'Çözüm Süreci'ne sahip çýkmalýyýz
31 Ekim 2014 19:48 / 1245 kez okundu!
Ülkemizin girdiði barýþ süreci birkaç provakatif eyleme kurban edilmemelidir. Edilmeyecektir de... Ben þahsen hükumetin çözüm sürecindeki samimiyetine inanýyorum. Süreç yasal güvence altýna alýndý. Son Ak Parti kongresinde hem Cumhurbaþkaný hem de Baþbakan çözüm sürecinin sonuna kadar arkasýnda olacaklarýna dair söz verdiler. Ve bu taahhüt hükumet programýna alýndý.
Hükumetin Kürt hareketinin baskýlarý sonucu bu kararý aldýðýný da düþünmüyorum. Hükumet, kendi vatandaþýnýn demokratik hak ve hürriyetlerini yaþamaya hakký olduðuna inanan bir iradeye sahip bence... Ve bu sorun çözüldükten sonra ülkenin uçuþa geçeceðini biliyor. Bunun için çözümde ýsrar ediyor ve çözeceðine inanýyorum. Aksini düþünmüyorum.
Türkiye'nin Kürt sorunu denilen prangadan kurtulmasýný istemeyen iç ve dýþ odaklar var. bunlar Gezide, 17 Aralýk'ta ve en son Kobani eylemelerinde olduðu gibi fýrsat buldukça provakatif eylemelerle engel olmaya çalýþýyorlar. Temel hedef çözüm sürecini engellemektir. Bu ülkenin yurttaþlarý olarak bunlara meydan vermemeliyiz. Güçlü Türkiye'yi istemeyen bazý batýlý ülkeler baþta olmak üzere, silah tüccarlarý ve uyuþturucu mafyalarý ile bazý komþularýmýz süreçten son derece rahatsýz.
Sayýn Öcalan “Ýðne deliði kadar barýþ umudu varsa, þans tanýmalýyýz” diyor. Doðru olan da budur. Kobani eylemlerinde yaþanan provakasyonlar Ýmralý'yý devre dýþý etme giriþimdir. Sürecin yüzde doksaný gitti. Son yüzde on da süreci boþa çýkarmaya çalýþmak ülkemizde yaþayan herkese ihanettir. Hükumetin þimdiye kadar yaptýðý reformlar kayda deðerdir. Devamýnýn gelmesi için hep birlikte çaba sarf etmeliyiz.
Kuzey Kurdistan coðrafyasýnda yaþayan biz Kürtlerin bir devleti var. O da Türkiye Cumhuriyetidir. Hep birlikte demokratik bir cumhuriyette kardeþçe yaþamanýn fýrsatýdýr çözüm süreci. Kürt halkýnýn ana dilde eðitim gibi bazý demokratik hak ve hürriyetlerde talepleri var. Bunlarýn bir kýsmý tamamlandý, bir kýsmýnýnda yasal düzenlemelerle aþýlma yoluna koymalýyýz. Bu talepleri hep birlikte demokratik yol ve yöntemlerle istemeliyiz.
Kürt hareketi bölgede kendisi gibi düþünmeyen Kürtlere tahammül göstermelidir. Tek tip insan yaratarak özgürleþemeyiz. Farklý düþüncede olan insanlarýmýza hoþgörü ile yaklaþýlmalýdýr. Örgütlenerek ikna yoluyla siyasi düþüncenize taraftar toplayabilirsiniz. Ancak “Benim gibi düþünmeyene burada hayat hakký yok” mantýðý yanlýþtýr. Yýllarca demokrasi diye mücadele edip, sonra da kendi halkýmýzdan bireylere antidemokratik yöntemleri dayatmak reva mý?
Çözüm sürecini suistimal etmeden samimiyetle müzakerelere geçilmelidir. Süreci Sayýn Öcalan’ý da kapsayacak bir genel af ile yasaldüzenlemelerle taçlandýrarak bin yýllýk kardeþliðimizi perçinlemeliyiz. Otuz yýldýr çekilen acýlarýn üstüne sünger çekilmelidir. Türk milleti Malazgirt’ten, Yazuz’a, Yavuzdan Çanakkaleye hep kader birliði yaptýðý müslüman Kürt kardeþine düþman olmadý, olamaz. Ne çektiysek Þeyh Sait ile Ýskilipli Atýf Hocayý asan ayný zihniyettin sisteminden çektik.
Halklarýmýz asla düþman olmadýlar. Her fýrsatta barýþý dillendiren Sayýn Öcalan’ýn barýþ umudunu yeþertmek için çözüm sürecinesahip çýkmalýyýz. Komþunun dükkanýný yakarak barýþ istenmez. Türkiye bizimdir. Türkiye dýþýnda yaþayan Kürtlerin hamisi de Türkiye Cumhuriyetidir diye düþünüyorum. Bu böyle olmalýdýr. Kobani’ye gelince her ne kadar durum farklý olsa da devletler hukuku, PYD’nin Esad’la ittifaký iddialarý vesaire söylemlere raðmen Türkiye’de idareciler beklenti içinde olan Kürt yurttaþlara karþý söylemlerine dikkat etmeliydi. Ve Kobani’ye silah yardýmýnda ve geçiþlerde beri kalýnmamalýyýdý diye düþünüyorum. Kobani için yapýlan saldýrgan eylemleri tasvip etmek mümkün deðil.
Ýstediðin kadar kitleyi topla kamuoyu oluþtur, dünyayý Kobani’ye yardýma çaðýr, peki yakýp yýkmak niye? Maalesef yaþanan kargaþada ikisi polis 35 insanýmýzý kaybettik. Bir daha yaþanmamasý umuduyla... Çözüm sürecinin bundan sonra daha da güçlenerek yoluna devam edeceðine olan inancým tamdýr.
Ýnadýna Barýþ, Kardeþlik, Ve Çözüm Süreci...
Murat AKKUÞ
16.Ekim.2014