Domuz Gribinde Domuzluk Yok Mu?
26 Ekim 2009 09:30 / 2114 kez okundu!
Her gün okulöncesi ve ilköğretim çocuklarıyla beraberim. Tabii her gün çocukların anne babalarıyla da görüşüyorum. Hayatın her halini paylaşarak geçiyor zamanım. Birkaç haftadır domuz gribiyle yatıyor, domuz gribi aşısıyla kalkıyoruz. Vahim bir durum var. Anne babalar kaygılı. Bazıları çok kaygılı, bazıları da endişeli...
Endişe nasıl yaratıldı ve yaygınlaştırıldı? Bilinçaltımızda zaten var olan kaygı, endişe nasıl harekete geçirildi?
Domuz gribi vakaları ortaya çıktığı günden beri, “domuz gribinden ölen insanlar”ın haberleri verildi medyadan. Domuz gribi ve ölüm yan yana anıldı. "Domuz gribi varsa ölüm var!" dendi.
Domuz gribi sözünü duyan insanın aklına ölüm geliyor artık!
Ne yazık ki ülkemizi yönetenler de domuz gribi konusunda serinkanlılıkla insanımıza bilinç taşımak yerine, sözünü ettiğim endişeyi pekiştirecek şekilde yaklaştılar.
Üşenmedim araştırdım, zaman ayırdım. Sağlık Bakanı başta olmak üzere, tüm yetkililerin açıklamalarını taradım. İnsanımızı rahatlatan, sükunetle yapılması gerekeni anlatan, yol gösteren açıklamaları neredeyse göremedim. Varsa yoksa “aşı” diyorlar. “Aşı yaptırmayabilirsiniz ama bu nedenle yakınlarınız ölürse karışmayız” diyerek, ölümü gösterip sıtmaya razı etme yolunu seçiyorlar. Böyle bir yönetici sorumluluğu anlaşılır gibi değil. Sanki aynı mahfilden çıkan ve insanımıza ulaşması gereken mesaja bizim yetkililer aracılık ediyor: Domuz gribi öldürür!
Bu mesajı dünya ilaç tekellerinin lobilerinin yapması anlaşılır bir şey. Bildik bir halkla ilişkiler faaliyetiyle insanların algısı değiştiriliyor: “Bu grip başka grip, insanı öldürür!”
"Ölmemek için ne yapacağız?" sorusu insanların zihninden geçerken, yanıt veriliyor: Domuz gribi aşısı yaptıracaksınız! Kim söylüyor: Sağlık Bakanı, Sağlık Bakanlığı bürokratları, bazı ilaç firması sever “bilim” adamları vb.
İlk açıklamayı Sağlık Bakanı Akdağ yapıyor: 'Havalimanlarında sağlık kontrolü başlattık' (27.04.2009 gazeteler) Yakın tarihte şunu söylüyor: "Domuz gribiyle ilgili şunu bilmemiz lazım. Bu hastalık bütün dünyada önümüzdeki aylarda çok hızlı yayılacak. Önemli olan kendi ülkemizde yayılmayı yavaşlatmak, riskli grupları korumak, onları aşılamak, ne yapacağımız bilmektir. Çok normal, çok insan hastalanacak önümüzdeki günlerde. Türkiye'de de birçok vatandaşın hastalanması mümkündür." (8 Eylül 2009, gazeteler)
Bu açıklamalar sırasında 43 milyon adet domuz gribi aşısı (ama içinde ajduvan, civa vb olan katkılı) sipariş edildiğini öğreniyoruz. İlk parti olan 5 milyon aşı gelmiş bile. Bu aşıların geldiğini öğrendiğimiz günlerde (biz basının yalancısıyız belki daha önce geldi) Ankara’da bir okulda domuz gribi saptanıyor ve okul tatil ediliyor. Bundan bir iki gün sonra Diyarbakır’da tespit ediliyor. Artık bu grip “rüzgar hızıyla” yayıldığına göre, tüm ülkeyi dolaşır.
Şimdi artık ikinci endişeden söz ediyoruz: Domuz gribi aşısı şaibeli. Ve sanki bu aşının uygulanması için hükümet yetkililerinin özel bir çabası var! Bu işte bir domuzluk yok mu, sorusunu sormadan edemiyor insan. Üstelik Türkiye’nin ve 3. dünya ülkelerinin aldığı aşılar katkılı!
Peki, bir an için bakanlığın tavrını da aşı hakkındaki şaibeyi de unutalım: İnsanımızın ölüm endişesi içinde yaşatılmasının adı zulüm değil mi?
“Çocuğumun bağışıklık sistemi zayıf olduğu için ölür mü?" düşüncesini taşıtmak, bu endişeyi gidermemek nasıl bir şeydir?
Bu duyguyu taşıyan insanlar, “hükümetimiz uluslararası ilaç şirketlerinin taşeronu gibi” derse, ne diyeceğiz?
Bu meseleyi velilerinizle konuşuyorken, okulunuza pazarlamacı kılıklı birisi girer, “efendim bilmemne başı firmasının domuz gribine karşı hijyenik bir malzemesini satıyoruz” derse; “sağolsun anne babalar ve öğretmenler bize teveccüh gösteriyor” diyerek, insanların endişelerinin istismar edildiğini ve insanları bir ticari meta olarak gördüğünü gösterirse; isyan duygularınız kabarmaz mı?
İsteyen benim akıl yürütme tarzımın komplocu olduğunu söyleyebilir. Ama benim gördüğüm fotoğraf bu: Kaygılandır, kaygıyı yay, kaygıyı endişe boyutuna götür, ölüm endişesiyle yaşat insanları. Ve “endişeni aşı yok edecek!” mesajı ver. Mekanizma böyle işledi, işliyor!
ABD’de insanlara katkısız aşı uygulanıyormuş. Almanya’da demokratik güçler ayaklanmış ve katkılı aşı istemiyoruz, demişler vb.
Sonuç: Her grip gibi domuz gribine karşı da şu ana dek bildiğimiz tedbirleri almak. Kendi çocuğumuza bu katkılı aşıyı uygulatmama kararı aldığımızı paylaşıyorum.
Muammer Sakaryalı
26.10.2009