GAZETELERİN KADERİ

11 Mayıs 2021 13:17 / 853 kez okundu!

 

 

"gelişen internet marifetiyle günlük, anlık haberlere anında ulaştıran internet teknolojisi, gazetelerin giderek ortadan kalkmasında önemli faktörlerdir. Üstelik gelişen ve yaygınlaşan internet haberciliğinden uzak da durmak istemeyen gazeteler kurdukları web sayfalarıyla basılı gazeteciliğin yani kendilerinin mezarını olanca hızlarıyla kazmaya devam etmektedirler her geçen gün."

 

****

 

GAZETELERİN KADERİ

 

Gazetenin ne olduğunu bilmeyen yoktur sanırım. Ancak yeni kuşak gençler konusunda şüpheliyim. Güncel haber (her ne kadar bir gün gecikmeli de olsa) makale, dünyasal bilgi veren yerel veya ulusal bazda yayın yapan kağıda basılı okuntulara gazete demekteyiz.

İnternetin yaygınlaşması öncesi siyaset alanında ve habercilik konusunda önemli görevler ifa etmişlerdir gazeteler. Siyaset üzerinde etkin olduğu, hükümetlerin aldığı veya alacağı kararlarda olumlu veya olumsuz girişimlerde bulundukları arşivdeki gazeteleri incelediğimizde net olarak görülmektedir.

Sorgulamayan, araştırmayan gördüğü ve ortaya saçılmış olumsuzlukları cesurca yayınlayamayan gazeteler ne yazık ki günümüzde ağırlıklarını yitirmişlerdir. Gazetelerin ülke gündeminde ağırlığının olduğu geçmiş dönemlerde, gazeteci olmak da önemli ve saygı duyulan bir meslekti. Oysa son dönemlerde havuz medyası olarak anılmakta olan onlarca gazetede aynı günde aynı başlıklarla verilen haberleri gördükçe bu haberlerin tek bir merkezden organize edildiği kanaati okur üzerinde etkili olmaya başladığında ise gazeteci olmak nerdeyse zurnanın son deliği kadar önem arzetmemektedir halkın gözünde.

Hem güncel internet teknolojisinin etkisi hem de sadece gazete patronluğu ile yetinmeyip başka sektörlerde de iş yapan gazete sahiplerinin gazeteciliği para kazanılacak bir meslek olarak görmeye başlamasıyla, basılı gazeteler saygınlıklarını erozyona uğratmıştır. Bu duruma iktidar baskısı eklenince gazeteci ve gazetecilik itibarı kaybolmuş görünmektedir. Günümüzde artık gazeteler 4. devreye girmiş kanser hastası konumuna getirilmiştir. Kendilerini yaşatmak için alınan önlemlerin yetersizliğini gören gazeteler ve gazeteciler, iktidara daha çok yanaşmayı gerekli görmektedirler. İçinde bulundukları bu zorlu durumu aşabilmek, hiç değilse konumlarını biraz daha idame ettirmeleri için kendilerine hala ihtiyaç duyan siyasilerce desteklenmeye bel bağlamışlardır. Gazeteler, kanser hastalarına uygulanan kemoterepi uygulanmasına benzer şekilde devletten alınacak yardımlara ve ilanlara muhtaç konumda kalmışlar, ömürlerini uzatmak bağlamında basın ilan kurumunun ilan çeşmesinden medet ummaya yönelmişlerdir.

Halen gazetecilik etiğini koruyarak yayın yapmaya çalışan az sayıdaki gazete ve gazeteciler bu sektördeki yangından ne yazık ki kendilerini kurtaramayacaklar gibi görünmektedir. Kısaca kurunun yanında yaş da yanacak görüntüsündedir, ülkemiz gazeteciliği tehlikeli konumdadır.

Ancak, bunca gayret boşuna gibi görünmektedir. Gazeteler artık  tarihi misyonlarını tamamlamışlardır, sıra gazetelerin tarih sahnesinden silinmeleri aşamasına gelmiştir. Gazeteler, fiziki durumları ve anlayışları nedeniyle ölüm döşeğine yatmış hastalar gibi artık. Gazetelerin medya sektöründen çekilmek zorunda oluşlarında, farklı hesapları olan gazete patronları, transfer ücreti dudak uçuklatan gazete yazarları, ayda 30-40 lira ayırıp gazete almaktan kaçınan okuyucu olarak bizler ve dahası gazeteleri kendi propaganda kaynağı gibi gören siyasiler olmak üzere hepimizin sorumluluğu vardır. Ayrıca en büyük etken ise gelişen internet marifetiyle günlük, anlık haberlere anında ulaştıran internet teknolojisi, gazetelerin giderek ortadan kalkmasında önemli faktörlerdir. Üstelik gelişen ve yaygınlaşan internet haberciliğinden uzak da durmak istemeyen gazeteler kurdukları web sayfalarıyla basılı gazeteciliğin yani kendilerinin mezarını olanca hızlarıyla kazmaya devam etmektedirler her geçen gün.

Gazeteci Ragıp DURAN “Medyamorfoz” isimli gazetecilik ve medya konulu kitabında “Her gazetenin bir varlık nedeni vardır” diyerek çok doğru bir saptama yapmaktadır. Gazetelerin toplumların yapısından çok da farklı olmadıklarını, “..sarışını, esmeri, kumralı hatta zencisi vardır… Gevezeleri kalın; sakin, sessizleri ise incedir. Şamatacı olanları çok renklidir. Bazısı hoş, bazısı boş bir kısmı ise hem boş, hem hoş olabilir” diyerek gazetelerin ülkelerin insanına benzerliğini vurgulamıştır. Bir başka yerde ise "..muhalefet etmenin bölücülük ya da teröristlik olarak algılandığı bir ülkede, haber alma özgürlüğü, suya yazılmış bir klişe olur" sözleriyle günümüz gazeteciliğinin zorlu bir iş olduğunu ifade etmiştir.

Ragıp Duran’ın ifadesiyle “Gazetecinin projektörü karanlığa çevrili olmak zorundadır” ancak öyle midir? Kolay mıdır? Artık günümüzde siyasal ve mali bağlantılar nedeniyle gazetecilik toplumu bilgilendirmekten ziyade siyasi ve ideolojik olarak toplumu kendi dünya görüşü doğrultusunda oluşturma gayreti içine girmiştir.

Ülkemiz genelinde okumaya pek meraklı olmayan kitle bağlamında, gazetelerin giderek tek tek ortadan kalkmasının halkımızın pek umurlarında olacağını sanmıyorum. Halkımız artık internet teknolojisini kullanarak güncel haberi, olayları, yorumları anlık olarak televizyonlardan, internet bağlantısı kanalıyla cep telefonlarından izlemeyi tercih eder olmuştur. Bu gelişmeler bağlamında para verip gazete almak ve sadık gazete okurluğu eskilerde, anılarda  kalmış yaşanmışlıktır artık.

 

Muzaffer NARMAN

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.