BİZİM ARAMIZDA, BİZDEN OLMAYANLAR
14 Ocak 2023 22:28 / 529 kez okundu!
Kim bunlar?
Artılarımızı da eksilerimizi de herkesten iyi biliriz ama aramızda ödünç duranlardan rahatsızlık duyuyoruz. Bunların sayısı o kadar çok da değil ama sayılarının çok üzerinde ses çıkarıyorlar çünkü okumuş kesimde daha fazla bulunuyorlar. Özellikle de yazar çizer geçinenlerin arasında çok görünüyorlar, çünkü dışarıdan desteklenerek basında boy göstermeleri sağlanıyor ve sosyal medyadaki trolleri çok aktif.
****
BİZİM ARAMIZDA, BİZDEN OLMAYANLAR
Kim bunlar?
Artılarımızı da eksilerimizi de herkesten iyi biliriz ama aramızda ödünç duranlardan rahatsızlık duyuyoruz. Bunların sayısı o kadar çok da değil ama sayılarının çok üzerinde ses çıkarıyorlar çünkü okumuş kesimde daha fazla bulunuyorlar. Özellikle de yazar çizer geçinenlerin arasında çok görünüyorlar, çünkü dışarıdan desteklenerek basında boy göstermeleri sağlanıyor ve sosyal medyadaki trolleri çok aktif. Sabah akşam Türkiye ve Türkler aleyhine yazı paylaşıyorlar, bir takım saftirikler de bunlara av oluyor. Örneğin Osmanlı konusu açıldığında, onları ve geçmişimizi kötülerken Türkleri de kurban gösterip ayrılık yaratıyorlar. Çok kan dökmüşlermiş, mesela. Sanki diğer hanedanlar kan dökmemiş, ahalisini zapturapt altına almamış. Sanki herkes gönüllü olarak ulus devletlere katılmış da bir biz eksik kalmışız. Her ulusun oluşumunda bizden çok daha fazla kan yokmuş gibi geçmişimizi kötüleyen salozlar günümüzde de yapılan her şeyi kötülüyor. İnkar edemediğine de çamur atıyor. Üstelik her ne kadar Türk olmak genle ilgili değilse de, bunların bir kısmı öz ve öz Türk soylu, hatta evlad-ı fatihandan. Ama ruhları çürükmüş.
.....
Ne yazık ki bu çamur tiplerle birlikte yaşamak zorundayız. Bir kısmı salaklığından, bir kısmı para alarak, bir kısmı doğrudan ajanlık yaparak, bazıları da kuyruk acısından sürekli dezenformasyon peşinde. Bunları teşhir etmekten kaçınmamak gerekir. Biz milletimizin iyi ve kötü yanlarını herkesten iyi biliriz, çok da eleştiririz ama amacımız iyiye gitmektir. Bunların yıkıcılığı planlıdır, sistemlidir. Bir gün “gemiyi yaptılar ama vidaları dışarıdan geldi, milli değil” derler, ertesi gün “Türkçe edebiyat” diye bir zırtapozluk çıkarırlar, sonraki gün “Osmanlılar şöyleydi, böyleydi” diye terane ederler, sanki her şey iradelerine bağlıymış gibi.
.....
Demokrasi uğruna dışarıdan destekli bu tiplere tahammül her sınırı aştı ama şimdilik teşhir ve tecritten ötesi yok. Gerçi bu konuda epey başarı sağlandı, iyi oldu. Bir zamanlar neydi öyle. Ancak, böyle hoşgörüyü, böyle demokrasiyi yerim diyemesek de, hiç değilse sabaha saklayabiliriz.
Mehmed Tanju AKAD