Milletvekilime dokunma: 'Kime dokunacağınızı 'Cumartesi Anneleri'ne sorun!'

02 Ekim 2009 16:51  

 

Milletvekilime dokunma: 'Kime dokunacağınızı 'Cumartesi Anneleri'ne sorun!'

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Demokratik Toplum Partisi (DTP) Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, Sebahat Tuncel ve Aysel Tuğluk hakkında ifadelerinin alınması için duruşmaya zorla getirilmesine kararına yönelik tepkiler artıyor. Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De Girişimi’nin düzenlediği ‘Milletvekillerimize Dokunmayın’ temalı toplantıda Kürt sorununun barışçıl çözümünü engellemeye dönük girişimler protesto edildi. Sanatçı Zeynep Tanbay, Dur De adına yaptığı açıklamada; "Kızgınız; çünkü, yine, mahkemenin birisi bizim açımızdan kabul edilemez, savaşı kışkırtmaktan başka hiçbir anlam taşımayan, “Kürt açılımı” adı verilen barış sürecini baltalamaktan başka hiçbir işlevi olamayacak bir karar aldı. DTP’li milletvekilleri hakkında 'polis zoruyla ifadeleri alınacaktır' kararını veren mahkeme üyeleri, eğer birilerine dokunmak istiyorsanız, o havan mermisini atanlara, çocukları yok edenlere, savaşçı mantığın en tepesindeki zorbalara, politik alana müdahale ettikçe savaşın dilini hakim kılan komutanlara, barış lafını duyunca sinirlenip bas bas bağırırken, Ceylan’ın ölümünü, sanki böyle bir facia yaşanmamış gibi sessizce geçiştirenlere dokunun. 14 yaşında havan topu ile öldürülen Ceylanların milletvekillerine değil, katillerine dokunun! Milletvekillerimize değil, ırkçılara dokunun" dedi. Toplantıda, Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De Girişimi’nin oluşturacağı barış heyetinin DTP’li vekillerle dayanışmak için önümüzdeki hafta TBMM'yi ziyaret etmesi de kararlaştırıldı.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası'nda yapılan toplantı 'Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De! Girişimi' sözcüsü Cengiz Alğan'ın DTP’ye yönelik girişimler karşısında sessiz kalmamak için bu girişimi başlattıklarını ifade etmesi ile başladı. 

DSİP Genel Başkanı Doğan Tarkan, DTP İstanbul İl Başkanı Mustafa Avcı, İnsan hakları savunucuları Eren Keskin ve Leman Yurtsever, Sanatçı Yasemin Göksu, yazar Necmiye Alpay, Şair-yazar Roni Margulies, hak savunucusu, gazeteci-yazar Yalçın Ergündoğan, Haber-Sen ve ÖSH yöneticisi Mehmet Demir, Küresel BAK sözcüleri Yıldız Önen ve Şenol Karakaş’ın da bulunduğu barış yanlılarının katıldığı toplantıda izlenen baskı politikaları protesto edildi.

Toplantıda söz alan DTP İstanbul İl Başkanı Mustafa Avcı, DTP’li vekillerin zorla ifadesini alma girişimini değerlendirdi. Avcı, “bizi kendilerine benzetmek istiyorlar, ama bunlar nafile, dostlarımızla birlikte direneceğiz ve elbette kazanacağız” dedi.

Yazar ve barış rylemcisi Necmiye Alpay, DTP vekillerini dönük baskıları “sorunu çözerken sopayı eksik etmemek” politikası olarak tanımladı ve 'Milletvekillerimize Dokunmayın' girişiminin baskılar karşısında doğru mücadele yöntemini önerdiğini söyledi. 

Toplantıda, Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De Girişimi’nin oluşturacağı barış heyetinin DTP’li vekillerle dayanışmak için önümüzdeki hafta TBMM'yi ziyaret etmesi de kararlaştırıldı.

Dans sanatçısı ve barış eylemcisi Zeynep Tanbay'ın 'DUR DE!' adına toplantıda yaptığı açıklama şöyle:

"MİLLETVEKLİLLERİMİZE DOKUNAMAZSINIZ!"

"Burada bir kızgınlığımızı, bir acımızı ama yine de her şeye rağmen sahip olduğumuz bir umudu dile getirmek için bir araya geldik.

Kızgınız; çünkü, yine, mahkemenin birisi bizim açımızdan kabul edilemez, savaşı kışkırtmaktan başka hiçbir anlam taşımayan, “Kürt açılımı” adı verilen barış sürecini baltalamaktan başka hiçbir işlevi olamayacak bir karar aldı.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, Sebahat Tuncel ve Aysel Tuğluk hakkında ifadelerinin alınması için duruşmaya zorla getirilmesine karar verdi. 

Bu kararı alan yetkililer! Sizler kim oluyorsunuz? Kendinizi ne sanıyorsunuz? 

Sanki, birileri, “barış sürecini nasıl akamete uğratırız” diye sormuş ve “milletvekillerimizin polis zoruyla ifadelerinin alınmasıyla” yanıtını vermiş gibi. Milletvekillerimiz meclistedir. Milletvekillerimize dokunamazsınız!

Dokunmak istiyorsanız, barışla ilgili her açıklamayı, “Sinirlendirmeyin, dağa çıkarım” bağırtısıyla karşılayanlara dokunun. 

Dokunmak istiyorsanız, demokrasi düşmanlığını, ırkçı açıklamalar yapmayı, Ergenekon avukatlığına soyunmayı, soykırım tehdidinde bulunmayı vekillik sanan milletvekillerine dokunun. 

Dokunmak istiyorsanız, yolsuzluğa, rüşvete bulaşanlara, halktan aldıkları oylarla halka kazık atanlara, vekil gibi değil ihale firması gibi çalışanlara dokunun. 

Ama, kesinlikle, sadece düşüncelerini açıklayan, sadece barış isteyen, sadece barış için mücadele eden Kürt halkının, hepimizin milletvekilleri olan DTP’li milletvekillerine dokunmayın. 

Kürt sorununda her türlü açılıma karşı olanlar, duygusuzca, insafsızca, ırkçılık ve nefretle dolu idam severlik tartışması yapanlar mecliste oturacak, demokrasi, halkların kardeşliği, barış, özgürlük, kimlik hakkı, tanınma hakkı, adalet isteyen vekillerimiz polis zoruyla ifade vermeye götürülecek.
İşte bu kabul edilemez! 

İşte bu, bizi kızdırıyor. 

İşte bu mahkeme kararı, barış sürecini tek kelimeyle sabote etmektir. 

Birilerine dokunmak isteyenler, işte arkadaşımız Hrant Dink’i öldüren mekanizmanın, o cinayeti planlayan, cinayete teşvik eden karanlık ve puslu aygıtın arka planında yer alanlara dokunun. 

Dokunmak istiyorsanız, buyurun, faili meçhul cinayetlerin faili olduğu açığa çıkmasına rağmen hala görevinin başında olan askerlere dokunun. 

Dokunmak istiyorsanız, getirin nereye saklandıysa oradan bulun getirin ve Bedrettin Dalanlara dokunun, Botaş kuyularından çıkan kemiklerin sorumlularına dokunun.

"KİME DOKUNACAĞINIZI CUMARTESİ ANNELERİNE SORUN!"

Birilerine dokunmak istiyorsanız, 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin üyeleri, gelin, her Cumartesi günü saat 12.00’de Galatasaray Meydanı’nda acılarıyla her hafta yüzleşen, çocuklarını, eşlerini, babalarını, annelerini, arkadaşlarını özleyen, arayan kayıp annelerine sorun. Onlar, size, kime dokunmanız gerektiğini emin olun anlayacağınız bir dille anlatacaklardır. 

Kime dokunursanız dokunun ama milletvekillerimize dokunmayın!

Bir sözümüz de AKP hükümetine. Recep Tayyip Erdoğan’a. DTP’li milletvekillerimiz hakkında alınan kararla oluşan krizin aşılması için, "Anayasa değişikliğine de varız, yasa değişikliğine de" dedikten sonra bu söze uygun adımlar atılmasını beklemek hakkımız. CHP ve MHP ne Kürtleri kabul ediyor ne de DTP’yi. Tüm DTP’liler meclisten atılsa mutlu olacakları çok açık değil mi? “Biz varız diyenler” bu açıklamalarında ciddi olduklarını göstermek istiyorlarsa, çok geç olmadan, tek bir saniye bile kaybetmeden hızla girişimlere başlamalı ve yasal/anayasal düzenlemeleri gündeme almalıdır. Son günlerde yeniden gündeme gelen ve TSK’ya sınır ötesinde operasyon yapma yetkisi veren tezkere yeniden meclise getirilmek isteniyor. Bu tezkere de barış sürecinin sekteye uğratılması anlamına geliyor. Bu tezkere derhal geri çekilmelidir.

Halkın oylarıyla meclise giren ve mecliste halklar arasında barış köprüsü olmak için ellerinden geleni yapan milletvekilleri hakkındaki kararı öğrendiğimizde, henüz kızgınlığımız daha yeniyken, bir haberle daha sarsıldık. Bu habere ne tepki vereceğimizi şaşırdık. 

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde koyun otlatırken havan mermisiyle vurularak parçalanan 14 yaşındaki Ceylan Önkol’un yarattığı acı, kalbi taştan yapılmamışsa bir insanın, hiçbir kelimeyle anlatılamaz.

"BU MUDUR SİZİN AÇILIM VE BARIŞ SÜRECİNİZ?"

Ceylan’ın annesi, “Kopan parçalarını eteğimde toplayıp taşıdım. Bundan öte ne olabilir ki?” diye soruyor. 

Bundan öte ne olabilir ki? 

Bu mudur sizin açılım ve barış süreciniz? 

Çocukları paramparça eden havan mermileriyle mi barışı sağlayacaksınız? 

Anneler çocuklarının parçalanmış cesedini eteklerinde taşıyınca mı barış ve kardeşlik yeşerecek? 

DTP’li milletvekilleri hakkında “polis zoruyla ifadeleri alınacaktır” kararını veren mahkeme üyeleri, eğer birilerine dokunmak istiyorsanız, o havan mermisini atanlara, çocukları yok edenlere, savaşçı mantığın en tepesindeki zorbalara, politik alana müdahale ettikçe savaşın dilini hakim kılan komutanlara, barış lafını duyunca sinirlenip bas bas bağırırken, Ceylan’ın ölümünü, sanki böyle bir facia yaşanmamış gibi sessizce geçiştirenlere dokunun. 

Ceylanların milletvekillerine değil, katillerine dokunun! Milletvekillerimize değil, ırkçılara dokunun!.."

Haber: Volkan Akyıldırım 
Sesonline.net

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0