KÝÞÝNÝN MEZHEBÝNE GÖRE TARÝH
09 Aðustos 2024 13:53 / 202 kez okundu!
Geçmiþ tektir ama o tek geçmiþ üzerine bin farklý tarih yazýlýr. Bununla da kalýnmaz. Her nesil yeniden bin farklý tarih yazmayý sürdürür. Bu insanlýk var oldukça ya da tarih yazabilir halde oldukça devam edecek, tek ve deðiþmez geçmiþ üzerine yapýlan tarih yazýmlarý sürekli deðiþecektir. Biz burada günümüzde tarihimizi yazan bazý gruplarýn yakýn tarihimize bakýþlarýný kendi aðýzlarýndan bir dinleyelim hele
*****
KÝÞÝNÝN MEZHEBÝNE GÖRE TARÝH
Geçmiþ tektir ama o tek geçmiþ üzerine bin farklý tarih yazýlýr. Bununla da kalýnmaz. Her nesil yeniden bin farklý tarih yazmayý sürdürür. Bu insanlýk var oldukça ya da tarih yazabilir halde oldukça devam edecek, tek ve deðiþmez geçmiþ üzerine yapýlan tarih yazýmlarý sürekli deðiþecektir. Biz burada günümüzde tarihimizi yazan bazý gruplarýn yakýn tarihimize bakýþlarýný kendi aðýzlarýndan bir dinleyelim hele. Bunlar elbette kalýcý olmayacak çünkü çok yakýn geçmiþin tarihi duygusal tepkiler ve ideolojik yaklaþýmlarla örülüdür. Zamanla bunlar biraz azalýr ama bu kez yeni amaçlara uygun yeni tarihler yazýlýr. Þimdi ortada bunlar var.
(1) Düz (ya da fazla saftirik) Atatürkçüye göre yakýn tarihimiz
Atatürk ölünce CHP bir süre daha iktidarda kaldý ama yerine gelen DP her þeyi bozdu, Arapça ezaný geri getirdi, her þey kötüye gitmeye baþladý. Menderes ve Bayar darbeyi hak ettiler ve asýldýlar, bu sayede(!) Türkiye’nin en demokratik Anayasasý geldi. Bunu izleyen yýllarda gelen darbeler bu anayasanýn getirdiði haklarý kýsmakla uðraþtý. Söz konusu süreçte muhafazakar iktidarlar ülkenin kaosa sürüklenmesine mani olamayýnca –ki bu konuda pek de kararlý olmadýklarý veya olamadýklarý açýktýr- askerler yeni darbeler yaptý ama bunlara raðmen cumhuriyetin karþý devrimi sürdü. (Not: Öte yandan Ecevit’in de hep devre dýþý býrakýldýðýný ve inisiyatif kullanamadýðýný es geçerler.) Uzun lafýn kýsasý, Özal Cumhuriyetin yýkýlmasýnýn koþullarýný olgunlaþtýrdý ve AKP yýllar boyu yapýlan her þeyi satýp savdý, ülkeyi yýkýma götürmeye baþladý. Biz çoktan öldük de aðlayanýmýz yok.
Not: Dandik Atatürkçüler ülkemizde her gün milyonlarca insanýn yaptýðý sayýsýz güzel olayý, müzikleri, her türlü sanat eserini, üretimi, herþeyi görmez, sadece voleybolcu kýzlarýmýzý istisna sayýp benimser. Kafa çekip Ýzmir marþýyla geceyi kapatýrlar. Solcular da içer ama onlar Ýzmir marþýný söylemez. Eskiden, yani epey eskiden, “Jandarma Biz” veya “Bitez Yalýsý” gibi þeyleri söylerlerdi. )))
(2) Gerçekçi Cumhuriyetçilerin bakýþý
Cumhuriyetin karþý devrimi Atatürk’ün saðlýðýnda baþladý. CHP kodamanlarý 1930’dan itibaren reformlara fren koydu ve “inkýlaplarý” bitirdiler. Atatürk bunlarla baþa çýkamadý, Türkiye’yi uçurabilecek toprak reformunu sürekli engellediler. Sonrasý savaþ yýllarý ve dýþarýdan zorlanan çok partili rejimdir. Merkez sað, bürokrasinin partisi olarak görülen CHP’ye birkaç koalisyon dýþýnda iktidar yüzü göstermedi ve CHP bu süreçte iyice yozlaþtý. Buna raðmen içerisinde hala bir miktar samimi cumhuriyetçi vardýr ama parti her zaman yerel nüfuz sahipleriyle bütünleþmiþ, bunun üzerine bir de mezhepçi ve etnik yuvalanmalara uðramýþtýr. Laik, sosyal, hukuk devleti özlemlerini ne kadar destekleyeceði, ne kadarýnýn lafta kalacaðý belli olmaz, güvenilmez. Bu arada CHP’nin Þemseddin Günaltay zamanýnda seçim yatýrýmý olarak imam hatip kurslarý ve din eðitimine önem verdiði ve 1947 yýlýnda köy enstitülerini kapattýðý da unutulmamalýdýr. Her an muhafazakar veya diðer seçmenle uzlaþma peþinde çýkýþlar veya çekilmeler yapabilir, her ne kadar bu giriþimler hemen hiç bir dönemde amacýna ulaþmamýþsa da. Bu nedenle Türkiye’ye yeni bir cumhuriyetçi parti, etkili bir muhalefet gerekir ama CHP bunun önünde engeldir. Günümüzde hedef laik, sosyal hukuk devletidir.
(3) Muhafazakar dinci kesimin ileri sürdüðü
CHP dönemi tek parti diktatörlüðü olup, ülkenin geliþmesi önünde engeldi. Köylü Jandarma baskýsý altýnda inledi, DP buna son verdi. Ülke hep sað iktidarlar zamanýnda geliþti ama bu geliþme askeri darbelerle defalarca kesildi. Ahali dinini yaþayamadý ve baský gördü, nihayet AKP buna bir son verdi. Askerler buna karþý yeni darbeler hazýrladýlar ama baþaramadýlar. AKP’nin politikalarý batýyý rahatsýz edince ve özellikle Ýslam ülkeleri, Asya ve Afrika’da prestiji arttýkça ABD Fetöcüler ve PKK vasýtasýyla ülkeyi daha fazla istikrarsýzlaþtýrdý ancak eþzamanlý Hendek Savaþlarý ve 15 Temmuz darbeleri milletin direniþiyle baþarýsýz oldu. Asker bir daha darbe yapamaz ama Fetö ve PKK hala dýþ destekle faal. Bunlar ülkeyi gerçek bir beka tehdidiyle karþý karþýya sokmuþ durumda. Laiklik ise dinsizliktir, ülke ancak geçmiþiyle barýþarak yürüyebilir. Dini bütün nesiller yaratma çabamýz birçok yolla sürüyor. Yatýrýmlarýmýzla Türkiye yüzyýlýný hazýrlýyoruz.
(4) Merkez saðýn hikayesi
Türkiye’yi uzun süre yönettik ama sivil-asker bürokrasiyle baþa çýkamadýk. Dýþarýdan destekli darbeleri engelleyemedik. CHP batýþa geçerken iktidarý aldýk, batýyla iyi geçinmek için her tavizi verdik, ülkeyi ve devleti onlara teslim ettik, gene de yaranamadýk. Nato’nun istediklerinden bir gýdým çýkýnca, çok yönlü dýþ politikaya yöneldikçe hemen darbeleri çaktýlar. Darbe ortamlarýný oluþturmalarýný da engelleyemedik çünkü zaten devletteki kilit noktalara kendi adamlarýný yerleþtirmiþlerdi.
Bu kesimden dürüst bir kiþinin notu þöyle olurdu: Þimdi, laf aramýzda, bizim iktidarlarýmýzda ülke geliþme gösterdi ama sosyal adaleti saðlayamadýk ve hukukun üstünlüðü için etkili yaptýrým gücümüz de yoktu. Olmamasýnýn nedeni, hukuksuz uygulamalardan kendimizin de çýkar saðlamasý ve siyasi hesaplarla aþýrý dinci kesimin dýþ desteklerle geliþmesine ortam yaratmamýzdý. Bu nedenlerle eridik, gücümüz kalmadý. Uzun süredir toparlanamýyoruz. Elimizden kayýp gidenleri geri alamýyoruz. Beceriksiz ve batýya karþý inisiyatifsizdik. Darbe ortamlarýna teslim olduk gittik.)))
(5) Milliyetçi (Türk-Ýslam sentezci) görüþ
Bir zamanlar Türkçülüðe fazla sarmýþtýk ama bir müdahale geldi, Türkçülüðü býrakýp sentezci yapýldýk, aramýzdaki Türkçüleri tasfiye ettik. Her zaman devlete sahip çýktýðýmýz halde kimi zaman devletten aðýr baský gördük, þaþýrdýk. Solcularla savaþa sokulduk, sonra onlar eriyip gittiler, ülke gündeminden düþtüler. Þimdi ülkemizin beka sorunu etnik terördür. Sonuçta bazý þeyler tatlýya baðlandý ve þimdi AKP’yi dýþarýdan destekliyoruz. Türkiye yüzyýlý baþladý ama kolay deðil tabii. Bu arada, geçmiþimizi gerçek anlamýyla eleþtirmemiz mümkün deðildir, en iyisi yabancýlarla iþbirliðimizi unutturmak, baþbuðumuzun baðlantýlarýný görmezden gelmektir. (Not: Milliyetçilik kimsenin tekelinde olamaz ama iþte bu kesim sanki öyleymiþ gibi yapýnca ortada kalan çok oldu.)
(6) Bazý solcularýn görüþleri
Bunlar yüz çeþittir. Hangi birisini söylesen boþ. Sol Türkiye’de anti-emperyalist tutumla öne çýktý, hiç utanmadan emperyalizmi lügatinden silince tekrar marjinalliðe düþtü. Bu nedenle ne siz sorun, ne biz söyleyelim. Yani emekçilerin ezildiðinden baþka ne söyleyebiliriz, ki, bu da arkasý gelmeyen bir laf olarak kalýyor. Birbirini sevmeyen yüz grubuz. Doksandokuzu kývýrtýr. Gerçi biz (yani yegane ve en hakiki doðru olan) her þeyin tek doðrusunu biliriz ama iþte diðer doksandokuz bunu anlamýyor. Hangisine sorsan diðer doksandokuz diyor. Hepimiz somut durumlarýn somut tahlilini yaparýz, buna raðmen halkýmýz bizi takmaz çünkü muhafazakar etki altýnda kalmýþ. Ama merak etmeyin, bir gün uyanýrlarsa iþte o zaman bize gün doðar... yani belki. Bu arada elli yýldýr azalýyoruz, iþte bunlar hep bilinçsizlikten. Þu hale bakýn be! Seçimlerin figüranlarý olduk kaldýk. Kocayýnca, bir kýsmýmýz da liboþ takýma geçince maskara olduk. Dünyada yurtseverlikten korkan yegane sol bizim soldur. Bir de, bize diyorlar ki, hep baþka ülkeler için ve baþka zamanlar için söylenenlere takýlýyormuþuz. Hebele hübele.
Mehmet Tanju AKAD
Son Güncelleme Tarihi: 15 Aðustos 2024 01:06