GELECEK GEÇMÝÞ OLMAYACAK

26 Mayýs 2010 00:56 / 2189 kez okundu!

 


Bir dönem geçirdik. 1973 ile baþlayýp 1980 ile sonlanan. O günlere baktýðýmýzda örgütler canlanýyor gözümüzde. Kadýn, erkek, genç, iþçi, memur, köylü ve daha birçok çevreden 100 binleri kapsayan örgütler.

Kendi iþlevini yerine getirmek için didinip duran örgütler.
Binlerce gönüllü, insanlara ulaþmak için, onlarla baðlar kurmak için çalýþýyordu.Yüzlerce militan da onlara zarar gelmesin diye gece gündüz koþuþturup duruyordu.
Çok yoðun bir süreçti. 14 yaþýndan 21 yaþýna çok hýzlý geçtik. Genciz diyorduk. Bugünden baktýðýmda genç olduðumuzun tartýþýlýr olduðunu düþünüyorum.
Öðrenirken genç, uygularken gençtik. Farkýnda olsak da olmasak da.
Gençlikte görmediðimiz, atladýðýmýz çok oldu.
Hep inandýk. Doðrudur dedik. Çekinmeden, yüksünmeden samimi olarak koþtuk, koþuþturduk. Çok kaybýmýz oldu. Çok.
Üzüldük. Aðladýk. Hep birlikte durduk. Birlikte durmak için çok çabaladýk.
Mutlu olmanýn bir yolunu bulduk. Umut öylesine sarmýþtý bünyemizi, kendi doðrumuzun yolculuðu yeteri kadar sihirliydi.
Unutuyor, umutlanýyorduk her olumsuzluðun sonunda.
Ne kadar eve girdik. Hangi evlerde kimlerle ne yemekler yedik. Çaylar, kahveler içtik. Söyleþtik.
Ne kadar yabancýydý o evlerde yaþananlar. Ne çabuk bizden kabul ettik o yaþamlarý.
Hiç unutmam; bahçeden toplanan roka ve yeþil soðan eþliðinde öðle ve akþam yemeklerini yediðimiz bir evde aylarýmýz geçmiþti.
Çok þaþýrmýþtým bu yemek düzenine; çabucak da alýþmýþtým.
Girdiðimiz her evde bir þekilde yaþama olan ilgi deðiþiyordu.
Umuda dönüktük. Bu umut bir þekilde akýyordu yaþamlara.
Doðurduðu soru hesabýný yapmýyorduk.
Sorularýn zenginliðini dikkate aldýðýmýzý anýmsamýyorum.
Her yöneliþ, sorularýyla birlikte var oluyor aslýnda yaþamda.
Çok sonra öðrendik yeni ile gelenin bu boyutunu.
Kaç alan doldurduk, gitmediðimiz fabrika önü, eline bildiri tutuþturmadýðýmýz insan kalmadý diye anýmsýyorum. Bütün sokaklarda yazýlar afiþler, mumlu kaðýttan teksir edilmiþ milyonlarca bildiri.
Onlarca tirajý olan dergi, satýr satýr çizilip ezberlenmeye çalýþýlan kitaplar. Toplu durmak için öylesine çalýþtýk ki “ben”i unuttuk. Kazanacaðýmýzdan emindik, tarihen haklýydýk.
Yaþamýn yoðunluðu, etrafýmýzdaki kalabalýk içinde yalnýzlýðýmýz bir yýldýz kaymasý gibi görünüp yok oluyordu.
Bu yalnýzlýk birgün gerçek oldu.
Tüm ýþýklar birer birer söndü.
Kendimize kaldýk. Ýnanamadýk.
Ýlk sorun burada baþlýyor. Kendimize kaldýk. Ýnanamadýk.
Yoktular o örgütler. Bir arada durmadýlar. Bir anda deðil göz göre göre, beklene beklene yok oldular.
Sokaklar, fabrika önleri, okul duraklarý sessizleþti.
Özledik. Özledikçe direndik. Bildiðimizi uygulamaya çalýþtýk.
Yok olan o kadar fazlaydý ki, eksikliði azaltamadýk. Bir yaþam, belki yaþam alýþkanlýðý kaydý gitti elimizden.
Ýki kutuplu dünyada tercih edilecek bir güneþ bulabiliyorduk belki de.
Tek kutuplu dünyada yeni güneþ yaratýlabilir mi?
Ýkinci sorun burada.
Bugüne geldik. Otuz yýllýk bir uzaða.
Býrakanlar olduysa da. Yýlmayanlar, bir þekilde eskiyi canlandýrmaya, eskiyi yenilemeye çalýþanlarýn sayýsýnýn da az olduðunu söylememiz doðru olmaz.
ÖDP dediðimiz örgütlenme denemesinin üzerinden de 15 yýl geçti.
Eksikliklerimizi tanýmladýysak da anlatamadýk. Çok güzel iþler yapabileceðimiz bir örgütlenme kaydý gitti ellerimizin arasýndan.
Çok güzel günleri anýmsasam da, yerin 7 kat altýnda yapýlan kurtuluþ grubunu Tasfiye Genel Kurulu'nu hiç unutamýyorum.Parti içinde küçük bir grubun tasfiyesi için çýkýlan yolun partiyi tasfiye ettiðini kaç kiþi anladý. Þu anda da onu anlamayanlarýn olduðunu düþünüyorum. Kazanýrken kaybetmek, giden hiçbir zaman tek kiþi olmadý, terk etmek terk edilmeyi hak ettirdi her zaman.

O an çekip gittim. Hedefim anýlarýmýn yoðun olduðu Kýzýlay oldu. Ýyiki de öyle yapmýþým. Yanlýþý terk etmek kolay olmalý?

Birinci çözüm de burada.
Yeniden öðrenmeye baþlamanýn noktasý burada.
Yeniden öðrenmek önemli ölçüde öðrendiklerimizi yaþamýmýz için düzenlemektir. Unutmak deðil.
Ýnsanlarla iletiþim kurmak olanaklý. Bu iletiþimin kendi koþullarý olduðunu kabul etmek zorunlu.
Ýlk adým, her insanýn doðrularýnýn olduðunu öngörmek zorunluluðu çýkýyor karþýmýza. Bizimle bile çakýþan doðrularý.
Demek istediðim kendi doðrularýmýzý kabul ettirmek için yola çýkmak nafile.
Ortak doðrularýmýzý bulup onun üzerinden kendi yanlýþlarýmýzý gidermeliyiz.
Doðrular bütünü olarak yaþamamýz bizi teskin etmiyor, etmeyecek. Yanlýþlarýmýzý saptamak hedef saptamamýzý kolaylaþtýracaðý gibi, bugünkü bunalýmdan çýkmamýzý saðlýyacaktýr.
Bu bizim doðrularýmýzýn az olduðunu, temellerinin saðlam olmadýðýný göstermez. Doðrularýmýzý kavramamýzý zorlaþtýran yanlýþ zenginliði elimizi ayaðýmýzý, dilimizi, zihnimizi baðlýyor. Bu baðdan kurtulmalýyýz.
Ýkinci çözüm; tek kutuplu olarak algýlanan bugünkü dünyanýn zenginliðinin azalmadýðýný fark etmek.
Örtüler örtülmüþ; ezberlediðimiz yerlerde aradýðýmýzý elimizle koymuþ gibi bulamayabiliriz.
O zenginlik oluþmuþ. Üzerine de yenilerinin konulduðuna kuþku yok.
Hareket edeceðiz, kavrayacaðýz, deðiþeceðiz.
Geçmiþe ait olanlarý unutmayacaðýz, eskiyeni býrakmayý, yeni ile yýkanmayý bileceðiz.
Eþit ve adil dünya isteðimiz var ise.


Nurettin Akbaþ

20.05.2010

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
25 Mayýs 2010 16:51

nuhungemisi

Sevgili Nurettin;

Ellerine, dilinme, aklýna saðlýk... Ne güzel yazýyorsun... Sade, akýlcý, duygulu ve bilgece... Yaþadýklarýn, görüp geçirdiklerin aklýnýn ve yüreðinin adil imbiðinden süzülmüþ gibi... Bizim gibilerin yüzleþmesi için adeta bir ayna tutuyorsun... Yeni kuþaklara ise derin bir deneyim barýndýran çentikli bir yürek olarak seslenmiþsin... Umarým ki eski yeni arkadaþlarýmýzýn tümüne ulaþabiliriz. Siteye harika bir renk kattýn. Yeni yazýlarýný heyecanla bekleyeceðim. Katkýn için teþekkür ederim. sevgilerimle...
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.