. Hatta sohbet için 18. yy. Fransa’sýnda nitelikli kahvehaneler veya salonlar oluþturulmaya baþlanmýþtýr.
Sohbet 18. yy entelektüelleri tarafýndan naif bir kavram olarak tarif edilir. Karþýdakine iddia etmeksizin, dayatmaksýzýn, bir þeyi savunmaksýzýn, yüksek veya alçak ses tonuna sahip olmaksýzýn düþünceleri aktarma biçimi, yani sade paylaþým temelli bir þey olarak tarif edilmektedir. Mesela Jan Jack Rousseau, 18. yüzyýlda oluþmaya baþlayan bu sohbethaneleri veya salonlarý þýk ve sohbet için uygun bulmamaktadýr. Çünkü 18. yüzyýlýn ateþli toplumsal doðasý ve hareketli siyasi arenasý içerisinde bu sohbet odalarý da entelektüel bir paylaþým arenasý olmaktan uzaklaþmýþ, taraftarlýðýn ve yüksek sesli tartýþmalarýn tezahür ettiði bir platforma dönüþmeye baþlamýþtýr. Hume ise bu salonlarda yapýlan sohbetin kendine has bir kural silsilesi ile yapmacýk kaldýðýndan þikayet etmiþtir.
Halbuki günümüzün özgürlük prensibini kýsýtlanmama zihniyeti üzerine kuran temel anlayýþý da baþlangýçta Hume gibi ayný perspektiften hareket etmiþ doðallýk adýna içten geldiði gibi davranma zeminini inþa etmiþtir. Pekala böyle olunca ne olmuþtur? Ýlk öncelikle içten geldiði gibi davranma eylemi sohbeti güzelleþtiren ve büyülü bir havasý olmasýný saðlayan ince kurallarý kaldýrma eylemine yönelmiþtir ve bunun adýna ise naturalizm demiþtir. Daha sonra bu naturalizm insan eylemselliði olarak, arzu, tutku, istek gibi kavramlar ile iliþkilenmiþ ve konuþurken karþýdakinin önemli olmasý yerine, kiþinin kendisi önemli olmaya baþlamýþ ve göreceli bir hal almýþ, dünya kanaati içerisinde fikirler evrensel olanýn yerine kiþiye göre olan ile þekillenmeye baþlamýþtýr. Böylece konuþurken farklý ve baþka olmak adýna kelimeleri oluþturan harfleri yuvarlamak veya harfleri yutmak yolu ile kendine ait bir jargon geliþtirme çýlgýnlýðý bütün kültürlerdeki bireyleri istila etmiþ durumdadýr.
Pekala mesele, sohbet hakkýnda edinilmesi gereken kültür mü, yoksa yaþadýðýmýz dönem sohbet hakkýnda bize yeni bir nitelik kazandýrmak zorunda mý? Bu meseleyi sýkmamak adýna bir sonraki yazýmda ele alacaðým. Ayrýca sohbet hakkýnda biraz daha sohbet etme imkanýna kavuþuruz en azýndan…
Mehmet Fatih Doðrucan
Uþak, Eylül 2009