Gençliğin de siyasetin de sivil kazancı: GENÇ SİVİLLER
14 Nisan 2010 10:00 / 3765 kez okundu!
Geri dönüp sözlük yazılarıma bir göz attım. Meğer Genç Siviller için ne kadar çok yazı yazmışım… “Gençlik hareketi yıllarımda, sıra dışına çıkıp yapabildiklerimin ve çok istememe rağmen yapamadıklarımın onlar tarafından başarılmasından galiba çok mutluyum. İyi ki de yazmışım o yazıları… Yoksa Genç Siviller ilk ortaya çıktığındaki düşüncelerim ve sonrasında sözlük çarpışmalarında yazdıklarım, onlar beni bilmeden benim onları canhıraş biçimde savunmalarım, duman olup havaya uçabilirdi.
Sözlüklerdeki Genç Siviller başlığına yazdıklarımdan örnekler aşağıdadır. Özel isimlerin ve cümle başlarının, sözlüklerde hep küçük harf olduğunu hatırlatayım…
İronik eylemleri, aklı başında herkesi düşündürmeli
854. siyah ya da beyaz olmaya zorlanan gençlerin gri renk arayışlarının güzel ürünlerinden biri olan sivil gençlik hareketi; simgeleri iyi ki asker postalı değil, bildiğin bezden spor ayakkabı... bazıları sözde markasına takılsa da bu, muhtemelen onların marka tutkunu olduğunu gösterir, genç sivillerin değil.
acı acı gülümsetirken ideolojik koşullanmalardan uzak kalmaya çabalayarak demokrat olmayı bize anımsatan ve aynı zamanda düşünmenin bize sağladığı ayrıcalığı mizah ile gösteren, belki de teşekkür borçlu olduğumuz akıllı, zeki ve kimilerimizin zor anlayacağı biçimde farklı görüş ve yaklaşımlarda ama demokrat genç siviller ortak paydasını yaratmayı başarmış gençler onlar.
başörtülü kadınların, `söz konusu özgürlükse hiçbir şey teferruat değildir` bildirisine eli değmiş sağduyulu, akıllı gençlik. işin güzel olan yanı çoğunun başörtülü olmayışı. yani empatiden haberli onlar.
başörtüsü yasağına karşı çıkan hareket, bu kapsamdaki ilk etkinliğini "hayır! benim babaannem gibi olsun" adı altında galatasaray postanesi önünde yaptı.
bazıları şiddet ile, bazıları savaş ile, bazıları mafyatik örgütlenmelerle, kimileri de kendini eleştirmeyi beceremediği için 21. yüzyılın dışına düşmeye başlayan ideolojilerle bu toplumu "adam etme"ye çalışırken; onlar bu topraktan beslenen yaratıcı beyinler olarak, ironiye aşina kuşaktan olanları eğlenirken düşündürtmeye de devam ediyorlar. örnek bir girişimleri için:
(bkz: üniversiteye başörtülü girebilmek için el kitabı)
sayıştay'a yönelik olarak, onların muhtıra yayınlama ihtimallerine karşı ironik eylem yapmış olan gençlik hareketi;
ispanya'da el pais'in yazarı 75 yaşındaki javier pradera'yı istanbul'a getirtip "darbeyi nasıl durdurduk?" başlığı altında bir panelde sunum yaptıran grup.
anayasa mahkemesi'nin, anayasanın değişiklikle üniversitelerde başörtüsüne özgürlük getiren maddesini iptal etmesinin ardından ankara'da yapılan toplantının düzenleyicilerindendir.
genç sivillerin, mülkiyeliler birliği'nde 'demokratik alanda darbe yasaktır' adıyla 8 haziran 2008'de düzenlediği söyleşiye, prof. dr. baskın oran, mazlum-der başkanı ayhan bilgen, dtp milletvekili hasip kaplan, devrimci sosyalist işçi partisi (dsip) genel başkanı doğan tarkan, eski milletvekili mehmet bekaroğlu ile genç siviller hareketi'nin sözcüsü turgay oğur katılmıştı.
batman'da hürriyet'in insan hakları (!) trenini protesto ederek ikiyüzlülükle arasına net bir mesafe koymuşlardı.
ermenistan türkiye maçında erivan'da stadyumda, türkçe, ingilizce ve ermenice yazılar taşıyan bir pankart açan eylemci, demokrat gruptu.
(bkz: sınırsız kardeşlik zamanı)
(bkz: time for borderless brotherhood)
27 mayıs 1960 yılındaki askeri darbe'nin yıldönümünde yeni bir demokratça girişime imza atan; mevcut darbeler ve girişimler içinden hiç birisini onaylamayan, kendi deyimleriyle "hiç favori darbesi olmayan" demokrat, eylemci gençler.
(bkz: yassıada demokrasi adası olsun)
sivas katliamı nedeniyle bir bildiri yayınlayarak kendilerini sünni hareketi diye suçlayanları utandıran topluluktur.
"2 temmuz'da orada olamadığımız, 'durun kalabalıklar!' diye bağıramadığımız için tüm hayatını kaybedenlerden af diliyoruz" diyorlar. bunu diyerek binlere kişinin sevgisini, saygısını bir kez daha kazanmış gençler; sanki hepimizden daha olgunlar.
işçiler için bir şey yapmıyorlar diyenleri tuzla için, ayrıca 1 mayıs pankartlarıyla; akp'ye karşı bir şey yapmıyorlar diyenleri de cemil kaktüs çiçek'i, batma yeter artık diyerek utandıran gençlerdir. üstelik bunları diyenler de kendileri gerçekten hiç bir şey yapmıyor.
onlarca etkinlik ve basın açıklaması, onlarca konferans ve toplantı, onlarca zekice girişim genç sivillerin son 2,5 yılda ne denli etkin olduklarını ve nereden nereye geldiklerini, toplumu etkilemeyi nasıl başardıklarını gösteriyor.
gündeme getirdikleri konular her zaman toplumun tartışmasının merkezine oturuyor. toplum bu tartışmadan sonuçta kazançlı çıkıyor mutlaka...
tabu olduğu öne sürülen bir çok konu genç siviller aracılığıyla tabu olmaktan çıktı, olağanlaştı.
toplum için canalıcı her konuda onların sağduyulu, ironik ve demokrat bir biçimdeki tutarlı yaklaşımlarına artık alıştık.
onlar kendileri hakkındaki eleştirilerden de yararlanıyorlar. bir seferinde gözden kaçırdıkları bir konuyu gelecek sefer dengeliyorlar. bu nedenle kendileriyle ilgili tutarlı eleştiri getirenlere her zaman sıcak bakıyorlar. ancak kendilerine yeminli düşmanlık yapanlar için de üzgünler. onları anlamaya çalışıyorlar ama onlara hak vermiyorlar.
hiç bir etkinliğin içinde olmayan, binde bir katıldığı bir işi de abarttıkça abartan, düzgün okunup bitirilmiş bir tek kitabın bile insanda uyandırdığı olumlu duygudan kendilerini yoksun bırakan, genç sivilleri inatla akpli, amerikancı, şeriatçı, türbancı, sorosçu, liberal diye damgalamaya çalışmaktan başka bir iş yapmayan kişileri ise insafa davet ediyorlar.
kimi nedenlerle onları sevmediğini söyleyenlerin bazıları, sadece onlara kızgınlıkları dolayısıyla, onların demokrat özünü ve günümüzdeki değiştirici, olumlu işlevlerini görmezden geliyor. ancak bu görmezden gelme, görmezden gelenleri körlüğe götürüyor.
çünkü onların içinde akplisi de var, sosyalisti de, sosyal demokratı da, özgürlükçü solcusu da, liberali de, muhafazakar demokratı da, devrimcisi de, türbanlısı da, başı açığı da, alevisi de, sünnisi de, türkü de kürdü de.... iyi ki de böyle. onların durumu türkiye'nin pek alışmadığı bir kesit sunuyor bize. yeni bir durum. her yeni durum gibi algılamakta zorluk çekiyoruz. çünkü çoğumuz eski kavramlarla düşünüyor. oysa yeni durumları eski kavramlarla algılayamayız, yorumlayamayız.
yani yeni olan durum, bizi tembellik yapmaya değil aktif olmaya çağırıyor, hem beyin tembelliğine hem siyasi tembelliğe karşı uyarıcı oluyor.
genç sivillerin kapsamı türkiye'nin son yıllarda yaşadığı değişimin, yenilenmenin belirtisidir ve sonucudur. tüm eksiklerine rağmen yaptıkları, demokrat kültürün yeni kuşaklarda filizlenmesi, daha geniş bir kesime ulaşması için çok hayırlı olmuştur.
bu toplum genç sivillerden çok şey öğrendi.
kendi adıma teşekkür ederim.
(nuhungemisi, 05.02.2010 22:47 ~ 23:01)
“Genç Sivilceler”
859. kimi yazarlar genç siviller için, siğiller, sivilceler benzetmelerini yapmayı büyük bir zeka ürünü olarak görüyor olabilirler ama genç sivillerin ironik eylemleri karşısında pek sönük kaldıklarını da kabul etmeliler.
durumu ciddiye alan birisi size şöyle diyebilir çünkü: "sivilce; organizmanın, rahatsızlığını dışa vuruş biçimidir; bunun genç olanları çok önemlidir çünkü bir sorunun, bir hastalığın en erkenci belirtileridir;
ancak dikkat genç sivilceleri çok sıkıştırmamak gerek, o zaman yanlış bir dış müdahele nedeniyle organizmanın zorlanması, organizmanın hayatına ve ruhuna onarılmaz zararlar verebilir;
rahat bırakın genç sivilceleri, olgunlaşsınlar sakince; ilerledikçe, onları doğuran nedenler azaldıkça kendi kendine kurudukları da görülmüştür; yeni hastalıklarda yeni sivilceler olarak doğdukları da...
bunların sosyal versiyonları da vardır; çok ellerseniz, çok zorlarsanız bünyeyi bozarlar; bereket ki onlar çok aşinalar ironiye, ironiye tapanlara taparlar; üstelik kendi tapınmasıyla da dalga geçecek kadar ironikler.
onlar olmasaydı sosyal ya da sosyal olmayan bir sürü hastalığı, bünyeyi sardıktan sonra keşfedecektik, elden gidecektik... iyi ki varlar ve iyi ki bizi zaman zaman, hiç aklımıza gelmeyen biçimlerde zekamızla, aklımızla uyararak ironi manyağı değil, ironi delisi değil ironisi velisi yapıyorlar ve bizi vicdanımızla başbaşa bırakıyorlar..."
(bkz:ironik gerçekçilik)
(bkz: hepimiz genç sivilceleriz)
(bkz: hepimiz genç siğilleriz)
(nuhungemisi, 06.02.2010 01:08)
932. çok akıllıca, zekice, dalgacı eylemlere imza atan sivil düşünceli gençler.
bugünlerde yapılmış chp'ye destek amaçlı bir eyleme de önderlik etmiştir. anayasa mahkemesine daha iyi ve daha çok dosya taşıması için gereken insan kaynağını geliştirmek amacıyla yapılan dalgacı dosya taşıma yarışmasını,liderlerinden ceren kenar televizyonlarda ciddi bir tavırla savunmuştur.
ülkemizde ironik eylemlerle ciddiye alınmayı hak eden, ciddi tek gençlik hareketi haline gelen genç siviller'in sayesinde, "ciddi" görüntülü kimi partilerin ve onların gençlik örgütlerinin ne denli ciddiyetsiz hatta komik olduklarını görme fırsatımız oldu. bu kesinlikle az şey değil.
iyi ki varlar.
(nuhungemisi, 30.03.2010 00:08)
Genç Siviller varken, tabela gençlik örgütleri yaratmanın anlamı nedir?
937. gençlik algısını değiştirmiş sivillerdir.
eylemci gençler algısını değiştirmiş, kavramın içini yeniden doldurmuş gençlik örgütlülüğüdür. yaptığı işler ortada... bir kaç yıldır her yaptığını küçümsemeye, aşağılamaya çalışanlar bile farkına varmadan böylece onu sadece övmüş olduklarını farkedemiyorlar. başlığı baştan okuyun, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
çünkü onlar, örgütlü gençler algısını değiştirmiş, kavramın içini yeniden doldurmuş gençlik topluluğudur.
topluluk algısını değiştirmiş, kavramın içini yeniden doldurmuş gençlik çoğulculuğudur.
çoğulculuk algısını değiştirmiş, kavramın içini yeniden doldurmuş; türbanlıyı, aleviyi, solcuyu, liberali, demokrat bir gençlik çerçevesinde birleştirmeyi başarmış, anadolu insanının ufkunu genişletmiş, hepimizin yüzünü ağartmıştır.
onları değerlendirmeye, yorumlamaya çalışanların bir türlü hedefi vuramamasının altında işte bu yatıyor. çünkü genç sivillerin karşıtları eski ölçüleri kullanıyorlar, değişen zamanın, faklılaşan köprülerin ve onun altından geçen, zenginleşen, enginleşen, kabına artık sığmayan suyun farkında değiller.
onların çoğu eski kalıpları kullandıklarından dolayı suyun değişimini göremiyorlar.
değişenin sadece suyun çerçevesi olduğunu sanıyorlar, oysa o çerçeveyi de tanımlayanın ve aşabilenin genç siviller olduğunu kendileri değilse bile ilerde çocukları çok iyi anlayacaktır.
çünkü çocukları vesayet rejimini tarih kitaplarında okuduklarında bile anlamakta zorlanacaklar, hele babalarının o rejimi bu kadar yanlış bir iştahla savunmasını hiç kavrayamayacaklar, birisi anlatsa da inanmakta zorlanacaklardır. çünkü onlar o sırada genç sivillerin en yeni neslinin temsilcileri durumunda olacaklardır.
babalar için, ilerdeki epeyi acı bu durumu farketmek için, hala geç değil.
genç siviller'in en son eylemi üzerine ön yargısız düşünmeye başlanarak ilk adım atılabilir.
ikinci adım, bu başlığın en başına dönüp ilk yazıdan başlayıp sakin biçimde okumakla atılır, bugüne gelinir.
üçüncü adım, değişim adımıdır. bu, mutlaka onları bundan sonra desteklemek anlamına gelmeyebilir.
zamanı, akışı, değişimi başka bir gözle algılamaya geçmek, yaşamımıza yeni bir perde açabilr.
genç siviller, perdenin algısını mutlaka değiştireceklerdir.
çünkü onlar, sizin, gelecekte çocuklarınızın yüzüne sıkılmadan bakabilmenizi istiyor ve bunun için eylem yapıyorlar.
genç siviller sizin için uğraşıyor.
hala algılamadınız mı?
(nuhungemisi, 03.04.2010 22:02 ~ 22:05)
Bir atımlık barut değillermiş meğerse
939. "genç askerler rahatsız, gazından çok çekmiş olanların çocukları belki;
sloganları var ama slogancı değiller;
milliyetleri muhtelif ama milliyetçi değiler;
maço değiller, feministliğe gerçek eşitlik derken ne kabalar ne dayı;
dünyalı, yurtsever gençler; yerel köyün evrensel, demokrat kabadayıları;
sağcı değil, solcu değil ama sadece futbolcu olmadıkları da kesin;
atatürkü seven, önemseyen ama atatürkçü olmayan;
batıya koşarken doğulu kimliklerinden utanmayan ama batılı olmanın önce iyi bir doğulu olmaktan geçtiğini bilen;
batı kimliğindeki doğuyu bulunca, o sıra kendi doğusunun eleştirisini yapmakla meşgul olduğundan, bulduğuyla öğünmeyen; yalnızlığı seven ama (bir + bir)in 2 den çok ettiğini bilen ve fakat kalabalığa da tapınmayan;
çölde çay, kutupta kardelen kıvamında bir gençlik hareketi, üstelik inanılmaz ama turgut uyar'dan haberliler;
kendilerini tanımlarken "bu topraklar üzerinde 16-35 yıldır ikamet eden, bu ülkenin hastanelerinde doğmuş, okullarında okumuş olan, herkes gibi cem yılmaz esprilerine gülen, babam ve oğlum filminde ağlayan, kimsenin üniformasını giymeyen, şiddetle uzaktan yakından bir alakası olmayan, uzun ve sağlıklı bir ömür sürmek isteyen, ilerde çocuklarına iyi bir gelecek bırakma hayali kuran türkiye cumhuriyetinin sıradan vatandaşları" diyecek kadar alçakgönüllü gençler;
ironik, sorumlu, dalgacı takılan, ülkemin bugün en çok ihtiyacının olduğu yeni tür aydın tipinin en genç temsilcileri"
başka bir yerde, 14 kasım 2006'da genç siviller üstüne bunları yazmıştım. ekşi'deki ilk genç siviller entrysi ise 22 nisan 2007 tarihli.
düşünün:
1. genç siviller daha çook yeni ve onlara minik bir destek vererek, az da olsa bir risk alıyorsunuz. adamlara demokrat dedik, tam tersi bir çizgide gidebilirlerdi, gitmediler, çizgilerinde derinleştiler.
2. ironik bir tarzları var diyorsunuz ama adamların belki bir atımlık barutu vardı ve seni yanıltacaklardı, olmadı. ironik eylemcilik diye bir tarz ürettiler bu 3,5 yılda.
3. renkli, çoğulcu dedik, hakikaten beni yanıltmadılar, kimliklerini bir maske gibi taşımadıklarını, en başta birbirlerini ötekileştirmemeye çalıştıkları için de, topluma özgürlük, karşılıklı kimliklere saygı duygusu aşılamaya çabalıyorlar hala...
son 6 ayda genç siviller başlığına yazdıklarıma bakarak beni test ederken onları da samimiyet sınavında sorgulayabilirsiniz.
(nuhungemisi, 08.04.2010 15:37)
nuhungemisi
13.04.2010
Siteleri şöyle: www.gencsiviller.net