ÝZMÝR, SEVGÝ VE AÞK ÝSTER (PUNTA'DAN, KONAK’A)
23 Mayýs 2011 15:21 / 2707 kez okundu!
Venizelos bir emir vermiþ. Ýzmir’in iþgal görevini, Yunanistan’ýn en seçkin birliði olan 1. piyade tümenine verilmesini istemiþti. Albay Nikolaos Zafiros komutasýnda üç piyade alayýyla iki topçu taburundan oluþan bu tümen, 12 Mayýs’ta Eleftheron limanýnda (Selanik yakýnlarýnda) demirlemiþ nakliye gemilerine bindirilmiþti.
Ayný limanda, Ýngiliz kaptan Gover Granvil’in komuta ettiði üç Ýngiliz ve dört Yunan torpidosundan oluþan bir flotilla da bulunuyordu.
13 Mayýs sabahý limandan ayrýlan gemiler, Ýzmir’deki Ýngiliz Amirali Calthorpe’dan aldýðý emir gereði 14 Mayýs öðle üzeri Midilli Adasý’nýn Yera Körfezi’ne demirledi.
Plan Þuydu: Olasý bir Türk direniþini kýrmak için Ýzmir kuþatýlacak 1/38 Evzon Alayý güneybatýdan, Karantina - Kadife kale çizgisini; Beþinci Alay, Kuzeybatýdan, Punta (Alsancak) - Kadifekale çizgisini tutarken, Dördüncü Alay, Türklerin oturduðu mahalleleri denetim altýna alacaktý.
ÝTALYA GÜYA PAY(!) ALACAK, AMA ÖNCE RESSAM GÖNDERÝYOR
Ýtalyan ressamýn çizdiði resme çok garip duygularla bakmaya devam ediyorum. Vahþeti gerçekleþtiren Yunan askerlerinin ellerinde, ucunda bana çok ama çok uzun gelen süngülerle silahsýz Ýzmir halkýnýn katlediliþindeki gerçeklik her süngünün benim de yüreðime derinlemesine batýþý anlamýna geliyor.
Ýtalyan ressam yaðmuru unutmamýþ. Ortada saat kulesi tüm çaresizliði ile durmakta resmin tam ortasýnda ise mavi beyaz haçlý Yunan Bayraðý dalgalanýyor.
Konak meydaný o an süngülenmiþ Ýzmir halkýnýn cesetlerini baðrýna almýþ, her yer ceset dolu.
Yerli Rumlarca sevinç gösterileri arasýnda Punta (Al sancak) limanýndan Ýzmir’imize ayak basan Yunan askerleri, Konak meydanýna doðru alkýþlar arasýnda ilerlerken böyle bir þeyle karþýlaþacaklarýný sanýrým tahmin etmediler.
Evet, bir direniþ için hazýrlýk yapmýþlardý ama Osman Nevres Bey’in direkt Yunan sancaktarýna kurþun atacaðý akýllarýnýn ucuna dahi gelmiþ olamaz. O nedenledir ki, bu þaþkýnlýk geçer geçmez, Konak meydanýnda kim var kim yoksa öldürmeye baþladýlar. Gözleri dönmüþçesine. Tam iki gün devam eden o katliama, hýrslarýný alýncaya kadar da devam ettiler.
ÝZMÝR’Ý HÝSSETMEK
Kendini Egeli ve Ýzmirli hisseden herkes benim buraya sýðdýrmakta çok zorlanacaðým bu þanlý kurtuluþ destanýnýn her gününü, saatini ve dakikasýný bilmek zorundadýr. Evet bilmek.
Bileceðiz ki, sonrasýnda baþýmýzý onurlu bir þekilde dik olarak kaldýrýp, derin bir nefes alalým ve þehitlerimizi rahmetle anýp onlara minnet duyalým. Her karýþ vatan topraðýnýn kutsal olduðunu da anlayabilelim.
Tüm tarihi boyunca hem de daha antik çaðdan beri, Ýzmir ticari ve ekonomik önemi nedeniyle Akdeniz dünyasýnda kendini daima kabul ettirmiþ, istisnai coðrafi konumu, insanlarýn, ürünlerin ve de fikirlerin zorunlu geçiþ noktasý olarak bu güzel þehrimizin yüzyýllar içerisinde oynadýðý ve oynayabildiði rolü de kendimize açýklayýp gözümüzden kaçýrmayalým.
Smyrne’nin, bütün 19. yüzyýl boyunca gayrimüslim bir þehir olmasý, onun portesinin bir diðer temel tarafýný oluþturur. Þehrin sakinlerinin, farklýlýklarýnýn ötesinde, nasýl bir ortak yaþam sürdürdüklerini anlamak önem taþýr.
Smyrne nüfusunu oluþturan grup ve cemaatlerin art arda incelenmesinden yola çýkýlarak çoðul bir Smyrne sunma tercihi, asla bunlarý ayýran ya da karþý karþýya getiren þeyler üzerinde daha fazla durmak ya da herkesin çok sayýda alanda kendi kurumlarýna ve daha fazla özerkliðe sahip olduðunu vurgulamak yönünde bir irade olarak yorumlanmamalý.
Burada tasvir edilen Smyrne toplumu, bir mozaik olmanýn ötesinde, bu toplumu oluþturan gruplarýn birlikte varlýðý ve komþuluklarý ve aralarýnda bað oluþturan þey nedeniyle, baðdaþýk bir bütün olarak mevcuttur.
Smyrne’nin kültürel ve entelektüel ýþýltýsý birçok biçimde açýklanabilir. En aþikar olaný, bu þehrin Batý dünyasýyla ve daha genel olarak dýþ dünyayla o dönemde ve daha öncesinde de sürdürdüðü iliþkilerdir.
Smyrne’nin kozmopolitizmidir ki, bir ýþýltý yaratýr. Yalnýz bu ýþýltý "Þark’ýn küçük Paris’i" imgesinin ardýnda olaný, dekorun arka yüzünün varlýðýný unutturmamalýdýr. Þehrin bütün sakinlerinin gündelik yaþamýný oluþturan bir baþka Smyrne þehri. Bu her iki þehir de, birlikte var olmakta, bir bütün oluþturmaktadýr birbirini unutturmadan.
Smyrne
Ýçeceðiz, aþka inandýðýmýz için.
O sulardan,
Parýl parýl saf derelerinde oynaþan,
Balýklar olacaðýz.
Daðlarýnda, bugünü özleyerek,
Nergisler toplayacaðýz.
Belki de,
Smyrne'ye,
Aþýk olacaðýz deliler gibi.
Yepyeni yüzyýllara onun belleðinden ulaþacaðýz.
Yakalanýp amazonlara,
Hiçe sayacaðýz erkekliðimizi,
Aðlayacaðýz.
Hiçbir zaman unutmayacaðýz,
Ne Annemizin,
Ne de kentimizin yüzünü.
Beþ parmaklý çýnar yapraðýna saracaðýz,
Kýrmýzý güllerle,
Aþkýmýzý.
Özdener GÜLERYÜZ
20.05.2011
KAYNAKÇA:
1) NTV Tarih dergisi 4.sayý
2) Bir Osmanlý Limanýndan Hatýralar-ÝZMÝR 1830-1930
(Marie-Carmen Smyrnelis)