NE YEDÝÐÝMÝ BÝLMEK ÝSTÝYORUM!..

04 Kasým 2009 12:24  

 

NE YEDÝÐÝMÝ BÝLMEK ÝSTÝYORUM!..

“TEMA Vakfý, Genetiði Deðiþtirilmiþ Ürünlerin ülkemize girmesine yasal zemin hazýrlayan yönetmeliðin iptali için dava açmaya ve oluþturduðu Bilim Kurulu ile hazýrlayacaðý bilimsel raporla bu konudaki görüþ ve çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaþmaya hazýrlanýyor.

Türkiye, dünyanýn çok az yerinde rastlanýr bir ekosistem çeþitliliðine ve gýda ile tarým için önemli genetik çeþitliliðe sahiptir. Avrupa kýtasýnýn tümünde bulunan bitki türlerinin sayýsý yaklaþýk 12.000 iken, sadece Türkiye’ de saptanmýþ bitki türü sayýsý 9.000’dir. Bunun yaklaþýk % 33’ü yani 3.000 civarýndaki kýsmý ülkemize özgü endemik türlerdir. Bu rakam Avrupa Kýtasý’nýn tümünde 2.500’dür. Bu istisnai derecede yüksek endemiklik düzeyi, Türkiye’ye bu türlerin, özellikle de dünyanýn büyük bölümünün baðýmlý olduðu tahýllarýn türetildiði yabani türlerin korunmasý, tehlike altýna girmemesi veya yok olmamasý konusunda daha da büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Zira günümüzde 15 bitki türü, dünya nüfusunun %90’ýný beslemektedir. Ve sadece buðday, pirinç ve mýsýr dünya tahýl üretiminin 2/3’ünü oluþturmaktadýr.

Türkiye, Yerkürede mevcut olan sekiz önemli Gen Merkezi’nden iki tanesini içine almaktadýr [Vavilov’un (1951) bitkiler için tanýmladýðý önemli Gen Merkezleri: Etiyopya, Akdeniz havzasý, Orta doðu, Orta Asya, Hindistan, Çin +Siyam+Malaya+Java, Güney Meksika + Orta Amerika, Güney Amerika]. Anadolu kendi baþýna ayrý bir kýta deðildir. Ancak, sanki ayrý bir kýtaymýþ gibi, büyük bir kýtanýn sahip olabileceði tüm biyolojik çeþitlilik özelliklerine sahiptir. Dünyada deðiþik ülkelerde yetiþtirilen pek çok bitki ve hayvan türünün orijinal atalarý, bu topraklardan daðýlmýþtýr. Bir bakýma Anadolu ekosistemi, doðal bir gen bankasý niteliðindedir. Bu nedenle Türkiye, dünyadaki jeo-politik önemine ek olarak, jeo-biyotik önemi de büyük olan bir ülkedir.

Tüm bunlar bilinirken, insan saðlýðýný ve gýda güvenliðimizi doðrudan tehdit eden GDO’lu ürünlerin ülkemize girmesini serbest býrakan “Gýda ve Yem Amaçlý Genetik Yapýsý Deðiþtirilmiþ Organizmalar ve Ürünlerinin Ýthalatý, Ýþlenmesi, Ýhracatý, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmeliðin" 26 Ekim 2009 tarihinde Resmi Gazete’de yayýmlanarak yürürlüðe girmiþ olmasýný anlamak mümkün deðildir. Yönetmelikle GDO’lu ürünlerin ülkemize giriþi serbest býrakýlmakta, tüketici satýn aldýðý ürünlerin içinde GDO’lu ürün bulunup bulunmadýðýný öðrenmekten mahrum býrakýlmaktadýr.

Bu anlayýþ ve yaklaþým kýsa bir süre sonra GDO’lu ürünlerin ülkemizde ekilmesine de zemin hazýrlayacaktýr. Böylece insan saðlýðýný tehdit eden GDO iþgali, biyolojik çeþitliliðimiz üzerinde tehdit oluþturduðu gibi çiftçimizin tohum ayýrma hakkýný elinden alacak, çokuluslu þirketlerden tohum almaya mahkum kýlacaktýr.

Ülke genelinde yaklaþýk 370.000 Gönüllüsü ile “GDO’ya Hayýr” diyen TEMA Vakfý, GDO’lü ürünlerin ülkemize giriþini serbest býrakan yönetmeliðin iptali için hukuki ve bilimsel platformda mücadeleye hazýrlanmaktadýr. Yýllardýr hazýrlanmakta olan Ulusal Biyogüvenlik Yasasý’nýn biran önce tamamlanmasý çaðrýsýnda bulunan TEMA Vakfý, Aralýk 2009’da toplayacaðý GDO ile ilgili Bilim Kurulu’nda oluþturulacak görüþ ve çözüm önerilerini kamuoyu ile ayrýca paylaþacaktýr.

TÜRKÝYE ÇÖL OLMASIN! 

TEMA VAKFI

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaþ
0