Meğerse...

10 Haziran 2013 18:36 / 2139 kez okundu!

 


Dün gece...

Bakanlar kurulu toplanmış, Diren-Gezi eylemini tartışıyorlar. Milli Eğitim Bakanı ‘kararlar vermeden önce direnişçileri anlamak için uzmanlardan yardım alalım’ diyor. Hemen kuşaklar konusunda çalışmalar yapmış olan birkaç insan kaynakları uzmanı ve psikiyatrist toplantıya davet ediliyor.

Saatler sonra doğum tarihleri göz önüne alınınca bakanlar kurulunun uyumlu ve kuralcı sıfatlarıyla tanımlanan kuşaklardan oluştuğu anlaşılıyor. Ortaya hükümette ülkemiz nüfusunun yüzde yirmi altısının temsil edildiği ortaya çıkıyor. İleri demokrasiyi ülkemize getirmekte kararlı olan üyeler, rekabetçi diye tanımlanan X, Yaratıcı diye tanımlanan Y ve duygusal diye tanımlanan Z kuşaklarıyla empati kurabilmek için onların özelliklerini öğrenmek amacıyla ellerinde dosyalarla evlerine dağılıyorlar.

Ülkeyi barış içinde yönetebilmek için nüfusun yüzde yetmiş dördünü temsil eden kuşakları iyi anlamak, sağlıklı iletişim kurmak, istekleri konusunda uzlaşabilmek gerektiğinin bilincindeler.

Aynı saatte İstanbul Gezi Parkı'na, Ankara Kuğulu Parkı'na, İzmir Gündoğdu Meydanı'na ellerinde kırmızı karanfillerle bakanlardan, valilerden, çeşitli daire yöneticilerinden oluşmuş gruplar geliyor. Her şeyi sorgulayan WHY (nasıl yani) Y kuşağıyla söyleşmek için çadırların önüne oturuyorlar. Karşılıklı söyleşirken isteyen çay, isteyen ayran, isteyen bira içiyor. Yemeklerini paylaştıklarını, çöplerini topladıklarını, kandillerini kutladıklarını, kütüphanelerini kurduklarını, ölülerine sahip çıktıklarını, hep birlikte ağlayıp, hep birlikte güldüklerini, kimseden emir almadan, kimseye emir vermeden her konuda hemen, organize olabildiklerini gözleriyle görüyorlar. Adalet, özgürlük, aile, sevgi, dayanışma, paylaşma değerlerini sahiden içselleştirerek yaşadıklarını, tüm isteklerinin yalansız, dolansız, katılımcı, bağımsız ve adil bir demokratik düzen olduğunu anlıyorlar.

Parklardaki yetkili konuklar geçmiş günlerde, bir şiir, bir slogan, bir başörtüsü uğruna yaşadıkları acıları anımsıyor, yürekler yumuşuyor, emir vermeye alışmış diller tutuluyor, tabular sarsılıyor halka verilen helalleşme ve BARIŞ sözleri anımsanıyor. Park sakinleri mutlu, resimler çekiyorlar, anında tüm dünyayla paylaşıyorlar.

Konuklar ve Gezi direnişçileri bundan böyle ülkenin yüzde yüzü olarak tüm canlıları ilgilendiren bütün projeleri birlikte yapma ve hayata geçirme kararı alarak sarılıyorlardı kiii... gülümseyerek uyandım.

MEĞERSE RÜYAYMIŞ.


Nevzat Süer SEZGİN

10.06.2013


 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.