1980 öncesinin ilerici gençlerinden Nihat Üstün, bankacılıktan emekli olduktan sonra yoğunlaştığı felsefe çalışmalarından ve sıra dışı politik yaklaşımlarından artık bizi de yararlandıracak. Aramıza hoş geldi :)

 

******

 

Sevgili Arkadaşlar,

 

Bu ilk yazımda sadece ilerde değinmeyi düşündüğüm birçok konuya başlıklar altında yer vermek istiyorum.

Bunlardan bir tanesi, sol kesimlerin yıllarca kullandığı “devleti ele geçiren erk” meselesidir.

Bir diğeri retorikten ve yüzeysellikten kurtulup “kavramsal konuşabilmemiz”dir.

Din ve bilim konularının tartışılmasını önemsiyorum. Nietsche’nin “Bilim kilisesinin müritleri olmak” sözü üzerine de konuşmamız gerekir. Çünkü Türkiye’de aydınlanma meselesi de sorunlu bir algı olarak duruyor.

Sekülerizm konusunda konuşmamız gerekir. Bunu da temel eserler üzerinden konuşmalıyız. Sekülerizm neden batıda J.Locke gibi dindar kesimler tarafından teorileştirilmişken doğuda bu farklı yapılandırılmıştır. Kemalistlerin sekülerizm algısındaki sorunları da konuşmalıyız.

Doğunun geri kalmasındaki Gazali-Rüşt meselesini tartışmalıyız. “Gazali’nin gericiliğinin doğuya ve bu güne yansıyan etkileri” gibi yanlış, yüzeysel ve basit bir yaklaşım da var.

HDP-PKK’yi “devlet ve meşruiyet” üzerinden konuşmalıyız.

Özellikle oryantalizmi konuşmalıyız.

Felsefe konusunu ele almalıyız.

Modernizm ve postmodernizm konularını konuşmalıyız.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar.

Görüşmek dileği ile.

 

Nihat ÜSTÜN

06.03.2018

 

Son Güncelleme Tarihi: 07 Mart 2018 14:17

 

Yorumlar
Uyarı
Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız. Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz. Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.