HAK EDİYOR MUYUZ DÜNYAYI?
28 Kasım 2021 18:44 / 623 kez okundu!
"Yaptıklarımız ve yapacaklarımızla bilinen evrende canlılığın kaynağı dünyayı yok etme aşamasında olduğumuzun farkında değiliz. Bir birine düşman hale gelmişse insanlar, onlardan doğaya dünyaya saygı beklemek ham hayal olmalı. Dünyanın kanser hücresi gibiyiz, yiyip bitiriyoruz dünyayı ve kendimizi hoyratça, umursamazca."
****
HAK EDİYOR MUYUZ DÜNYAYI?
Dünya biz insanoğlunu var ederken bugünleri düşünseydi o sıra tarihin çöplüğüne çoktan göndermez miydi bizleri? Önceleri dünyanın varlığıyla uyumlu yaşadık asırlar boyu. Zararlarımız devede kulak bile değildi dünyamız için. Gün geçti günler geçti düşünen, teknolojiyi, sanayiyi icat eden bizler büyüyen yeni ihtiyaçlarımızı karşılamak için dünya için daha büyük ölümcül zararlar yaratmaya başladık.
Biz insanlar elma kurdu gibiyiz. Var olmamızı sağlayan ve bizleri yaşatmaya çalışan ortamımızı, yok etmeye yiyip bitirmeye başladık aldırış etmeden hiçbir şeye.
Önce yaşamak için yiyecek toplardık kavgasız gürültüsüz. Sonra diğer canlıları avlar olduk yemek mönümüzü artırmak için. Daha sonra başkasının yiyeceğine, arazisine el koymak için kavgayı ve savaşı icat ettik, kendi ırkımıza düşman olduk.
Önce tek tek öldürmekteydik. Kalabalıklaştı ölümler savaşlarla. Sonra kitle halinde ölüm kusan ölümcül gazlar, bombalar yarattık ve onları kullandık. Karşı duramadık çoğaltılmasına yeni silahların, ciddiyetini göremedik, savaşın insanlığın düşmanı olduğunu göremedik.
Yüz yıllar önce binlerle ifade edilen insan nüfusu, giderek yüz binlerce sonra milyonlarca şimdilerde ise milyarlarla ifade edilen yıllık artış rakamına ulaştırdık. Dünyanın kalabalıklaşmasının bizlere ne tür sorunlar getireceğini hiç hesaplamadık.
Teknoloji ilerledikçe enerji gereksinimiz arttı, enerji yaratmak için altını üstüne getirdik toprağın. Yok ettik toprağın verimliliğini, hiç umursamadık.
Toprak yetmedi denizin ortasına kuyular kurduk, petrole boğduk denizlerimizi, denizde yaşamaya mecbur canlıları hiç düşünmedik.
Olmazsa olamayacağımız sularımızı hiç bitmezmiş gibi hoyratça tükettik, hala ayırdında değiliz bitince bizim yaşamımızın da biteceğinden.
Yakarak, yıkarak talan ederek bitkileri ormanları nefesimizi zora soktuk, onlar olmadığında nefes almamızın imkansız hale geleceğini hesaba katmadık.
Havayı kirlettik bilerek isteyerek, iklimleri değiştirdik, yaşamımıza kastettiğimizi fark etmedik.
Çöp dağları yaptık karalarda, çöp adaları yarattık denizlerde, ülkeler ekşi leş kokmaya başlayacak yakında ama biz bu kirliliği görmek istemedik.
Dünya yetmedi, dünya çevresindeki uzayı bile metal çöplüğüne döndürdük. Bazen tepemize inmekte bilmem hangi tarihte gönderilmiş bir uydu. Bu duruma sadece haber olarak baktık.
Dünyamızdaki aç insanlara kapandı gözlerimiz vicdanlarımız nasır tuttu adeta. Onların ırkımızdan olduğunu onların da insan olduğunu unutalı yıllar oldu. Haberlerdeki görüntülere alıştırıldık.
Yaptıklarımız ve yapacaklarımızla bilinen evrende canlılığın kaynağı dünyayı yok etme aşamasında olduğumuzun farkında değiliz. Bir birine düşman hale gelmişse insanlar, onlardan doğaya dünyaya saygı beklemek ham hayal olmalı. Dünyanın kanser hücresi gibiyiz, yiyip bitiriyoruz dünyayı ve kendimizi hoyratça, umursamazca.
Hak etmiyorsunuz dünyayı diyerek, bir gün belki dur diyecek dünya bizlere.
Muzaffer NARMAN