Kapitalizmden sonra sosyalizm: 1
03 Nisan 2013 21:03 / 4124 kez okundu!
Kapitalizme Boyun Eðdirmek: Avrupa Solunun Farklý Bir Stratejisi
Sovyetler Birliði'nin yýkýlmasýndan sonra komünist partilerin toplumsal tabanlarý erirken, sosyal demokrat partiler politik ideoloji olarak saf deðiþtirdiler ve merkeze kaydýlar. Geçmiþlerinden ve geniþ emekçi yýðýnlardan iyice uzaklaþmayý tercih ettiler. Seçim kazanmak adýna bu yola girdiler ve geçici de olsaistedikleri baþarýlarý elde ettiler. 2008 yýlýndaki kapitalist finans krizine kadar uzanan yirmi yýllýk zaman dilimi içinde kapitalizm içi ve kapitalizm dýþý 'sosyalizm'in sosyal tabaný hemen hemen tükenmiþti. Bunun bir sonucu olarak liberal muhafakarlar, sevinç içinde, Marks’ýn kapitalizme yönelik eleþtilerinin geçerliliðini yitirdiðini ve artýk tarihin çöplüðüne atýldýðýný ilan ettiler.
Kapitalizmden yana bu olumlu hava uzun sürmedi. 2008’den itibaren krizin yarattýðý yýkýma karþý emekçi halk yýðýnlarýnýn direniþi gecikmedi. Her köþeden direniþler ardý sýra geldi. Sola ve sosyalizme yeniden ilgi duyulmaya baþlandý. Tarih sanki intikam alýyordu (1). Global kapitalizmin insanlýða karþý iþlediði suçlar birer birer deþifre edildi, solun moral üstünlüðü yeniden güç kazandý.
Ancak stratejik politika eksikliði o kadar derindi ki kýsa zamanda bunun giderilmesi mümkün deðildi.
Komünist partiler baþta olmak üzere, soldaki bazý marjinal sosyalist guruplar hiç bir þey yaþanmamýþ gibi tekrar eskiye dönülebileceðini yazýp çizerken, gürül gürül akan yaþam ýrmaðý sularýnýn ayný olduðunu sanýyorlardý. Buna karþýn, sosyalist solun büyük bir kesimi, geçtiðimiz yüzyýldaki zengin deneyimleri, sovyetleri, Marks’ý ve Lenin’i yeniden analiz ederek son derece önemli bulgular elde etti. Solun pratik ve teorik geçmiþ mirasýnýn araþtýrýlmasý henüz baþlangýç aþamasýnda. Ancak þimdiden denilebilir ki bambaþka ve çok farklý bir sol-sosyalist hareket Avrupa’nýn ufuk çizgizgisinde görünüyor artýk. Yunanistan’da Syriza, Ýspanya’da Los Indignados, Ýngiltere’de Halk Meclisi milyonlarca çalýþanýn kol kola girip birlikte olduðu baþarýlý giriþimlerdir.
Solun bu dönüþüm sürecinde en önemli araþtýrma odaðý Marks’ýn Kapital’i ve Sovyetler Birliði'nin Ekim Devrimi ile baþlayan tarihidir. Çeyrek asýr süren o dev çalýþma ancak 114 ciltlik Marks-Engels Toplu Eserleri yayýnlanýnca daha iyi anlaþýlýr oldu. Kapital’in farklý amaçlar için yeniden araþtýrýlýyor olmasý, Sovyetler'in zengin tarihsel deneyiminin yeniden mercek altýna alýnmasýna neden oldu. Artýk sol, geçmiþiyle hesaplaþarak, geleceðini daha net görebiliyor.
''Marksizm mi Sovyetler'i yoksa Sovyetler mi Markizm'i yýktý?'' sorusunun yanýtý verilebiliyor. 'Nereye gideceðini bilmiyorsan hiç bir yol seni gideceðin yere götürmez,' sözü yakýn zamana kadar en çok Avrupa solu için geçerliydi. Þimdiyse artýk yavaþ yavaþ Avrupa solu, hedefini ve oraya götürecek yollarý araþtýrmanýn önemli bir aþamasýna varmýþ durumda.
Gerici egemen güçler, Sovyetler'in yýkýlmasýyla, çalýþan yýðýnlarýn daha iyi bir toplum umutlarýný yýktýklarýný sanmýþlardý. Ancak emekçi sýnýflar onlarý defalarca yendi ve bir daha yenmek için hýzla hazýrlanýyor.
Sovyetlerin yýkýlmasý ve finans krizinin patlamasý Avrupa ve ABD’de ilan edilmemiþ bir sýnýf savaþýný baþlattý. Nobel Ödülü sahibi Paul Krugerman’nýn söylediði gibi 'Sýnýf savaþlarýnýn tam ortasýndayýz'. Emekçi yýðýnlar bu savaþý kazanmasýný bilecektir.
Kitle eylemleriyle Avrupa liberalizmine karþý direniþler artarak sürerken, eþ zamanda akademisyenlerin Marks'ýn Kapital'ini yeniden araþtýrmaya baþlamalarý, kodlarýný çözme uðraþýna girmeleri anlamlý ve umut vericidir. Marks’ýn yazdýklarý, özellikle Kapital’de söyledikleri, Avrupa’daki sol ve sosyalizm için bir hazinedir.
Saðýn avukatlýðýný yapan kimi Türkiyeli aydýnlar, aydýn olmaktan çok politikacýdýr onlar, Marks’ý anlamaya çalýþacaklarýna onda çeliþkiler arama hastalýðýna girdiler. AKP gibi bir parti bu ‘politikacýlarý’ þu son bir kaç yýlda üç defa suya götürdü - susuz getirdi. AKP gibi anti-demokratik bir partinin etekleri altýnda saklanarak Marks’a saldýrabilirisiniz beyler fakat sinek gibi kalýrsýnýz.
Kendilerini açýkça liberal ilan eden bu anti-Marksist ‘Taraf’tarlarýn ‘köþe’lerinde saklanarak Marks’a taþ atmalarýna aldýrmamak gerek. Gerçekten kapitalizm sonrasý toplumsal alternatif için Marks’ýn Kapital'de yaptýðý saptamalar yeniden önem kazanýyor. Marks, Kapital’de ne söylüyor? Ve neden bu kadar çok önemli?
Kapital’in Kodlarý
Marks'ýn yaþamý boyunca, gençliðinden ölümüne kadar, hiç bir zaman deðiþtirmediði bir sosyalist bakýþý vardýr. Söylenenlerin tam tersine, düþüncesi hiç deðiþmedi. Kapital'in ilk satýrlarýný yazarken de aynýydý, son cümlesine noktayý koyarken de ayný. Politik yaþamý boyunca hep ayný sosyalist düþüncedeydi. Ona göre sosyalizm özgür üreticilerin oluþturduðu dayanýþma ve kooperasyona dayalý bir toplumsal modeldir.
Kapitalizme alternatif Marksist düþünce, Kapital'in çeþitli bölümlerinde üstü kapalý olarak yer alýyor. Kapitalizmi eleþtirirken Marks, ayný zamanda onun alternatifini anlatýyor. Kapitalizm insanýn ihtiyaçlarýný dikkatte almadan deðer ve artý-deðer üretir ve onlarý arttýrmak için amansýz bir rekabet içinde olur. Mal üretimi kapitalizmle beraber evrenselleþir. Kapitalizmden önce mal ve hizmetler kullaným deðerine göre deðiþirdi. Emek, kapitalizmle beraber, mala dönüþür. Deðerin belirleyici bir rol aldýðýný söyleyen Marks, emeðin herþeyin kaynaðý olduðunu söylemedi. Kapital’in birinci cildinin ilk bölümünde deðiþim deðerinin ortadan kalkmasýyla iþçi sýnýfýnýn özgür olacaðýný bilimsel bir objektiflikle anlatýr. Marks, sýnýf savaþlarýyla sistemin deðiþeceðini hiç bir yerde yazmadý ve söylemedi. Sýnýf mücadelelerinin ancak daha iyi ekonomik ve sosyal haklar için gerekli olduðunu vurguladý.
Marks ne iþçi sýnýfýný, ne özel mülkiyeti, ne pazarý ve ne de devleti araþtýrmadý ve yazmadý. O, sermayeyi ve kapitalizmi araþtýrdý. Sermayeyi yaratan deðer teorisini, Kapital’in baþýnda mercek altýna aldýðýnda, sosyalizmin ana DNA'sýný bulmuþtu. Gelecek hakkýnda toz pembe edebiyat yapmadan, soyut deðiþim deðerinin ortadan kalkacaðýný, kapitalizm öncesinde olduðu gibi kullaným deðerlerinin yeniden deðiþimin temel süreci olacaðý sonucuna varmýþtý. Kapitalizm sonrasý toplumun üretimi, sadece insanýn ihtiyacýna yönelik olacaðýndan, birey ve toplum odaklý üretim ana hedeftir.
Soyut emeðin toplum tarafýndan reddedilmesi, gereksiz olmasý ve ekonomiyi frenlemesiyle iþçi sýnýfý ve çalýþan yýðýnlarýn deðiþime önderlik edebileceklerini Marks bulmuþtu. Kapitalizme alternatif toplumsal model, ekonominin nesnel süreçleri sonucunda oluþur. Ekonomik haklar ve iktidar mücadeleleri, kapitalizmin arka planda kalmasýna, gözden düþmesine ve çalýþan yýðýnlarýn yeni ve farklý bir toplumsal modelin nesnel önkoþullarýnýn hazýrlanmasýna yarar.
Emekçi yýðýnlardan yana iktidarlarýn kapitalist mülkiyet süreçlerini dikkate almadan politik amaçlar gözeterek sistem deðiþikliðini zorlamasý Sovyetlerde olduðu gibi tarihsel sürecin zamansýz kesintiye uðramasýna neden olur. Bu istenmeyen ve subjektif amaçlarýn zorlamasý sonucu yapýlan deðiþim sonuçta sosyalizme büyük darbeler vuruyor. Çalýþan çoðunluðun iktidarýnda kapitalizm ve sosyalizm birlikte uzun bir zaman yaþar. Sosyalizm, kendini organik bir sisteme dönüþtürüp kapitalizmi egemenliði altýna alýncaya kadar bu birliktelik sürer. Marks, bu geçiþ sürecinin temellerini, feodalizmden kapitalizme geçiþi analiz ederken araþtýrdý.
Marks için en önemli süreç, kapitalizmden sosyalizme, yani bir toplumsal modelden ötekine geçiþ süreci idi. Feodalizmden kapitalizme geçiþe ise ayrý bir deðer veriyordu ve bunu detaylý bir biçimde analiz etmiþti. Kapitalizm, feodalizmin egemenliði altýnda uzun bir süre yaþamýþtý. Yani feodalizm, kapitalizmi denetim altýna almýþtý.
Kapitalizm, þehirlerde pazar kurmuþ ve farklý ideolojiler geliþtirmiþti. Modern þehir yaþamý, aristokratik yaþamdan çok daha çekiciydi. Hemen hemen her yerde feodal sýnýfýn egemenliði sürerken, kapitalistler, kendi toplumunu kurma sürecindaydi. (2)
Özellikle diyalektik felsefenin inkarý yasasý, tarihe uygulanýrsa çok yararlý olur. Kapitalizm, despotik feodalizmin egemenliðini kýrarak doðdu. Zaman içinde de feodalizmi ve yeni oluþmakta olan iþçi sýnýfýný egemenliði altýna aldý. Sosyalizm neden aynýsýný yapmasýn? Ýki sistemin birlikte yaþamasý kaçýnýlmazdýr. Çok açýktýr ki geçiþ süreci uzun olacak ama kalýcý olacak.
Kapitalistler þehirlerde iþletmeleri ve bankalarýný kurup geliþtirene kadar feodalizm kapitalizme boyum eðdirmiþti. Soyut deðiþim deðerinin iþgücünü kapsamýna alýnca, kapitalizm, feodalizmin mülkiyet hakký düzenlemelerini birer birer ortadan kaldýrdý ve yerine kendi kapitalist mülkiyet hakkýný geçerli kýldý. Egemenlik altýnda yaþayan kapitalizm, feodalizmi egemenliði altýna aldý ve uzun bir süre yan yana yaþamayý baþardý.
Bu büyük tarihsel geçiþte, ileri bir toplumsal örgütlenme yaratan sýnýfýn, öteki sýnýf üstüne egemenlik kurabileceði görüldü. Sadece üretim araçlarýnýn mülkiyet deðiþtirmesinin toplumsal deðiþime yetmeyeceðini açýk bir dille anlatan Marks’tý. Mülkiyet kýrýlmasý olmadan sistem deðiþikliðinin gerçekleþmesi mümkün deðildir. Ancak iþçi sýnýfý ve çalýþan yýðýnlar toplumu sürükleyecek kendi mülkiyet anlayýþýna uygun örgütlenmeler yaratamazsa, kapitalizmden sosyalizme geçiþ gerçekleþemez. Marks, özel mülkiyetin devlet mülkiyetiyle deðiþimini toplumsal deðiþimin bir öznesi olarak görmedi . Hükümet kararlarýyla mülkiyet deðiþimini ne Kapital'de ne de herhangi bir eserinde önermedi. (3)
Mülkiyet deðiþikliði, iþyerlerinde demoksiyle baþlar. Çalýþanlarýn demokratik karar alma mekanizmasýna katýlmasý sonucu, sosyal mülkiyet, toplumsal bir gerekliliðe dönüþür. Kapitalist mülkiyet, sosyal mülkiyetin egemenliði altýna alýnýr. Devlet veya özel mülkiyet, üretimi, yukardan aþaðýya çalýþan insaný dýþtalayarak örgütler. Ýkisi de bireyin özgür ve devrimci faaliyeti önünde engel oluþturur. Hangi koþul altýnda olursa olsun devletin ekonomik faaliyetleri ‘ilkel bir birikim yöntemidir’diyen, Marks’tý. Onun gözünde devlet, savaþýlmasý gereken ve yavaþ yavaþ sönümlenmeye mahkum bir araçtý. Marks’ýn devlet anlayýþý, anarþizan niteliktedir.
KAPÝTALÝZMÝ DENETÝM ALTINA ALMAK
Geçtiðimiz yüzyýlda Marksist solun Avrupa politik literatürüne iki büyük katkýsý oldu. Birincisi Gramscý’nin ‘egemen ideoloji’si ve ikincisi ise sosyalist feminizmin ‘subordinasyon teorisi’. Bu iki büyük buluþ Avrupa solunun hem toplumda ve hem de akademik çevrelerde saðlam konumlar elde etmelerine yaradý.
Gramscý, egemen ideolojiye karþý ittifaklarý geniþletti, sistem karþýtý alternatifler üretmenin olanaklarýný sonuna kadar açtý ve çeþitlendirdi.
Öte yandan, feminizm, erkek egemen toplumda bir sosyal gurup olan kadýnlarýn var olan egemenliðini toplumsal uzlaþmalar elde ederek nasýl deðiþebileceðini öðretmesi bakýmýndan ayrý bir önem taþýyor. Bu da yalnýzca erkek-kadýn ikilemi ile sýnýrlý deðil, daha derin sosyo-ekonomik ve felsefi söylemlerin perspektiflerini sonuna kadar açtý. Feminizm, ezilen kadýnlarýn toplumsal eþitliði sisteme raðmen elde edebileceklerini göstermekle kalmadý, toplumu daha deðiþik düþünmeye zorlayan pratik baþarýlarý da organize etti.
Peki geniþ yýðýnlar açýsýndan ne anlamý var bunlarýn? Çalýþan emekçi yýðýnlarýn kapitalizme raðmen kendi yönetimlerini, kendi örgütlenmelerini, iþyerlerinde demokratik eþitliði kazanarak çalýþma etiðini deðiþtirmeleri mümkün mü? Kapitalizmin egemenliði altýnda sisteme alternatif süreçler yaratma olasalýðý var mý? Ve nereye kadar?
Feminist hareketin baþarýsý kapitalizmden sosyalizme geçiþ sürecinin daha net görülmesine ve daha uzun zaman dilimine yayýlmasýna yaradý. Bu hareketin etkisi sonucu Marksizm yeniden okundu ve iktidardaki sosyalist-komünist partiler kendi toplumsal yapýlarýný yeniden gözden geçirdiler.
Son yýllarda Latin Amerika'dan Çin’e, Vietnam'a, Küba’ya kadar çok yerde yapýsal deðiþimler gerçekleþti. Acaba her yer iddia edildiði gibi kapitalizme doðru mu gidiyor? Kapitalizmin zafer kazanmasý hiç durmuyor mu? Sovyetler Birliði'nde NEP döneminde (Yeni Ekonomik Politika) baþlayan ekonomik politikalarýn daha da geniþletimesi ve uzaltýlmasýný Lenin istememiþ miydi? NEP, Kruþçu ve Prestroyka kapitalizme dönüþün iþaretleri miydi?
Bence, hayýr.
NEP politikasýnýn tartýþýldýðý sýralarda Lenin'in yanýnda Sovyet halkýnýn yetiþtirdiði iki büyük insan vardý, Bukharin ve ismi az bilinen Evgeny Preobrazhesky. Ýkisi de SBKP MK üyesi ve N. I. Bukharin, 1888-1938, ekonomi bakanýydý. Evgeny, Stalin tarafýndan vatana ihenetten kurþuna dizliyor, ancak çok sonra, Prestroyka zamanýnda, Gorbaçov tarafýndan itibarý iade ediliyor. Evgeny, yeni ekonomik politikalarý daha geniþ teorik bakýþla savunurdu. Ona göre tarihte hiç bir toplumsal yapý tek baþýna var olmadý. Kapitalizm tek baþýna yaþamadýðý gibi sosyalizm de tek ve alternatifsiz sürdürülemezdi. Ýki sistemden biri diðeri üstüne egemenlik kuruncaya kadar birarada yaþamak zorundadýr. Bu saptamanýn NEP döneminin baþlamasýna önemli ölçüde katkýsý oldu. Daha da önemlisi, bambaþka bir soruna, tarihsel materyalizmde önemli bir boþluða parmak basmasýyla farklý tartýþmalarýn önünü açtý. (4)
Tarihsel materyalizmi ne Marks yazdý ne de Lenin. Plehanow, Kausky, Bernshtain o dönemin ileri gelen Marksistleri, Marks’ýn bilinen eserlerindeki analizlerinden esinlenerek önemli bir tarihsel kaynak, bir bilim dalý yaratýyorlar. Büyük bir iþ beceriyorlar ancak yazarlar daha henüz en fazla Kapital'in birinci cildini okumuþlardý. Çoðu El Yazmalarý'dan ve öteki eserlerden haberdar deðillerdi.
20. yüzyýlýn en büyük sorunlardan biri kapitalizm ile 'devletçi sosyalizm'in birlikte yaþayabilmesi sorunuydu. Günümüzde de ayný sorun devam ediyor ve bunun uzun bir süre böyle devam edeceði bir gerçek. Ýki sistemin çatýþmasý ve etkileþmesi kapitalizmin bir zaferi deðildir. Bu daha çok geçiþ sürecinin devam ettiðinin göstergesidir. Sosyalizm veya baþka bir sistem kapitalizmi egemenlik altýna alýncaya kadar bu böyle devam edecek.
(Bu konuda yazmaya ve tartýþmaya devam edeceðim.)
Mehmet TAÞ
Mart 2013, Londra
1- Seumas Milne Tarihin intikamý, Verso, 2012,
2- M A Lebowiz,sosyalist register, 2013
3- Peter Hudis. Marxis view on post-capitalist society, dýssertation, 2012
4- E.Preobrazhensky, The New Economýcs, Oxford press, 1965