TÜRKÝYE SOLUNUN ÝKÝ HASTALIÐI: BAÞARI FETÝÞÝZMÝ ve MAHALLE BASKISI
08 Temmuz 2018 15:42 / 1276 kez okundu!
“Sonuç olarak Türkiye Solu CHP baðýmlýlýðýyla muzdarip.
Kimisi, günlük çýkar hesaplarýyla, kimisi büyük bir aþkla, kimisi de nefretle yaklaþýyor.
Hepsinin de temelinde baþarý fetiþizmi ve mahalle baskýsý yatýyor.
Oysa Türkiye Solunun, sosyalistlerin, komünistlerin yapacak o kadar çok þeyi var ki..!?
En baþta ideolojileri yok. Farkýnda deðiller.
Büyük bir kesimi de Kürt Hareketinin onlar için kotarýp, "Al bununla idare et" dediði ideolojiyi kullanýyor, kimisi de, "hele bir araya gelelim, gerekirse o dediðinden de ediniriz bir ara" hallerindeler.”
****
TÜRKÝYE SOLUNUN ÝKÝ HASTALIÐI: BAÞARI FETÝÞÝZMÝ ve MAHALLE BASKISI
Sizce 24 Haziran seçimlerinin en büyük kaybedeni CHP'nin hala psikolojik ve ideolojik saldýrýlarýn odaðý olmasýnýn nedeni ne olabilir?
Sosyal medyada, özellikle Twitter'da, AKP trollerinin her gün saldýrmasýnýn amacýný açýkçasý bize gösterilenler üzerinden düþündüðümde pek anlamlandýramýyorum.
Yenilen pehlivanýn güreþe doymadýðýný biliyoruz da yenen pehlivanýn güreþi devam ettirmeye çalýþmasý biraz garip deðil mi?
Eðer bize gösterilenler üzerinden düþünmeye devam edersek sadece þaþýrýp geçeriz de gösterilenlerden farklý yerlere bakmamýz gerekir diye düþünüyorum.
Belki böylece AKP trolleri, eski bakanlarý, kýsacasý minder dýþýna kaçmaya çalýþan bitkin, þaþkýn bir pehlivan konumunda olan CHP'ni yakasýndan paçasýndan çekiþtirip sürekli mindere çekmesinin nedeni üzerine kafa yorabiliriz.
Erdoðan-AKP iktidarýnýn ahý gitmiþ vahý kalmýþ CHP ile zoru ne olabilir?
Bu sorunun yanýtý, "Tarihte görülmemiþ bir yetkiyle iktidara gelmiþ Erdoðan-AKP cephesi niye hala yenilmiþ tarafýn psikolojisi ve öfkesi içerisinde?" sorusunun yanýtýyla ayný.
Bence bu konu üzerine kafa yormak gerekir.
Üzerine akýl yürütülmesi gereken garip bir durum daha var.
Ýlginçtir Erdoðan muhalefeti ya da muhalif gibi görünenleri de bu haldeki CHP'ne olan tavýrlarý AkTrollerden pek farklý deðil.
Aslýnda 'ilginçtir' dememe bakmayýn.
Muhalefetin ya da 'gibi muhalefetin' muhalefete muhalefet yapmasýna alýþtýk artýk.
Ama bu defa alýþtýðýmýz 'muhalefet muhalefetinden" daha agresif bir muhalefet söz konusu.
Doðrusu gerçekten merak ediyorum.
Niye bu kadar büyük bir öfke ve kini üzerinde topluyor CHP?
'Gibi görünenler'i anlayabiliyorum da gerçekten Erdoðan muhaliflerini anlamýyorum.
Hayal kýrýklýðý olabilir mi?
Tamam da, bir çoklarý için CHP, zaten öteden beri demokrasi mücadelesinin en büyük sorunu deðil miydi?
Yoksa CHP ile ilgili 'ileri hayaller' mi kurulmuþtu ki kýrýklýðý olsun?
Hani, "ne köy olur ne kasaba" cinsinden bir partiydi?
Yaklaþýk 20 yýldýr kendisine karþý yapýlan, dünyada örneði görülmemiþ muhalefeti göðüslemek zorunda kalan bir muhalefet partisine umut baðlayýp, bu umut gerçekleþmeyince hayal kýrýklýðý ve öfke yaþamak nasýl bir garipliktir?
Geçenlerde benim de bulunduðum mail grubunun bir üyesi CHP'nin kapatýlmasý gerektiðini yazýyordu..!
Bana kalýrsa böyle bir söylem ancak bir hayal kýrýklýðýnýn yansýmasýdýr.
Yoksa CHP'nin hangi güç ve yetkisi vardý da bundan zarar görmüþ olabilir ki?
Bu olsa olsa CHP'den yerine gelmeyen bir beklentisinin varlýðýnýn göstergesi olabilir.
Ya da daha kötüsü..!
CHP'nin kapatýlmasýyla ilgili bir beklentidir.
Hayýrsýz mirasyediler gibi bunca yýldýr lafta ret ettiðin mirasa konmak için ölüm duasý etmektir.
Ve ben bu ihtimalin daha güçlü olduðunu düþünüyorum.
Sonuçta AkTrollerin de Erdoðan muhalefetinin bir kesimi veya muhalif gibilerinin de birleþtikleri bir ortak nokta var.
CHP'ni siyaset sahnesinden silmek.
Bu çabaya Türkiye Solunun, -Kürt Hareketinin yoluna baþ koymuþ- bir kesimi de ortak oluyor.
Onlar da; CHP bu piyasadan silinirse -o bir türlü parçalayamadýklarý- "tabanýný olduðu gibi HDP'ne taþýr mýyýz." derdindeler.
Kürt Hareketinin HDP aracýlýðýyla yaptýðý göstermelik muhalefeti gerçek zanneden bu kesimin kendilerinin gerçekten muhalif olduðunu düþünüyorum.
Onlara göre CHP'nin tabanýnýn HDP'ne kaydýrdýklarýnda sorun çözülecek.
Ruhen ve ideolojik olarak Kürt Hareketine biat ettikleri için sorunun daha da artacaðýný göremiyorlar, ama asýl göremedikleri bu tabaný HDP'ne kaydýrmanýn mümkün olamayacaðý.
O tabaný bir arada tutan, daðýlmamasýný saðlayan CHP deðil.
CHP'ni bir arada tutan daðýlmamasýný saðlayan asýl o taban.
Üstelik o taban sadece CHP içinde yok.
AKP dahil bir çok partinin tabanýnda olan, kendi varlýklarýný ancak bu ülkenin varlýðý, birlik ve bütünlüðü ile özdeþleþtiren geniþ bir kitle, büyük yýðýnlar var.
CHP sadece bir simge. Bu tabanýn en bilinçli ve kararlý kesimlerinin seçtikleri bir simge.
Büyük bir iyimserlikle, önüne gelenin saldýrdýðý, bölüp silmeye çalýþtýðý bu partiyi bir arada tutmaya çabalýyorlar.
Bu çabayý, CHP'nin ne þimdiki yöneticileri ne de yerlerine geçmeye çalýþan -belki de- gelecekteki yöneticileri sarf ediyor.
Evet, bunca zamandýr baþarýyla yürütülen muhalefete muhalefet politikasýnýn sonucu olarak, bu iyimserliklerini giderek kaybetseler de yok olmuyorlar.
Bilin ki yok olmayacaklar.
Þu ya da bu partinin-partilerin etrafýnda toplaþsalar da yok olmayacaklar.
Bu gün Erdoðan'a oy veren yýðýnlar arasýnda oldukça önemli yüzdesini teþkil edenlerle aslýnda ayný kaygýyý taþýyorlar.
Onlar da öteden beri süregelen algý operasyonlarý ve ustaca yürütülen dezenformasyonlar marifetiyle Erdoðan'ý ülke bütünlüðünün teminatý olarak görüyor.
Erdoðan'a oy veren %50'lik kesim, hiç de sanýldýðý gibi onun bir proje olarak uygulamak zorunda olduðu politikayý koþulsuz þartsýz kabul etmeyecektir.
Ýþte tüm mesele burada. Galiba Erdoðan Cephesini de, ona muhalefet gibi görünenleri de öfkeden çýlgýna döndüren gerçek bu...
Sorunlarý CHP'yi yok etmekle ya da kapatmakla bitmiyor.
Yönetimini ele geçirmekle de bitmiyor.
Çok iyi biliyorlar ki CHP yönetiminin amacý farklý deðil.
Onlar da en az kendileri kadar CHP'ni eritmek, parçalamak bölmek istiyorlar.
Bunca zamandýr parti meclisinde bulunduklarý, baþkan yardýmcýsý hatta genel baþkan olduklarý halde bunu baþaramadýlarsa bunun nedeni iþte o taban.
Gerek Erdoðan Cephesi, gerekse 'gibi muhalifler' bunun çoktan anladýlar ama Türkiye Solu anlamadý.
Türkiye Solu o taban üzerinde gerçek anlamda söz sahibi olmak istiyorsa önce o tabaný anlamalý.
Ama ondan da önce bu taban üzerinde etkili olmayý hak edip hak etmediklerini üzerine bir düþünmeliler.
Bunca zamandýr bu tabaný yok varsayýp ya da küçümseyip tüm sorunlarýn kaynaðý gördükten sonra, HDP'ne varýrken yanýnda çeyiz olarak götürmek istemenin ne derece bir piþkinlik olduðunu sorgulamalý.
Türkiye Solu bu nafile çabasýnda ne kadar baþarýlý olursa demokrasi hareketi o kadar zarar görüyor.
Bu seçimlerde sadece CHP'den HDP'ne oy aktarma çabasýndan baþka hiç bir çaba içerisinde olmayan Türkiye Solu bu konuda Erdoðan Cephesi ile ortak çalýþtýðýnýn farkýnda bile deðil.
Bugün de benzer aymazlýk içerisindeler kimisi CHP'nde olup bitenlere 'sosyalist' müdahaleler yapmaya kalkarken, kimisi de siyaseten yok olmasý için AkTrollerle omuzdaþlýk yapýyor.
AkTrollerin CHP-PKK algýsý yaratma kampanyalarýna "he valla iyi olur" mealinde zemin yaratýyor.
Bunun yanýnda yukarýda sözünü ettiðim kafadan saldýranlarý, "CHP'ni kapatmak lazým" diyenleri de eklemek lazým.
Sonuç olarak Türkiye Solu CHP baðýmlýlýðýyla muzdarip.
Kimisi, günlük çýkar hesaplarýyla, kimisi büyük bir aþkla, kimisi de nefretle yaklaþýyor.
Hepsinin de temelinde baþarý fetiþizmi ve mahalle baskýsý yatýyor.
Oysa Türkiye Solunun, sosyalistlerin, komünistlerin yapacak o kadar çok þeyi var ki..!?
En baþta ideolojileri yok. Farkýnda deðiller.
Büyük bir kesimi de Kürt Hareketinin onlar için kotarýp, "Al bununla idare et" dediði ideolojiyi kullanýyor, kimisi de, "hele bir araya gelelim, gerekirse o dediðinden de ediniriz bir ara" hallerindeler.
Nadi ÖZTÜFEKÇÝ