TKP'nin ramazanda imsakiye dağıtması - Sözlük Yazıları - 5
10 Haziran 2017 14:35 / 3822 kez okundu!
16.01.2009 tarihinde İTÜ sözlükte, TKP’nin ramazanda imsakiye dağıtması (ki aslında öyle bir şey yoktu ama ya olsaydı) diye açılmış bir başlığa bir yazı yazdım. Başlıkla dalga geçenlere karşı işi ciddiye aldım. Üstelik bu günkü TKP’nin işin çoook uzağında olduğunu bilmeme rağmen.
“bunu yapan bir parti,
1. büyük bir müslüman çoğunluğun ülkesinde dans ettiğinin bilincinde olarak yani hem kendisi olacak hem de kitleye karışacak olmanın sıkıntılarını teoride ve pratikte göğüslemeyi öğrenmeye çabalıyor demektir;
2. dar alanda kısa paslaşmalar dönemini aşmış, uzun toplarla rakibin gerisine sarkmaya başlamıştır;
3. küçük bir partiyken kendi içindeki ateist, deist, agnostik çoğunluğun etkisinde olup; doğru taktikler sonucunda geniş kitlelerle sıkı ve düzenli bağlar kurduğu için; özünü yitirmeden giderek toplum içindeki çoğunluğu etkilerken ondan etkilenen, etkilendikçe çoğunluğu daha fazla cezbeden bir partiye doğru ilerliyor anlamına gelir;
4. marksizmin doğu konusuna, islamiyet'e bakışındaki 150 yıllık eksikliğinin bilincine varmış; avrupa merkezci bakıştan kendini sıyırıp, marksizmi yerellikle ustaca birleştirmiş bir parti olmaya başlıyor demektir;
5. kitleselliğe inanan, kitleselliğin getirdiği zorunlu pragmatizmin, popülist kimi adımların kaçınılmaz oportünizminin teori üzerindeki etkisini en aza indirmek için de özel olarak çabalayan, bu toprağın dilini keşfetmeye kararlı bir kadro işin başında demektir;
6. el farabi'nin, ibni sina'nın, imam gazali'nin, ibni rüşd'ün özelinde felsefecileri tartışmadan; islamın ilk akılcı akımı olan mutezileyi bilmeden, özümsemeden, aşmadan; şeyh bedrettin'i, pir sultan abdal'ı, yunus emre'yi, mevlana'yı gerçek yerlerine oturtmadan, geniş kesimlerin kendi diliyle onlara içerden konuşmaya başlamadan, bu ülkede iktidar hedeflemenin anlamsız olacağını anlamış bir parti oluşuyor demektir.
7. yani bunu bir sahtekarlık ya da kandırmaca unsuru olarak değil; herkesin inandığı ve inanması gereken bir inanç unsuru olarak gördüğünden de değil; bunu tıpkı bir komünistin ramazan bayramı'na şeker bayramı diyerek de olsa katılması, cami duvarına bilerek gidip işememesi, bir cenaze töreninde klasik usullere riayet etmesi babında ele almayı başarabiliyorsa, bu ülkede bir şeylerin değişmesi umudunu taşımak mümkündür artık.
hüzünlü olan ise böyle yapacağı varsayılan siyasetin bundan çok uzak oluşu; eskaza yapacak bile olsa öteki uca savrulup gitme olasılığının daha fazla oluşudur.”
nuhungemisi
18.09.2009