Kenan Evren'in yargılanması ve Nisan Tezleri
07 Nisan 2012 15:26 / 5589 kez okundu!
nuhungemisi yine olmadık bir iş yaparak 12 Eylülcülerin yargılanması sırasında kimi sol grupların yalpalamasını (özeleştiri yapmadan Ankara adliyesi önüne gelmelerini ya da meseleyi sonuçsuz bir tiyatro gibi niteleyip tembel nihilistlik yapmalarını, daha da vahimi, bu "komedi"ye karşı bayrak açmalarını) eleştiriyor. Hem de bunu, onların yanlış adımlarını Lenin'in Nisan Tezleri'ndeki taktikleriyle yüzleştirerek yapıyor.
***
"herkesi, herşeyi yargılamayacaksak, bu davanın anlamı yoktur, kandırmacadır," diyen toptancıları, ya hep ya hiççileri de anlamaya çalışalım, bir kısmı en azından samimi bir kısmının ise belli ki iştahı yok.
demokratik haklar için mücadeleyle iktidar mücadelesini birleştirmek başka nedir ki?
sizi gidi 'komünizmin bir çocukluk hastalığı'ndan mustarip olan yanlış solcular; yoksa her şeye sadece "hayır" demekle, iktidarın bir gün armut gibi kucağınıza düşeceğini mi sanıyordunuz?
bakınız 90'lı yıllarda mecliste ve toplumda "141, 142 ve 163. madde kaldırılsın mı?" diye tartışılırken, paranoya yapıp "önerilen bu yasada sadece 141, 142 kaldırılsın denseydi ben de "evet" derdim ama 163. maddeyi de ekleyerek çıkarmak ve şeriatın yolunu açmak istiyorlar, bu nedenle Türk Ceza Yasası'ndaki bu değişikliğe karşıyız" diyenler yanıldılar ama pek uslanmadılar ve karavana atmayı sürdürdüler. bu yasaya destek veren halk ve vekiller ise, sadece kendini değil başkalarını ilgilendiren konularda da özgürlük istediklerini deklare ederek, dindar kesimler nezdinde doğru bir demokrat tavırla olumlu puan kazandılar.
karavanacılar, 2011'deki son referandumda da kısmı değişiklik yerine tümünü değiştirmeyi önermedikleri için akp'ye kızıp yine oruç bozdular ve yine 'hayır' diyerek, referandum sonrası 12 eylülcülerin yargılanmasının yolunun açılacağını umanlarla da dalga geçtiler.
yaşam yine onları değil akıllı bir taktikle yetmez ama evet diyerek kendilerini akp evetlerinden ayıran ancak referandum öncesi ve sonrası geniş kitlelerle (%58) birlikte yanyana yürüme olanağı elde edenleri doğruladı. hayır ve boykot diyenlerin önemli bir kısmının yeni oluşan cephede yerini alması güzeldi. küçük bir özeleştiri yeterliydi.
özetle sözümüz fili yemek istediğini söyleyip ipe un serenleredir; kardeşler, fili parçalayarak yemelisiniz; yoksa iştahınızdan şüpheye düşürürsünüz.
kendilerine kimi kutsal kitaplardan doğrulama arayanları da anlayışla karşılayıp destek olalım: Ekşi Sözlük; (bkz: #27307772)
http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=28060527
***
Ekşi Sözlük; (bkz: #27307772)
Nisan Tezleri ve Ekim Devrimi kitabı, strateji ve taktik ustası vladimir iliç lenin'in önemli bir eseridir.
lenin'in dehasını çok kısa özetlemek gerekirse; en başta sayılacak olan elbette, küçük de olsa, doğru bir strateji ve tutarlı taktiklerle donanmış bir partinin ortaya çıkmasını sağlamasıdır. tabii burada söylediğim her küçük devrimci partinin savunma duvarlarıdır ve gelecek hayalleridir. unuttukları nokta, bu partinin iyi devrimci önderlere, zamanın ruhuna uyarlanmış sağlam bir teori ve tutarlı, doğru taktiklere duyduğu ihtiyaçtır. yoksa her küçük partiden bolşevik partiler türeseydi, şimdi başka şeyleri konuşur olurduk.
lenin ile ilgili diğer bir kaç nokta da şöyle:
1. 1917 şubat devrimi sırasında ve öncesinde ısrarla birinci dünya savaşından çıkılarak barış yapılmasını ve çarlığın yıkılmasını savunmuştur. böylece o sıralarda küçük bir grup olan bolşevikleri; çarlık karşıtı burjuvazi, köylülerin önemlice kısmı ve aydınların çoğunluğuyla aynı cepheye yerleştirmeyi başarmıştır.
2. silahlı mücadeleyi, boykotculuğu, sendikal mücadeleyi mutlaklaştırmamıştır. abartanları eleştirmiş, çocukluk hastalıklarına karşı uyarıcı olmuştur. bunun yanında politik mücadelenin önüne işçiciliği, ekonomizmi koyanlarla da ustaca polemikler geliştirmiş ve onların etki alanlarını sınırlamıştır.
3. sosyalist devrimci sr'lerin toprak programını akılcı bir uzlaşmayla kabul etmiş; karşı çıkan bolşeviklere "bu program bizim için yetersizdir, eksiktir ama sr'ler iktadarda bile olsalar bu programı yaşama geçiremezler, bunu ancak biz yapabiliriz" diyerek bolşevikleri bu ittifak sayesinde geniş köylü kesimleri ve onların yanlış radikal önderleriyle değme noktalarında tutmuş, bolşeviklere yeni hareket alanları açmıştır. bugünlerdeki anayasa değişiklikleri tam kendi istedikleri gibi değil diye kendilerini "boykot" gibi tumturaklı sloganlarla pasifliğe hapsedenlerin bu taktiklerden öğreneceği ne çok şey varmış aslında...
4. bütün iktidar sovyetlere sloganı da taktik dehanın ürünüdür ve küçük bolşevik partisini, geniş kesimlerin dikkatini çeker konuma getirmiştir. sonrasını biliyoruz... hatta ne yazık ki daha sonrasını da...
5. meraklıları şu sıralarda zaman ayırıp nisan tezleri ve ekim devrimi ve iki taktik kitaplarını okurlarsa yeni bir gözle güzel yorumlara ulaşabilirler.
teori ile güncel politikayı bu kadar başarılı biçimde birleştiren, harika geliştirici polemiklere imza atan bu ustayı anmanın en güzel yolu, onu yeniden okumak, onun eleştirilecek yanlarını da korkmadan ortaya koymaktır. tabulaştırmak, putlaştırmak onu öldürmektir.
lenin'in heykelleri kalkabilir ama eleştirilebilirse, fikirleri daha uzun yıllar yaşayacaktır.
özetle, iyi eleştiriyi hak etmiş bir liderin, yeni okumalara ve yeni yorumlara açık kitabıdır.
(nuhungemisi, 06.02.2012 18:23)
http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=27307772
