Prof.Dr.Sehîde Îbo'yu Ermeni Derin Devleti Katletti
24 Ocak 2021 17:03 / 2608 kez okundu!
Kürt Yazar Þair Prof.Dr.Sehîde Îbo Yazdýðý 100’e yakýn Çocuk Saðlýðý kitaplarý ile Dünya çapýnda bir Doktor iken 1991 Ermenistan’da Devletin Erivan’daki Doktorluk Enstitüsünde ki odasýnda arkadan susturuculu bir silahla kafasýna sýkýlýp öldürülür ve failleri hâlâ bulunamamýþtýr.
****
Prof.Dr.Sehîde Îbo’yu Ermeni Derin Devleti Katletti
Kürt Yazar Þair Prof.Dr.Sehîde Îbo Yazdýðý 100’e yakýn Çocuk Saðlýðý kitaplarý ile Dünya çapýnda bir Doktor iken 1991 Ermenistan’da Devletin Erivan’daki Doktorluk Enstitüsünde ki odasýnda arkadan susturuculu bir silahla kafasýna sýkýlýp öldürülür ve failleri hâlâ bulunamamýþtýr.
Kürtlerin Hýrant Dink’i var, lakin Ermenilerin Prof. Dr. Sihidê Îbo'su yok! Prof.Dr.Sehîde Îbo 17.12.1991'de, Erivan´da, Ermenistan derin devleti tarafýndan katledildi.
“Sihidê ÎBO (Sehîdê Rizgo Îboyan1942-1991) Doktor, yazar, çevirmen Sehîdê Îbonun atalarý Kürt Ezidilerinin Hesinya Ortiliya aþiretindir. 1828-29 Osmanlý Rus harbinde, Ruslar Iðdýr'ý aldýklarýnda Temir Axa kendi aþiretini Rus tarafýna geçiriyor. Sürmeli, Sînek mýntýkasýnda kendilerine yer ediniyorlar. Köylerinin ismi de Qerequyê dir. 1917 Rus devriminden sonra buralar sahipsiz kalýr. Türk tarafý buralara yönelince bazý aileler her þeylerini býrakýp, Aras nehrinin diðer tarafýna geçerler. Aileler çok büyük zorluklar yaþýyor ve sonralarý Rusya Devleti buralara eðitim ve kültür alanýnda bazý yardýmlarda bulunuyor.
Sehîdê Îbo, 8 Mayýs 1942 yýlýnda Ermenistan'ýn Yukarý Qurxûna köyünde doðmuþtur. Köylerinde Kürtçe okul açýlýyor. Ýlk önce Kürtçe okulda, sonra da Ermeni okulunda okuyor.
Babasýný daha dokuz yaþýný doldurmadan kaybeder. Üç kýz ve altý erkek kardeþin büyümesi annesi Hica Evdonun üstüne kalýyor. Ailenin ekonomik sorunlarýndan dolayý kendisi de ailenin sorunlarýný çözmek için çobanlýk yapmaya baþlýyor. Okul sürecinde oldukça baþarýlý ve zeki bir öðrenci dönemi geçiriyor. Lenin adýna baþarý belgeler alýyor ve okulu kýrmýzý diploma ile bitiriyor. Kýrmýzý diploma o dönem kýymetli olan en büyük diploma oluyor.
Doktorluk kolejini Erivan’da bitirir. Daha sonra Doktorluk Enstitüsünü de1957 yýlýnda iyi bir derece ile bitirdikten sonra iki yýl çocuk doktorluðu alanýnda çalýþma yaparak doktorasýný Moskova da tamamlýyor. Doktorasýný bitirdikten sonra Çocuk doktoru olarak Erivan'da hayata tutunur. Çalýþkanlýðý, derin bilgisi ve uzmanlýðý sayesinde profesör doktor olur. Çok kýsa bir zamanda büyük bir üne kavuþuyor. Çocuk hastalýðý konusunda uzman olur. Çocuk hastalýðý konusunda Erivan’da büyük bir emek ve çaba ile doktorluk ilmini ileriye götürmeye çalýþýr. Farklý ilaçlarýn bulunmasý konusunda da belli bir çabasý olur. Bunlar çocuk hastalýðý konusunda önemli çalýþmalardý. Yaptýðý çalýþmalar sonucu, Erivan’daki Doktorluk Enstitüsünde 1971 yýlýnda çocuk doktorluðunun baþkanlýðýna seçilir. Buradaki çocuk alanýndaki çalýþmalarýnýn ünü dünyaya yayýlýr. 1974 yýlýnda da Amerika Washington’da Çocuk Hastalýðý Doktorluðu (Ortemiletiyê ya bijîþken nexweþiyên gurçikên zarokan) örgütüne üye olur. Seçimlerde sonra Avrupa’daki çocuk doktorluðuna örgütün üyesi olarak seçilir.
Doktorluk döneminde hiç bir zaman Kürtlük ve Kürt dili konusunda geri adým atmamýþ, bu konuyu unutmamýþtýr. Her zaman, her yerde hep Kürtçe konuþmaya özen göstermiþtir. Bu onun en belirgin özelliðidir. Gürcistan ve Ermenistan Kürtleri Sehîdê Îbonun bu özelliðini iyi bilmektedir. Kürd anneleri için kendi çocuklarýný iyi yetiþtirmeleri için kitaplar yazmýþtýr. Bu kitaplar onlarca Kürt evinde yer almýþ, insanlar büyük bir merak ve ilgi ile okumuþlardýr. Çocuklara olan ilgisi zaten anlatýlmaz. Þair Fêrîk Ûsiv, onun anýsýna yazdýðý bir þiiri var, þiirin ismi, "Hekîm- Loqmanê tifalên nexweþ" idi. Halk arasýnda Çocuklarýn sahibi olarak da anýlýyordu.
Sehîdê Îbo mesleki iþlerinden baþka yazmak ile de uðraþýyordu. Dr. Sehîdê Îbonun Çocuk doktorluðu hakkýnda 100 e yakýn kitap ve eseri bulunmaktadýr. Bunlardan iki tanesi çok ünlüdür, Terþinek bi bijiþkiye zarokên emrê hetanî yeke salî da(monografya, bi zimanê Ermenî, 1976), Danasîn bi bijîþkiya zarokan (monografya, bi zimanê Ermenî, 1983). Bu iki kitap ile Erivan’daki Enstitüsünde öðrenciler doktorluk eðitimini görüyordular. Ayrýca doktorluk üzerine üç kitabýndan da yararlanýldý. Xwerekdayîna Zarokên saxlem( bi zimane Ermenî), Þîretê Doktir ( kitêba bijîþkiye, bi kurdî, 1974), Siba we xêr (kitêba bijîkiyê, bi kurdî). Þiir ve roman çalýþmalarýnda zamanla ünlü bir düzeye geldi. Ýlk þiiri 1948 yýlýnda neþredildi. Kürtçe þiirlerini Bist salên din(þi'r bi kurdî), Quma min (þi'r bi kurdî), Azadî (þi'r bi kurdî), Sînem (þi'r bi kurdî) ve Duryan (berevokeke serhatiyan, bi kurdî) ve Kurdê rêwî (roman, 1979) adlý çalýþmalarý yayýnlandý. Bunun bazý þiirleri klam olarak Kürt milletinin arasýnda yayýldý. Kürt halký içinde çokça bilinen bir þiiri var, klam olarak yayýnlanan bu þiiri kendi mezarýnýn taþýnda yazýlmaktadýr;
Hespê komeyt siyar bûma
Ji bajêr berwar bûma
Bimama bê deng û nav
Her tek tenê zar bûma.
Sehîdê Îbo eski Sovyetlerde bir Ezidi olarak, kendi ismini Kürt ve Kürdistan tarihinde altýn harflerle yalnýzca Doktorluk alanýnda deðil, hem þair ve yazar olarak da yazmýþtýr diyebiliriz.
Bir yazar ve þair olarak eski Sovyet Kürtlerinin aydýnlarýnýn grubunun içinde yer alýyor. Bu aydýn, yazar ve þair grubundan bunlar yer alýyordular;
Erebê Þemo, Ahmedê Mîrazî, Hecîyê Cindî, Emîne Evdal, Casimê Celîl, Etarê Þero, Wezîrê Nadirî, Cerdoyê Gênco, Usivê Beko, Elîyê Ebdilrehman, Qaçaxê Mirad, Nado Maxmûdov, Mîroyê Esed, Xelîl Mûradov, Wezîrê Eþo, Baxçoyê Îsko, Ahmedê Gogê, Emerîkê Serdar, Fêrîkê Usiv, Þikoyê Hesen, Mîkaîlê Rêþîd, Rizaliyê Reþîd, Karlênê Çaçanî, Egîtê Þemsî, Ordîxanê Celîl, Celîlê Celîl, Sîma Sement, Simoyê Þemo, Çerkezê Reþ, Keremê (Kavad) Reþ, Elîxanê Memê, Egîtê Xudo, Egîtê Þemsî, Eskerê Boyîk, Tosinê Reþîd, Têmûrê Xelîl ve diðerleri.
Sehîdê Îbo, tanýnan ve bilinen akademisyenler Îvan Farîzov, Nadir Nadirov û Þekroê Xudo, Prof. Dr. Qanate Kurdo, Prof. Dr. Joraê Xudo, Prof. Dr. Ordîxanê Celîl, Prof.Dr. Celîlê Celîl, Prof. Dr. Þerefê Eþir, Prof.Dr. Feyzoê Egît, Dr. Çerkezê Beko, Dr. Meksîmê Xemo gibi tanýnýmýþ bilinen akademisyenlerin çalýþmalarý eski Sovyet devletlerinde Kürtlerin isimlerini ve seslerini yaydýlar. Bu yazar ve aydýnlar sayesinde Kürtlük sesi ve kültürü tüm Sovyet ülkelerinde tanýndý ve geliþme kaydetti.
1960’lý yýllarýn baþlarýnda yayýnlanan þiirlerin þairleri Þikoyê Hesen, Mîkayêlê Reþît, Fêrîkê Ûsiv, Simoyê Þemo, Rizalyê Reþîd, vb yeni bir renk, yeni bir ruh ve yeni bir þekil ile Sovyet Kürtleri edebiyatýna getirdiler. Toplum tarafýndan bu yenilik tutuldu ve bunlarýn içinde Sehîdê Îbonun ‘Qurna min’ adlý kitabýný da deðerlendirmek gerek. Þiirinde yurtseverlik, insan severlik, sevgi, aþk ve doða güzelliklerini konu edinmiþtir. Sinem adlý þiirinde de yine çok farklý bir þekilde okurlarýn önüne çýkmaktadýr. Bîst Salên dinê ise uzun bir destandýr. Azadî adlý þiir kitabý ise son þiir kitabý olmaktadýr.
Sehîd, bira, xema neke
Xewna te xweþ wê bê sêrî,
Ber dêriye roja rengîn,
Kurdistanê rabe ser zîn
Öykü anlamýnda da 1960’li yýllarda ‘Duryan’ eseriyle önemli bir esere imza atmýþtýr. Köyü Ezidi bir köy, aþireti de köklü bir geleneðe sahip. Kendisi koçer yaþamýný, daðý ve yaylalarý çok biliyor. Doðanýn güzelliklerinin küçükken tadýný alýp yaþamýþtýr. Çirokbej ve dengbejlerin yanýnda oturmuþ, onlarý dinlemiþtir. Yine eski gelenek ve görenekleri biliyordu. Dolaysýyla bu onun öykü yazmasýný kolaylaþtýrmýþtýr. Ayrýca eski gelenek ve göreneklere karþý öykülerinde çok eleþtirisel yaklaþmýþtýr. ‘Zirara edet’ adlý öyküsünün ana temasý çok ilginç ve trajiktir. Ahmet savaþa gidiyor ve onun hakkýnda siyah bir kâðýt geliyor. Bu þu anlama geliyor, bu öldürülmüþ. Köylülerin zoru ile Ahmet’in genç eþini Ahmet’in küçük kardeþine veriyorlar. Sonrada anlaþýlýyor ki Ahmet öldürülmemiþ, savaþta esir düþmüþ. Geri dönüyor ve küçük kardeþi deli oluyor.
1979 yýlýnda romaný ‘Kurdê Rêwî’ yayýnlanýyor. Romaný annesi Hica Evdonun anlatýmlarý, (gilî-gotin) duygularý, dedikleri ve anýlarýnýn sonucu yazýldý. Sehidê Ýbo bu romana 1959 yýlýnda yazmaya baþladý. 1979 yýlýnda Erivan da Kürtçe olarak kiril harflerle yayýnlandý. Bu romanda kendi aþireti Ortiliyanýn 1918-1922 yýllarý arasýndaki yaþamý anlatýyor. Bu roman Hesinan aþireti içinde geçiyor. Toplumsal yaþamý, gelenek görenekleri, köyün kültürel yaþamýný çok iyi vermiþ. Roman dili çok iyi, zengin doða tasvirleri, mesele ve hikâyelerle süslemiþtir. Romanda anlaþýlýyor ki bizim kültürümüzün zenginliðinden haberdar ve çok iyi bazý karakterleri yazmýþ. (Pîr Mîrzo, Keleþ, Perîþan, Zîna Pîr vs) Yine Kürt ve Ermeni dostluðu üzerinde iyi durmuþ. Çok akýcý bir roman, insan okurken çok rahat oluyor. Güzel konuþmalar yanýnda çok güzel bir dil kullanýlmýþ romanda. Adeta bir ayna görevi görüyor Ezdi Kürtler açýsýndan. 20 Yüzyýl baþlarýnda Ezdi Kürtlerin yaþamýna dönük bir çok açýdan durumlarýný anlatmaktadýr. Romanda Kürt toplumunun örf adet, oturup kalkýþlarýný Kars'ýn Ortiliya aþiretinin olay ve geliþmelerini çok açýk bir þekilde yazmaktadýr.
Yirminci yüzyýlýn baþlarýnda Kars Rusya’ya baðlýydý. Yine romanda birinci dünya savaþý dönemlerinde Ezdi Kürtlerin durumunu, Rusya’daki devrimin geliþmesi, Kars'ta Rus askerlerin çekiliþini ve Ezdi Kürtlerin Türklerden çektiklerini anlatmaktadýr. Ayrýca bir ezdi Kürt aþiretinin ruhsal durumunu ve yaþamýný göz önüne sermektedir. Bu roman ezdi Kürtlerinin durumlarýnýn kaynaðý olarak bakýlabilir. Çünkü o dönemde yaþanan olaylarý, ezdi Kürtlerin ve Ortiliya aþiretinin durumlarýný bize ulaþtýrmasýný bu romanda baþarmýþtýr. Bu ilginç ve yürek yakan romanda bazý þeyler öne çýkmaktadýr. Örneðin, göz önünde olan Aðanýn kýzý Zeytun ile aðanýn çobaný Kerem arasýndaki aþk olayý. Zeytun, aþiretin aðasýnýn kýzýdýr. Ama romanda þu var, yani aðanýn kýzý ile aþiretinin diðer kýzlarý arasýnda bir fark görülmüyor. Sessizler, her zaman ve her daim her olayda yaþamlarýný olduðu gibi kabul ediyor ve sabýr ediyorlar. Kerem de öyle, yaþamýn çetinliðinden dolayý sessiz bir direniþ içindedir. Keremin öldürülmesi ve sonrasýnda Zeytun’un deli olmasý romana ayrý bir hava katýyor. Aþýklar birleþmiyor, umutlarýna ulaþmýyorlar.
Yine romanda Sabri ve babasý Serdarê Kurê Keleþê ki kendisi köyün ihtiyarlarýndandýr. Bu iliþki iyi keþfedilmiþ. Bu baba ve oðul arasýndaki iliþki yaþam ve eski zaman ile yeni zaman arasýndaki durumu da göz önüne sermektedir. Aþiretin beyi ve toplumdaki fakir ve fukara insanlar arasýnda zor ve teþkeleli durumu teriqat ve muridlere benzemektedir.
Sehîdê Îbo romanda yeni bir yaþam ortaya çýkarmýyor. Aksine var olan bir yaþamý yazýyor. Romanýn konusu var olan eski günlük yaþamý gözler önüne sermeye çalýþýyor. Roman eski yaþamýn yaþanmýþlýklarý üzerine yazýlmýþ. Ata babalarýnýn günlük yaþamýný tarihi olaylar, toplumsal ve dinsel olaylar, yaþamýn örf ve adetleri üzerinde süslenmiþtir. Ýnsan Sehîdê Îbonun Rewî kitabýný okuyunca insan onun yurtseverliði üzerine düþünmeden edemiyor. Kendi ülkesini görmemiþ, gözleriyle daðýný taþýný seyretmemiþ, ülkesinden binlerce kilometre uzakta kalmýþ olmasýna raðmen ülkesini hep yaþamýþ ve yaþatmaya çalýþmýþ. Ondan gerçekten de Kurditî yaðýyor gibi bir hava yayýlýyor.
Sehîdê Îbonun çoðu zaman en çok üzüldüðü konu, çocuklarýn anne dilini bilmemesi idi. Kürtçe bilip de iyi konuþmayanlara karþý da ayný üzüntüyü hissederdi. Kulaðý her zaman Kurt ve Kürdistan ilgili ses ve bahislerde idi. Kafkasya Kürtlerinin yaþadýðý tüm yerlerde, tüm ülkelerdeki toplumun durumunu biliyordu. Ýlgili idi. Sehîdê Îbonun þartlarý uygun olduðunda kendi toplumunun tüm düðünlerinde ve taziyelerinde bulunuyordu. Gittiði her yerde, özellikle diðer milletlerin yanýnda Kürt halkýnýn özelliklerini anlatýp, duruyordu. Tüm iþlerini Kürd milletinin hizmetine göre ayarlýyordu, öyle görüyordu. Eski Sovyetler döneminde Kürtlerin gözönünde bulunan bir vekili gibi yaþýyordu. Eserleri Ermeni gazetelerinde, Erivan radyosunun Kürtçe konuþma bölümünde yayýnlandý. Ayrýca Riya Teze gazetesinde de yýllarca diðer yazarlarýn gibi onun da eserleri yayýnlandý. Eserleri Ermeni, Gürcistan, Rusya ve Azerbaycan dillerine tercüme edildi. Ayrýca çeviri çalýþmalarý da oldu. Ermeni yazarlarýndan Hovhanês Tûmanyan, Avêtîk Îsahakyan, Yêxîþê Çarêns, Rus yazar S.Mîxalkov ve diðerlerin eserlerini Kürtçe yayýnlayarak, Kürt halkýnýn mallarý haline getirmiþtir. Xwezî disa zar buma, Çeve we ron, Merî ve diðer þiirleriyle Kürt edebiyatýný zenginleþtirmiþtir.
1991 yýlýnda Erivan þehrinde "bilinmeyen kiþiler" tarafýndan öldürülüyor
1991 yýlý kýþý Sovyetler birliðinde siyasi, ekonomik konularýnda kanunsuz ve karmakarýþýk bir süreç idi. O zaman devlet ve hükümet çok zor bir süreç içinde sorunlarla boðuþuyordu. Bu siyasi geliþmelerin geleceði konusunda ne olacaðý noktasýnda herkes olumsuz görüþlere sahipti. Ermenistan Kürtleri toplumu arasýnda da ittifaksýzlýk yaþanýyordu. Burada bazýlarý Ermeni aydýnlarla birlikte bir Ezidi Derneði kurdular ve Ezdilerin Kürt olmadýðýný yaymaya baþladýlar. Bunlarý yapanlarýn çoðu da Kürt idi. Ezidilerin Sesi adýnda bir gazete de yazýlarýný yazdýlar. Kürtlere karþý sesler yükseldi, amaç ta bu derneðin aydýnlarý idi. Her gün Riya Teze gazetesinin önünde eylemler oluyordu. Kürtlere ve Kürt aydýnlarýna karþý bir linç kampanyasý yürütülüyordu. Sihîdê Îbo, hem doktor olarak seviliyordu halk arasýnda, hem de aydýn bir Kürt olarak bilinen bir aydýndý. Devletin Erivan’daki Doktorluk Enstitüsünde, kendi odasýnda kafasýna arkadan sessiz bir silahla öldürülmüþtü. Bu öldürme olayýnýn bilinmesi üzerine tüm Erivan’daki aydýnlar bir araya gelmiþti. Ermenistan’ýn köy ve þehirleri baþta olmak üzere, Gürcistan’dan da çoðu Kürt oraya akmýþtý. Hoktêmbêriya Nehiyesinin Êrasxahûnê köyünde binlerce Ermeni ve Kürt toplanmýþtý. Bu cenaze bile Sehîdê Îbonun Kürtlüðünü büyütüyordu. Erivan’daki Enstitünün baþkaný Vîlên Hakopyan;"Çok büyük bir ayýptýr, çok deðerli bir insan ki Sehidê Îbo gibi Ermenistan topraklarýnda öldürülüyor." Onun konuþmasýndan sonra aydýn arkadaþlarýndan Fêrîkê Ûsiv, Karlênê Çaçanî, Wezîrê Eþo ve Çerkezê Reþ konuþtular ve kendi þiirleriyle onu sonsuzluða uðurladýlar.
Doðrusu bu olayla birlikte Ermenistan’daki Kürtlere çok büyük bir darbe vuruldu. Daha sonraki yýllarda bir türlü bu ölüm olayý aydýnlatýlmadý. Hala da neden öldürüldüðü bilinmemektedir.
Eskerê Boyîk 18.01.1991 yýlýnda Erivanda Sehîdê Îbonun anýsýna þu þiiri yazar;
Zivistan e, berf dibare,
Ser kul-derdê me da bêxem
felek mala te kavil be,
Çima, dîsa nelandin em.
Derd bûye çiya, keser kûr e
Kel û hêsir tevhev bûne,
Derba nemerd em hejandin
Rem û îsaf kuda çûne?
Derba giran zef li jor ket
Dara bilind me hat xarê,
Çiyakî gewre me unda kir
Pirr giran e derd vê carê
Ezê bigrîm derdê kê da,
Dewran me ra dew û kîn e,
Vê cihana bêwîjdan da,
Em bê cî û bê xwedî ne.
Gazinê xwe bibime ber kê
Xwedê jî wê qelpe mera
Em xerîbê neheqiya kîn, ,
Welat jî nav qetil û þera.
Zivistan e, berf dibare,
Ser kul-derdê meda îro,
Ez nizanim kî derdî ra
Axînkim û bibime gîro.
1991 yýlýnda öldürülmeseydi Kürt halkýna daha farklý bazý çalýþmalarýný sunacaktý. Ona raðmen yaþadýðý süreçte yazdýklarý ile Kürt edebiyatýna büyük bir hazine býraktý. Yazdýklarý Kürt edebiyat hazinesinde önemli bir yer tutmaktadýr. Önemli soru þu, onun arþivi ne oldu, yazdýðý ve yayýnanmadýðý eserleri var mý?
Eserleri;
Terþinek bi bijiþkiye zarokên emrê hetanî yeke salî da(monografya, bi zimanê Ermenî, 1976)
Danasîn bi bijîþkiya zarokan (monografya, bi zimanê Ermenî, 1983)
Þîretê Doktir ( kitêba bijîþkiye, bi kurdî, 1974)
Siba we xêr (kitêba bijîkiyê, bi kurdî)
Qurna min, sala 1963 a, helbest
Duryan, sala 1966 a, Kurteçîrok
Bîst salê dinê, sala 1970, destan
Sînem, sala 1975 a, helbest.
Kurdê Rêwî, 1979, roman.
Azadî, sala 1988, helbest”
Murat AKKUÞ
21.01.2021, Iðdýr