Latin Amerika örneði… BÝR SOL ALTERNATÝF -2

23 Temmuz 2012 12:23 / 2009 kez okundu!

 


Sol / Sosyalizmin Çöküþü

Sovyetler Birliði ve Doðu Avrupa’nýn yýkýlmasý, solu/sosyalizmi dört bir kýtada ölümün eþiðine sürükledi.

1990'lý yýllarda LA'da demokratik halkçý iktidarlarýn toplumsal desteði hazýrlanýrken genelde sol, karanlýk bir tünelin içinde sýkýþmýþtý. Sosyal demokrasi yolunu þaþýrmýþtý. Sovyet sistemine baðlý geleneksel komünist modele sýkýca baðlýlýðýndan þaþmayan Türkiye Komünist Partisi ve onun devamý olan Türkiye Birleþik Komünist Partisi ise politik ve ideolojik argüman üretemez duruma düþtüðünden kapatýlmýþtý. Gerekçeleri þuydu: TBKP tabelalarýný parti binalarýna asarak, liderleri ülkeye göndererek komünizm üzerindeki tabuyu ve yasaklarý kaldýrttýk, 141 ve 142. Maddeler bizim sayemizde tarih oldu ve kýsmi de olsa bir baþarý elde ettik. Kendimizi feshediyoruz fakat daha farklý ve daha güçlü bir þekilde yeniden yapýlanacaðýz. Yirmi yýldýr bu yeni yapýlanmaya baþlanmdý, böyle bir niyet var mý ? onuda bilmiyoruz. Neden Yunanistandaki gibi bir SYRIZA yaratamadýk?

80 yýllýk Sovyet modelinin çöküþü solda o kadar derin yarýklar açtý ki; Ýngiliz Ýþçi Partisi’nin üçüncü yol denemeleri, Stalinizmin amansýz düþmaný Troçkist hareketin ideolojik boþluktan yararlanma çabalarý da sonuç vermedi ve bu gidiþi tersine çeviremedi. Sosyal Demokrasi çalýþan yýðýnlarýn asgari kazanýmlarýný koruyamaz duruma düþerken, Çin ve Vietnam’ýn sosyalist olmayan yoldan sosyalizmi kurma denemeleri, Doðu Avrupa ülkelerinin liberalizme ve kapitalizmin vahþi kâr ve aþýrý tüketime sürüklenmesinin karþýsýnda örnek olabilecek bir alternatif yaratamadý.

Berlin duvarýnýn yýkýlmasýyla baþlayan yeni-liberalizmin ve yeni-muhafazakâr hegemonya 2008’deki ekonomik krize kadar devam etti. Yaklaþýk yirmi yýl boyunca, 1989-2008, Türkiye’de, Latin Amerika hariç ve dünyanýn pek çok yerinde sol ve sosyalizm hor görüldü, aþaðýlandý, suçlandý, küçük düþürüldü, karalandý, iftiraya ve hakarete uðradý. O dönem boyunca sosyalist düþünceye karþý güvensizlik ve kuþku o kadar çok pompalandý ki, kapitalizme karþý hemen hemen hiç bir eleþtiriye rastlamak mümkün olmuyordu. Kapitalizmin doðal, ezeli ve ebedi olduðu algýsý yaygýnlaþmýþtý. Kapitalizmin alnýna vurulan ölüm damgasý kapatýldý. Ekonomide neo-liberalizm ve kültürde post modernizm, kapitalizmin imdadýna yetiþti. Ýki akým sað ve sol ayrýmý tanýmadan bir ur gibi tüm siyasi hareketlere ve toplumun tüm kesimlerine yayýldý. Çok sayýda komünist ve sosyal demokrat parti, özgürlük ve eþitlik projesi olan sosyalizmin karþýtý olan liberalleþme rüzgârýna kapýldýlar. Emekçi insanlýðýn eþitlik haklarýný dillendiren sosyalizmin bir köþeye fýrlatýlmasýna destek oldular. LA deneyimini göz ardý eden solun önemli bir kesimi sosyalizmin son duasýný okumakla meþguldü.

90’lý yýllarda gerici güçlerin tüm bölme, parçalama uðraþlarýna raðmen LA solu politik mücadeleye Türkiye’deki gibi ara vermedi. TKP/TBKP gibi militanlarýný, örgütlerini bir kenara býrakýp baþka baþka yollara sapmadýlar. Sovyet modelinin olumsuz etkisini kýrmak ve çalýþan yýðýnlarý iktidara taþýmak gibi önemli sorumluluklarý birlikte üstlendiler ve gerekli çaðdaþ deðiþim gerçekleþtirdi. Çalýþan çoðunluðun yanýnda duran ve onlardan öðrenmeyi gelenek haline getiren bu devrimci hareketler, bugün kýtada tam sekiz ülkede demokratik halkçý iktidarlarý baþarýyla yönlendiriyor.

Peki biz TÝP/TSÝP/TKP/TBKP’liler ne olduk?

LA, Ýspanya ve Yunanistan’daki sol gibi dik duramaz mýydýk?

Neden bu hallere geldik?

Sovyetlerde hiç mi demokrasi yoktu?

Sosyalizm adýna hiç bir þey yapýlmadý mý?

Hatalarýmýzý dobra dobra ortaya koymadan “yeni bir sol” alternatifine giriþmemiz baþtan yenilgiyi kabul etmekle eþittir.

Kendimden biliyorum, 90’lý yýllarda okuduklarýmý, öðrendiklerimi, deneyimlerimi, politik kimliðimi kimseyle paylaþamýyordum. “Baþkasý için mücadele etmek” ayýplanýyordu. Türkiye halký solu böyle mi görüyordu? Hayýr. Aydýnlar arasýnda bir belagat tutulmasý oldu, dolaþan liberal virüs 2008 yýlýna kadar engelsiz olarak ve alabildiðine geniþledi.

Güney LA solu, kendine özgü yeni sosyalist bir söylem geliþtirdi. Teorik, ideolojik genellemeleri yeniden ve yeniden formüle ederek deðil, egemen politik elit tarafýndan terk edilen büyük çoðunluðun sorunlarýna çözümler arayarak, demokratik halk iktidarlarý alternatifini geliþtirdi. Solun bu yeni açýlýmýna LA emekçi yýðýnlarý güven duydu ve demokratik hareketin içinde yer aldý. 2000 yýlýndan itibaren halkýn desteðini arkasýna alan sol, bir seçim baþarýsýndan öbürüne yürüdü. Þimdi kýtanýn hemen hemen tamamý sol ve sosyalist iktidarlarla yönetiliyor. Önce temsili demokrasiyle meþruiyetini kazandý, sonra demokrasiyi geliþtirmeyi öðrendi. LA solu merkez soldan sosyalizme kadar farklý olan politik akýmlarý, farklýlýklar içinde birliði koruyarak biraraya getirmeyi baþardý.


Latin Amerika: Sol / Sosyalizm Daha Gerçekçi

1980-90’lý yýllarda tüm kýtayý yýkýma götüren LA’da kriz tekrarlanmadý. O yýllarda kamu borçlarýnýn hýzla büyüdüðü, enflasyonun patladýðý ve sosyal sefaletin son sýnýrýna vardýðý felaketli yýllar tekrar edilmedi. Güçlendirilerek kýtaya empoze edilen neo-liberalizm halkýn dev kitle gösterileriyle sert tepkiyle karþýlaþtýðý dönemler geride kaldý. Halkýn protestolarý yeni alternatifler üretilmesine yol açtý.

Bu ülkelerde yaþananlar, Türkiye ve dünyadaki sosyal direniþler için paha biçilmez deneylerle doludur.

80’lerin baþýnda yeni-liberal politikalarýn laboratuarý olan LA son yýllarda ABD’nin ekonomik ve politik egemenliðinden uzak, liberalizm karþýtý muhalif bir merkeze dönüþtü. LA’nýn politik haritasý yeniden çizildi. Muhafazakâr ve liberal ideolojik egemenlikten sonra ilerici iktidarlar kýtayý dünyanýn en dinamik politik merkezine dönüþtürdü. Karizmatik liderler, politik otoriter hareketler bu tarihsel deðiþimin en önemli parçalarýný oluþturuyor. Emek koalisyonlarý, yerli halkýn ve kadýnlarýn politikadaki artan aðýrlýðý, birbiri ile ilgili sosyal-kültürel guruplar çaðdaþ bir kombinasyon oluþturuyor.

LA, neo-liberalizmi ve muhafazakârlýðý geride býrakarak, uluslararasý ilerici alternatifin odaðý haline gelmiþ durumda.

LA’da yürütülen mücadeleler sað saldýrýlara karþý baþarýlý cevaplar vermenin yollarýný açtý. Çalýþan yýðýnlarýn ekmeðine saldýran IMF’ye karþý, sosyal muhalefet, borç ödemelerin durdurulmasýný, borçlarýn gözden geçirilmesini ve incelemeye tabi tutulmasýný talep edebilecek kadar cesur taleplerde bulundu. Ayrýca önemli bankalarýn devletleþtirilerek borç verenlerin denetim altýna alýnmasý çaðrýsýnda bulunuldu.

“Eþitlik ve Özgürlük” isteminin yeniden gündeme gelmesinin en önemli faktörü Küba devriminin özüne iliþkin tartýþmalarýn baþlatýlmýþ olmasýdýr. Büyük ekonomik sýkýntýlara karþý direnerek 50 yýldýr Küba ayakta durabiliyor. ABD’nin ambargosuna ve yanlýþ ekonomik politikalara raðmen eðitim ve saðlýktaki baþarýlarý, Küba’nýn LA'daki saygýnlýðýný arttýrdý. “Eþit haklar” için mücadele farklý parametrelerle gündemin baþ maddesi olmaya devam ediyor.

Günümüzün neo-liberalizmine karþý alternatif stratejik tartýþmalar, “yeni geliþim, bölüþüm, hümanist ve adil, eþitlikçi, adalete uygun” parametrelerle biçimlenen kapitalist modellerin sýnýrlarý içinde sürüyor. Fakat LA’da geliþtirilen “21. yüzyýl sosyalizmi” gibi alternatifler, belki bu önermelerin tamamýnýn yeniden düzenlenmesini gerektirebilir. Bu politik strateji þimdilik muðlak ve somut hedeflerden yoksun görülebilir. Ancak, anti-kapitalist gündem açýk ve nettir: Sosyalist ana düþünceyi yeniden canlandýrmak. Gözden düþmüþ, kuþku duyulan ve güvenilmeyen bu kavramýn içini yeniden doldurmak ve itibarýný iade etmek son derece anlamlý ve önemlidir (2).

LA’da çaðdaþ eþitlik ve özgürlük projesine yeni içerik ve geniþ kapsam vermek için ideolojik mücadelelerin yapýldýðýný gösteren birçok iþaret var. Bolivya’da toplumsal sosyalizmin anlamý üstüne tartýþmalar sürüyor. Venezuella’da bir yanda devletin zirvesinde çatýþmalar sürerken aþaðýda büyük çoðunluðun katýldýðý inisiyatiflerle yeniden yapýlandýrma çalýþmalarý gerçekleþiyor. Küba’da, devrimin kazanýmlarýný kaybetmeden geniþ demokrasiyle eþitlik hedefi nasýl yenilenebilir tartýþmalarý yapýlýyor.

Fakat en önemlisi yeni bir nesil aktivistlerin varlýðý, solun örgütlediði sosyal hareketler ve yeni örgütlenme biçimleri hýzla artýyor.

Latin Amerikan Marksist geleneði içinde sosyalist düþüncenin ve pratiðin geliþtirilmesi baþlangýç aþamasýnda olmasýna raðmen umut verici sürprizlerle doludur.

Krizden çýkýþ arayan toplumlar yeniden sola ilgi duymaya baþladý.

Sovyet deneyimini tartýþýp önemli sonuçlar çýkarmakla kalmayan sol, çaðdaþ koþullara uygun geçmiþin zengin deneyimlerinden dersler çýkararak Latin Amerika’da alternatif olmaya baþladý. Eski Ortodoks kesin formüllerden uzak duran, öðrenen ve yaratýcý olmaya karar veren dinamik, esnek ve kendini çabuk toparlayan bir konum sergiledi.

Bu deðiþimlerin sol muhalefeti örgütlemeye çalýþan Türkiye demokrasi güçlerinin bu kýtadan alabileceði çok öðretici derslerle dolu olduðu kanýsýndayým.

(Devam edecek)


Kaynak:

2- Claudio Katz, Singularities of LA,Sosyalist Register, 2012, s.200-17


Mehmet TAÞ

23.07.2012


Son Güncelleme Tarihi: 26 Temmuz 2012 15:30

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.